Konya'da 8 yere stant kurulacak! Bağışlar Gazze'ye gidecek
İnsan Hak ve Hürriyetleri ve İnsani Yardım Vakfı (İHH) Konya Şubesi, Kurban Bayramı hazırlıklarını sürdürüyor. Vakıf, bağışları almaya devam ediyor.
İHH Konya Şube Başkanı Dr. Hasan Hüseyin Uysal, gazetemize özel açıklamalarda bulunarak, kurban organizasyonları hakkında bilgiler verdi. Uysal, “Vatandaşlarımız kurban bağışlarını İHH’ya, genellikle IBAN yoluyla gönderip dekontlarını bizlere ileterek gerçekleştiriyorlar. Ancak dekontlarda telefon numarası yer almayan durumlarla karşılaşıyoruz. Bu noktada bağışçılarımızı özellikle uyarıyoruz; Telefon numarası bizim için oldukça önemli” dedi. Geçmiş yıllarda bağış yapmış olan birçok vatandaşın iletişim bilgilerinin sistemlerinde mevcut olduğunu aktaran Başkan Uysal, ilk kez bağış yapan kişilerin iletişim bilgileri ellerinde olmadığında, bu kişilere ulaşmanın mümkün olmadığına dikkat çekti. Uysal, “Bilgilerin eksiksiz olması önemli. İHH’daki arkadaşlarımız kurban kesimi sonrası bağışçılara dönüş yaparak, ‘Kurbanınız kesildi, namazınızı kılabilirsiniz’ şeklinde bilgilendirme yapıyor. Öte yandan, isteyen vatandaşlarımız bağışlarını doğrudan İHH Konya Şubesi’ne gelerek de yapabilirler. Bu yöntem, bilgilerin eksiksiz bir şekilde alınabilmesi açısından en sağlıklı yol. Ayrıca, Konya’nın farklı noktalarında vatandaşlarımıza yardımcı olabilmek adına 8 ayrı bölgede kurban bağış stantları kurulacak. Vatandaşlarımız bu stantlardaki görevli arkadaşlarımız aracılığıyla da bağışlarını gerçekleştirebilirler” şeklinde konuştu.
VEKALETLE KURBAN KESMEYİ İHH İCAT ETTİ
İHH’nın kurban, su kuyusu ya da başka bir yardım faaliyeti gerçekleştireceği zaman benimsediği fiyat belirleme politikasında yurt içi ile yurt dışı ücretinin değişmediğinden bahseden Uysal, vekaletli kurban kesmeyi de İHH’nın icat ettiğini belirtti. İHH Konya Şube Başkanı Dr. Hasan Hüseyin Uysal, ayrıca şu ifadelere yer verdi: "33 yıl önce yola çıktığımızda, bugünkü anlamda yurt içi ve yurt dışında vekâlet yoluyla kurban kesimi diye bir uygulama yoktu. Biz, bugün İslam dünyasında uygulanan vekâletle kurban kesim sistemini ilk kez hayata geçiren kuruluşuz. Hem kurban bağışında hem de su kuyusu projelerinde hem de farklı birçok alanda İHH olarak tek fiyat politikası uyguluyoruz. Bu, son derece önemli bir husus. Çünkü diğer bazı kuruluşlar, sayısal bir rekabete girerek kurban fiyatlarını 4 bin lira, 3 bin 500 lira olarak açıklıyorlar. Ancak bu fiyatların, Türkiye’nin mevcut ekonomik gerçekleriyle uzaktan yakından alakası yok. Bugün Türkiye'de en düşük kalitedeki kurbanlık hayvanı dahi 8-9 bin liraya alabilirsiniz. Fakat bağışçılarımız bu durumu şöyle yorumlayabiliyor: ‘Burada bir kurban keseceğime, aynı parayla başka bir kuruluş üzerinden üç kurban kesebilirim.’ Ve bu olayın en üzücü olan tarafı ise vatandaşımızın bu durumda üç kurban sevabı alacağını zannetmesi. Ancak İslami maksat gerçekleşmedikten sonra, istediğiniz kadar kurban kesin, bunun bir anlamı kalmaz. Bu ucuz fiyatlarla insanlar başka yerlere yöneliyor. Gazze gibi ihtiyaç bölgeleri destekten mahrum kalıyor. Müslüman coğrafyasında çatışma ve sıkıntı içinde olan bölgeler yardım alamıyor. Diğer kuruluşlar ne kadar yarış içine girerse girsin, bu durum sayısal verilere indirgenmiş olunca asıl amacından uzaklaşılmış oluyor. Gözden kaçırılan temel bir nokta var o da ümmet bilinci. Biz, İHH olarak, bu yardımları dünyanın dört bir yanında tek fiyatla gerçekleştirmenin ümmet olma bilinci olduğunu düşünüyoruz."
