Muhsin Yazıcıoğlu mezarı başında anıldı
25 Mart 2009 tarihinde Kahramanmaraş’ın Göksun ilçesinde geçirdiği helikopter kazasında yaşamını yitiren merhum Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu, vefatının 4.yıldönümünde mezarı başında anıldı. Tacettin Dergahı’nda bulunan mezar başında düzenlenen anma programına BBP Genel Başkanı Mustafa Destici’nin yanı sıra Muhsin Yazıcıoğlu’nun ailesi ve sevenleri katıldı.
BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, Muhsin Yazıcıoğlu'nun vefatıyla ilgili, ''Şüpheler giderilmeden, bu şüpheler aydınlatılmadan, bunların cevabı verilmeden hiç kimse bize bunun bir kaza olduğuna inandıramaz ve üstünü de kapatamaz. Biz sonuna kadar bu işin peşinde olacağız'' dedi.
Merhum BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'nun her zaman ülkesinin ve milletinin menfaatini her şeyin üzerinde tuttuğunu kaydeden Mustafa Destici, ''O hep ülkesi için mücadele etti. Geriye baktığınız zaman ondan geriye fikirleri, düşünceleri, misyonu kaldı. Bizlere düşen de bunu yaşatmaktır'' ifadelerini kullandı.

"MUHSİN YAZICIOĞLU ŞEHİTTİR"
Mustafa Destici, Muhsin Yazıcıoğlu'nun misyonun ve fikirlerini yaşatmak için mücadelelerinin süreceğini belirterek, ''İster bir suikasta kurban gitsin, ister bir sabotaja, isterse helikopter kazayla düşmüş olsun, Muhsin Yazıcıoğlu şehittir çünkü o milleti için, ülkesi için, vatanı için, dini için, inandığı değerler için mücadele ediyordu. Şehitlik tarifine de baktığımız zaman, bunun net olarak şehit olduğunu görüyoruz. Allah rahmet eylesin, ruhu şad olsun'' diye konuştu.
Soruşturmayla tüm şüphelerin yazılı hala getirilmesinin olumlu olduğunu söyleyen Destici, şunları dile getirdi:
''Biz diyorsak ki 'Bir gizli tanık geldi, oraya olaydan 2-2,5 saat sonra iki tane helikopterin indiğini söyledi' bu bizim bir iddiamız değil ki muvazzaf bir askerin gizli tanıklığı bu. Açsınlar dosyalara baksınlar. 'Kurtuldu geliyor bilgisi', 'Helikopterin üzerinden birtakım cihazların sökülmesi' bu bizim bir iddiamız değil ki bunların görüntüsü var, bilgisi var, belgesi var. Bunların hepsi dosyalarda mevcut. Dolayısıyla buradaki en büyük başarılardan bir tanesi bunların tutanak altına alınmış olması.''
Konuyla ilgili zaman aşımı probleminin olmadığını hatırlatan Destici, ihmal veya kaza olması durumunda 8 yıl soruşturma, dava açıldığında da 4 yıl toplamda da 12 yıl gibi bir sürenin olduğunu kaydetti. Mustafa Destici, örgütlü bir şekilde yapıldığı ihtimalinde ise sürenin yaklaşık 30 yıllık bir süre olacağını belirterek, şöyle devam etti:
''Ama bütün bu süreler dosyanın yayılması anlamına gelmez. Dolayısıyla biz bir an önce bu olayın aydınlatılmasını istiyoruz. Altı tane şüphe var. Bu şüpheler giderilmeden, bu şüpheler aydınlatılmadan bunların cevabı verilmeden hiç kimse bize bunun bir kaza olduğuna inandıramaz ve üstünü de kapatamaz. Biz sonuna kadar bu işin peşinde olacağız. Yine hukuk içinde kalacağız, hukukun dışına asla çıkmayacağız. Biz hukukun içinde olmasaydık bunları başaramazdık. Yine hukukun içinde olacağız ısrarla takibimizi sürdüreceğiz.''





Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.