Son 12 yıldır uygulanmayan konkordato yeniden dönüş yaptı ve Türkiye gündemine yerleşti. Peki nedir bu konkordato?

Konkordato batık durumlardaki şirketlerin borçlarını karşılayabilecekleri şartlar dahilinde ödemek için alacaklılarıyla yaptıkları anlaşmaya denir. Dürüst, İyi niyetli borçluların borçlarını ödemek için kolaylık sağlayan hukuki bir çözümdür.

Türkiye’de iflasın ertelenmesi yasası kullanılmaya başladığından beri, konkordato  çok nadir uygulanıyordu. Bu da konkordatonun çok zor ve riskli bir yöntem olduğu içindir.

Konkordatoda mali sıkıntıya giren şirketler, icra hukuk mahkemesine müracaat ediyor. İflas erteleme sisteminde süre 1 yıl olmasına rağmen, konkordato da süre 23 ayı geçemez.  Mahkemenin verdiği süre içerisinde konkordato komiseri, alacaklılarla masaya oturup tekliflerde bulunuyor. Alacaklıların, borcun bir miktarından feragat etmeleri isteniyor. Alacak miktarın üçte ikisini temsil eden kişilerin teklifi kabul etmeleri halinde, mahkeme konkordato kararı veriyor. Bu kararı da ticaret mahkemesi tasdik ediyor. Ticaret mahkemesi kararı tasdik ederse, borçlar belirtilen süre içinde ödeniyor. Aksi durumda direkt şirketin iflas kararı veriliyor.

Konkordatonun yapılabilmesi için, piyasa şartların bozulması, işlerin kötü gitmesi gerekiyor. Eğer borçlu, bütün borçlarını ödemek durumunda bırakılırsa, elindeki imkanlar yetmeyeceği için bu yol tercih ediliyor.
Hani bir Temel fıkrası anlatılır.
Alacaklının biri Temel’i mahkemeye verir.
-Hakim Temel’e sorar.
-Alacaklıya neden borcunu bir türlü ödemiyorsun?
-Temel sinirle hakime cevap verir.
-Vereceğum vermesine ama bana 3 ay mühlet ver diyorum vermiyi, beni 3 yıldır oyalayı der.
 Adından da anlaşılacağı üzere yabancı bir sistem ve terim olup bizde de uygulanma alanı bulunmaktadır.
Asıl olan ilk fırsatta borçları ödemek gerekiyor, zira kul hakkı doğmaktadır. Atalarımızın dediği gibi;  “Borcu az olan rahat yaşar, sevabı çok olanda rahat ölür.”
Cumanız mübarek olsun. Allah’a emanet olunuz.