‘SORUNSUZ BÖLGELERDE KURBAN KESMİYORUZ’
Diğer sivil toplum kuruluşlarının çalışmalarını sert bir dille eleştiren Uysal, “Kesinlikle İHH tarafından video paylaşımı yapılmayacak. İHH, kendini ispat etmiş bir teşkilattır. ‘Biz sana video gönderemeyiz’ değil ‘göndermeyiz, kimsenin canını tehlikeye atamayız’ diye konuşuyoruz” şeklinde konuştu. Başkan Uysal, “Kurban kesimi yapılan bölgede ne savaş var, ne çatışma, ne de bir felaket... Ama orada kurban kesiyorlar. Sonra da bu süreci videoya alarak hem kurban kesim anlarını hem de dağıtımı adeta törensel bir havayla kaydedip bağışçılarına gönderiyor. Oysa biz Somali’de, insanların öldüğü, bombaların patladığı bir ortamda kurban kesiyoruz. Biz, insanların gitmekten çekindiği, hatta korktuğu coğrafyalarda bu ibadeti gerçekleştiriyoruz. Libya gibi iki taraf arasında çatışmanın yaşandığı bir bölgede, tam da çatışmanın ortasında kurban kesiyoruz. Peki şimdi bu mücadele içindeki müminlerin görüntülerini kaydedip yayınlamak suretiyle onları düşmana ifşa mı edeyim? Bu görüntülerin paylaşılması, aslında yardım faaliyetinin esas ulaşması gereken yerlerde yapılamamasına yol açıyor. Çünkü bu çalışmaların amacı bağışçıyı etkilemek, piyasadan destek çekmek oluyor ama asıl ihtiyaç sahipleri bundan mahrum kalıyor. Biz bu nedenle şunu açıkça söylüyoruz; Kardeşim, İHH’ya güveniyorsan bağışını yaparsın. İHH, kendini ispat etmiş bir teşkilattır. Biz sana video vermeyiz. Veremediğimizden değil, bilinçli olarak vermeyiz. Çünkü biz her zaman kolay, huzurlu, sorunsuz bölgelerde kurban kesmiyoruz. Biz, Müslümanların mücadele ettiği, riskli ve tehlikeli bölgelerde kurban kesiyoruz. Bu Müslümanları düşmana ihbar edemem. Onların görüntülerini paylaşarak can güvenliklerini tehlikeye atamam” diye konuştu.
‘BAĞIŞLARIN YÜZDE 43’ÜNÜ GAZZE İÇİN DEĞERLENDİRECEĞİZ’
Toplanan hisselerin büyük çoğunluğunu Gazze için değerlendireceklerinden de bahseden Başkan Uysal, sözlerini şu cümlelerle tamamladı: “İHH olarak, Türkiye dahil 60 ülkede kurban kesimi gerçekleştiriyoruz. Bu yıl bize yapılan bağışların yüzde 43’ünü Gazze için değerlendireceğiz. Ancak bu kurbanları Gazze sınırları içinde kesmeyeceğiz. Gazze için başka ülkelerde kesim yapıp, etleri konserveleyerek bölgeye ulaştıracağız. Gazze içinde çok sayıda hayvan bulunuyor ve bu hayvanların neslini ortadan kaldırmak kurban değil adeta cinayet olur. Sadece sembolik olarak Gazze’nin içinde birkaç kurban kesimi yapılabilir. Örneğin geçen yıl yaklaşık 30 bin hisseyi Gazze için kestik ancak bu kesimlerin hiçbiri Gazze sınırları içinde gerçekleşmedi. Hayvanları komşu ülkelerden temin ederek kesimi yaptık. Hijyenik şekilde etleri konserveledik ve Gazze’ye ulaştırdık. Bu yöntemle hem bölgedeki hayvan sayısının azalmasının önüne geçiyoruz hem de ihtiyaç sahiplerine sağlıklı bir şekilde ulaşmayı sürdürüyoruz.”
Kaynak:Süleyman Kuloğlu
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.