Konya sevgisi yüreklerimizden taşıyor

Konya sevgisi yüreklerimizden taşıyor

Gazetemizin Ramazan Söyleşilerine konuk olan Eğitimci-Yazar Ömer Lütfi Ersöz, mesleki kariyeri, yazarlık ve şairlik serüveni ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu

Eğitimci-Yazar Ömer Lütfi ERSÖZ ’ün; Damıtılmış Damlalar,  Âyetlerin Işığında Peygamber Kıssaları Ve Helâk Olan Kavimler, Muhammedül Emin Âlemlere Rahmet Hz. Muhammed Sallallahu Aleyhi Ve Sellem Efendimizin Hayatı, Görünmeyen İki Düşman Biri nefsin Biri Şeytan, Sünnet Düşmanlığının Sebepleri isimli büyüklere yönelik eserleri ile birlikte Topal Veyis (Veysel), Güzel Ahlaklı İbrahim, Hayvanlarla Konuşan Süleyman, Sabırlı Nuh’un Buharlı Gemisi, Mağarada Uyuyanlar (Ashab-ı Kehf) ve Güzel Yüzlü Yusuf isimli yayınlanmış çocuk kitapları da bulunmaktadır.

**Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?

-Tabi ki memnuniyetle… Ben, Ömer Lütfi Ersöz… 1962 yılında Konya/Akören ’de dünyaya gelmişim. İlk ve Orta tahsilini Akören ’de tamamladıktan sonra Konya İmam Hatip Lisesinden 1980, Selçuk Üniversitesi İlahiyat Fakültesinden 1984 yılında mezun oldum. Öğrencilik dönemi ve sonrasında, Milli Türk Talebe Birliği, Akıncılar Derneği, Milli Gençlik Vakfı, TYB Türkiye Yazarlar Birliği gibi birçok sivil toplum örgütlerinde, üye, temsilci, Şube Başkanlığı gibi görevlerde bulunarak sosyal kültürel alanlarda hizmet etme imkânım oldu. Öğretmen ve Yönetici olarak görevlerde bulunup evlâtlarımızı yetiştirmeye gayret ettik. Vatani görevimi Yedek Subay olarak yerine getirdim.  2001-2003 Yıllarında Memur Sen Konfederasyonuna bağlı Mahalli İdareler Belediye ve Özel İdare Çalışanları Sendikasının Konya Şube Başkanı olarak görev yaptım. Ayrıca, Bem-Bir- Sen Genel Merkez Dış İlişkiler Sekreterlik görevinde bulundum. Konya Postası Gazetesinde; 1989 yılında yazmaya başladım. Zaman zaman  birçok dergi, gazete ve İnternet sitelerinde yazılarım yayımlandı. 2007 yılından itibaren de, ANMEG Vakfı bünyesinde bulunan Yeni Konya Gazetesinde, ayrıca konhaber, dogruses, konyadahayat, tarikhaber  ve haberfark gibi bir çok İnternet sitelerinde  yazılarım yayımlandı ve halen de devam etmektedir. 

whatsapp-image-2022-03-22-at-17-23-05.jpeg

ŞİİR, DUYGULARINIZI, DÜŞÜNCELERİNİZİ EN KISA YOLDAN İFADE ETME ŞEKLİDİR 

** Ramazan hakkında konuşmadan şiir sizin için ne ifade ediyor şiir yazmaya ne zaman başladınız?

-Öncelikle şunu belirtmeliyim ki, ben edebiyatı seviyorum ancak Şiiri daha çok seviyorum. Şiir; benim için çok şeyler ifade eder. Şiir, duygularınızı, düşüncelerinizi en kısa yoldan özlü ve güzel bir şekilde anlatım sağlar. Uyumlu, ahenkli kelimeler okurlarınız da da çok tesirli sonuçları sağlar. Şahsen kendimi Şair olarak görmüyorum. Ancak Şiiri çok seviyor zaman zaman da Şiir yazıyorum. Uzun yıllardır şiir ezberler ve okurum. Yazmaya başlamam daha erken yirmi beşli yaşlarda olmasına rağmen Şiir yazmaya takriben otuz beş yaşından itibaren başladım diyebilirim.

