Küçükbaşa büyük tehdit! Şaptan daha tehlikeli

Küçükbaş çiçek hastalığının (Sheep and Goat Pox), koyun ve keçilerde görülen bulaşıcı bir risk taşıması insan sağlığını da olumsuz ekiliyor. Son dönemde Yunanistan ve Bulgaristan başta olmak üzere Türkiye'ye komşu veya yakın coğrafyalarda hastalığa ilişkin vakalar bildirildi. Türkiye'de hayvan hareketliliğinin yüksek olması, mera göçleri, hayvan pazarları ve kayıt dışı nakiller; hastalığın yayılması açısından riskli olduğunu belirten İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Kadir Ulusoy, hastalığın ihmal edilmesi dahilinde gıda güvenliği ve ekonomi açısından ciddi zararlar açacağını söyledi.

‘SINIR GÜVENLİĞİNE DİKKAT EDİLMELİ’

Merhabahaber'e özel açıklamalarda bulunan Ulusoy, şap hastalığından daha riskli görülen çiçek hastalığına ilişkin aşı çalışmalarının bir an önce başlatılması gerektiğine vurgu yaptı. Ulusoy, “Küçükbaş hayvanda hızlı yayılan bir öldürücü hastalıkla karşı karşıyayız. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre Türkiye’de 58 milyon küçükbaş hayvan var. 47 milyon koyun, 11 milyon keçi. Şu anda küçükbaş çiçek hastalığının en yaygın olduğu Yunanistan’a olan sınırlarımız. Yunanistan geçtiğimiz haftalarda 800 bine yakın telef olan koyunu imha etti. Bu noktada bir sınır güvenliği alınmalı. En azından Yunanistan’dan kara araç girişinde steril su kullanılarak araçlar yıkanmalı. Sınır ülkelerimizde bir hastalık oluyor, kaçak veya ithal hayvanlar üzerinden bu durumdan Türkiye de olumsuz etkileniyor. Bu tip hastalıklar bölgemizde görüldüğü an aşı çalışmaları başlamalı, elimizde yeterli doz aşı olmalı” diye konuştu.

‘ŞAPTA UYARDIK DİKKATE ALINMADI’

İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Kadir Ulusoy, konuşmasını şu şekilde tamamladı: “Şap aşırı öldürücü bir etkiye sahip değil, verimleri düşürdü ama şu anki karşılaştığımız hastalık bu durumdan çok daha farklı. Eğer bu yeni bir varyantsa elimizdeki çiçek aşıları da buna cevap vermiyorsa, biz aşıyı geliştirene kadar ciddi bir zarar görürüz. İYİ Parti olarak bu konuda 2 öneri verdik. Birincisi, sınır güvenliklerimizi artıralım ve çiçek aşısını hazırlayalım. İkincisi ise bundan sonra bu tarz hastalıklardan gelmeden önce sınır komşularımızdan hayvan sağlığı takibini yapalım. Herhangi bir komşu ülkede hastalık varsa bu durumu önlemek için çalışmalar başlatılmalı. Önceki dönemlerde bu tarz hastalıkları gündeme getirdik. Özellikle de şap hastalığında tedbir alınmadı ve tüm Türkiye bu durumdan etkilendi. Yetkililere milletvekillerimiz aracılığıyla duyurular yapıyoruz. Henüz çok geç olmadan ivedilikle çalışmalara başlanmalı.”

BAKAN YUMAKLI’YA 15 MADDELİ SORU ÖNERGESİ

İYİ Parti Grup Başkanvekili, Balıkesir Milletvekili Turhan Çömez, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’nın yanıtlaması için konuya ilişkin soru önergesini sundu. Çömez, konunun önemine dikkat çekerek şu soruları sordu: “Türkiye genelinde küçükbaş çiçek hastalığına ilişkin güncel bir ulusal risk haritası hazırlanmış mıdır? Hazırlandıysa hangi iller yüksek, orta ve düşük risk grubundadır?Bakanlığınızın küçükbaş çiçek hastalığına yönelik ulusal bir eylem planı var mıdır? Varsa bu plan hangi yılları kapsamakta, hangi hedefleri içermektedir? Son 5 yıl içinde (2020-2025) Türkiye'de kaç küçükbaş çiçek vakası tespit edilmiştir? Yıllara ve illere göre dağılımı nedir? Komşu ülkelerde görülen vakalar dikkate alınarak, Türkiye sınırlarında ve riskli bölgelerde alınan ilave önlemler nelerdir? Küçükbaş çiçek hastalığına karşı zorunlu aşılama uygulaması hangi bölgelerde yürütülmektedir? Aşılamanın kapsama oranı yüzde kaçtır? Bakanlığınızın elinde hâlihazırda bulunan küçükbaş çiçek aşısı stok miktarı kaç dozdur? Bu miktar, ülkemizdeki toplam küçükbaş hayvan varlığının yüzde kaçını kapsamaktadır? Aşı temini yerli üretim mi yoksa ithalat yoluyla mı sağlanmaktadır? Yerli aşı üretim kapasitesinin artırılmasına yönelik yürütülen çalışmalar var mıdır? Olası bir salgın durumunda ilk 90 gün içinde uygulanacak acil müdahale planı, personel görevlendirmesi ve bütçe hazırlığı yapılmış mıdır? Küçükbaş çiçek hastalığının yol açabileceği ekonomik kayıplara ilişkin bir etki analizi yapılmış mıdır? Yapıldıysa öngörülen zarar tutarı nedir? Hastalık nedeniyle uygulanabilecek karantina, hayvan hareketi kısıtlaması ve itlaf süreçlerinde üreticilerin zararlarının karşılanmasına yönelik bir tazminat mekanizması var mıdır? Üreticilere yönelik olarak küçükbaş çiçek hastalığının erken belirtileri, bulaşma yolları ve korunma yöntemleri konusunda yürütülen eğitim faaliyetleri nelerdir? Kaç ilde, kaç üreticiye ulaşılmıştır? Hastalık şüphesi bildiren üreticilerin cezalandırılmayacağına dair güvence verilmekte midir? Erken bildirimleri teşvik edici bir mekanizma var mıdır? Hayvan pazarları, panayırlar ve mera göçleri sırasında biyogüvenlik denetimleri yeterli midir? Bu alanlarda son 3 yılda kaç denetim yapılmıştır? Küçükbaş çiçek hastalığı ile mavi dil gibi diğer sınır aşan hayvan hastalıklarının birlikte görülmesi ihtimaline karşı entegre bir risk yönetimi planı hazırlanmış mıdır?”