Krizin reçetesi inşaatta

Krizin reçetesi inşaatta

Kompen A.Ş. Genel Müdürü Erdal Küçükşehir, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de yaşanan ekonomik krizin etkisinin azalması için inşaat sektörünün canlanması gerektiğini söyledi.

Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerin bir takım sosyal ve ekonomik sorunlarını çözebilmelerinin ancak sürdürülebilir büyüme rakamlarını yakalamakla mümkün olacağını belirten Küçükşehir, “Yaşadığımız coğrafya ve iç dinamikler maalesef bu durumu pek mümkün kılmıyor. Her 3-4 yılda bir kendi kendimize oluşturduğumuz krizler sonrası ne yazık ki zaman ve para kaybeden bir ekonomiye sahip olduk. Her demokratik toplumda günlük hayatın bir parçası haline gelen seçimleri bile birer kriz sebebi haline getirmeyi başardık” dedi. Yaşanmakta olan krizin iyi yönetilmemesi durumunda en ağır bedeli ödeyen ülkelerden biri haline geleceğimizi ifade eden Küçükşehir, “Dünya üzerinde trilyonlarca dolar bir tuşla yer değiştirir hale gelmişse, düne kadar doğru yaptığını söyleyenler bugün hata yaptıklarını itiraf ediyorlarsa, ortada bir sorun olduğunu kabullenmek öncelikle yapılması gereken en doğru adımdır. Toplum üzerinde etkisi dikkate alındığında hükümetin bu konuda yaptığı açıklamalar psikolojik anlamda doğrudur ancak bununla beraber somut olarak bir adım atılmaması ve zaman kaybedilmesini anlamak da mümkün değildir” ifadelerini kullandı.

İNŞAAT SEKTÖRÜ LOKOMOTİF KONUMUNDA
Krizin ortaya çıkmasıyla ilk olarak inşaat sektörünün tehlike sinyali vermeye başladığını belirten Küçükşehir, “İnşaat sektöründe yaşanan sıkıntıların sadece burayla ilgili kalmayacağı açıktı. Bilindiği gibi inşaat en yaygın ve en temel üretim sektörüdür. Krizi başlatan nasıl ki ABD’de yaşanan konut kredileri ise bu sürecin tersine döndüğünü gösterecek olan ilk verilerde inşaatta yaşanan canlanma verileri olacaktır. Çünkü inşaat sektörü tüm toplum kesimlerini direk etkilemektedir. Toplumun ekonomik yaşantısına inşaat yön vermektedir. Kendi yapısı içerisinde bulunan sektörlere yaptığı katkı dışında birçok sektöründe lokomotifi görevini üstlenmektedir” diye konuştu. İnşaat sektörünün çimento, demir, tekstil, mobilya, ulaşım, cam, çevre düzenleme gibi daha birçok sektöre ve en önemlisi istihdama büyük bir katkı sağladığını söyleyen Erdal Küçükşehir, bu nedenle inşaat sektörünün krize yakalanmamanın ve krizden çıkmanın motor gücü olduğunu ifade etti.
İŞTEN ÇIKARMAK ÇÖZÜM DEĞİL
Krize karşı yapılacak en büyük hamlenin, işten çıkarmanın önüne geçmek olduğunu hatırlatan Küçükşehir, “İnsanlara gelecek kaygısı yaşatarak hiçbir sorunu çözemezsiniz. Finans sektörünün konut kredilerini cazip hale getirmesi sağlanmalı, faizler düşürülmeli ve faiz dışında alınan bedeller ortadan kalkmalıdır. Üretimde ve satışta ortaya çıkan vergi ve harçlar azaltılmalıdır. Özellikle kayıt dışılığı önlemek açısından bu son derece önemlidir. Mevcut sistem, şehirleri iskânsız ve ruhsatsız binalarla doldurmuştur. Bunun sonucu her türlü riske açık ve denetimden uzak konutlar hepimizin malumudur. Bu ve benzeri tedbirlerle ilave olarak hükümetin bütçeden alt yapı için ciddi bir pay ayırması gerekmektedir. Buradan başlayan canlılık bütün ekonomi için bir lokomotif görevi yapacak ve gerçek anlamda krizin teğet geçmesini sağlayacaktır” dedi. 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.