KONYA DA RAMAZANLAR DÜNDE BUGÜN DE GÜZEL

**Konya özelinde soracak olursak Konya ’da eski ramazanlar nasıldı?

-Konya da Ramazanlar dünde bugün de güzel diye düşünüyorum. Ancak zaman zaman çocukluk, gençlik dönemlerine giderek eskiye özlemi de her birimiz çok net yaşıyoruz. Çocukluk dönemimizden itibaren camilerimize her zaman giderek Ezan-ı Muhammediyi okur, kametler yapardık. Arkadaşlarımızla çok tatlı bir rekabetin içindeydik. Bu alışkanlıklarımız Ramazanda daha da artarak devam eder, Ramazan süresinde vakit namazlarında, teravihlerde müezzinlik yapardık. Her zaman okuyup anlayıp yaşamakla yükümlü olduğumuz kitabımız Kur’an-ı Kerim’i Ramazanlarda hatmederek manevi huzur ve mutluluğa kavuşurduk. Hamdolsun dün olduğu gibi günümüzde de bu güzel davranışlarımızı devam ettirmeye gayret ediyoruz. Pandemi döneminde camilerle cemaatlerle gereği gibi buluşamadık. Rabbimiz kabul buyursun O dönemlerde de evimizde namazlarımızı cemaatle kılıp kulluk görevimizin gereğini yapmaya gayret gösterdik. Pandemi öncesinde Konya’mızın bir çok yerinde hatimle teravihler kılındığı için bizlerde mümkün olduğu kadar teravihleri hatimle kılmaya çalışıp Kapu camiinin manevi havasını teneffüs ederdik. Eskiden maddi imkanlarımız genel anlamda azdı. Hamdolsun son yıllarda insanımızın genel olarak gelirleri arttı. Geçmişte dünyanın her bir tarafındaki mağdurlara, mazlumlara maddi ve manevi yardımı yapacak durumumuz olmadığı için yeterince sahip çıkamıyorduk ancak günümüzde gerçekten anlamlı, güzel yardımları yapabilmekteyiz. Düne göre samimiyetimizde sorgulanması gereken yönlerimiz olmakla birlikte gelişen daha iyi konumda olan özelliklerimizde olmaktadır. Dünya hayatına imtihan edilmek üzere gönderildik. Bu hakikati hiç unutmadan Müslümanlar olarak hatalarımızı gidermek iyilikleri hayatımıza hakim kılmak için çalışmalıyız.

RAMAZAN AYI MÜSLÜMANLAR İÇİN ARINMA AYIDIR 

**Ramazan ay’ı sizin için ne ifade ediyor?

- Ramazan: Şiddetli sıcak olmak, yanmak anlamına gelmektedir. Ramazanda oruç tutan Müslümanların içlerinin açlık ve susuzluktan sıcaklarda yanması söz konusudur. Bu anlamda makbul olmuş oruçlar vesilesiyle günahlarının yanması ve gönüllerinin kötü işlerden temizlenmesi manası murat olunmaktadır. Oruç, namaz gibi bedeni ibadetlerden başka sadaka ve hususiyle fitre gibi mali ibadetlerin de bu ayda yoğun olarak yapılması sebebiyle içtimai yardım ayı demek de gerçekten anlamlı olur. Zekat vermesi gereken Müslümanların, sahip olduğu malının üzerinden bir kameri yıl geçtikten sonra, İslâm’ın beş ana temelinden olan Zekât ibadetin gereğini yerine getirmek asli görevlerdendir. Zekât ibadetinin süresi dolmadan önce verilmesi faziletli iken,tehir edilmesi,Müslüman’ın günaha girmesine vesile olur. Âyet-i Kerimede: "Ey İnananlar! Oruç sizden öncekilere farz kılındığı gibi, Allah'a karşı gelmekten sakınasınız diye size sayılı günlerde farz kılındı, içinizde hasta olan veya yolculukta bulunan, tutamadığı günlerin sayısınca diğer günlerde tutar. Oruca dayanamayanlar, bir düşkünü doyuracak kadar fidye verir. Kim gönülden iyilik yaparsa o iyilik kendisinedir. Oruç tutmanız eğer bilirseniz sizin için hayırlıdır. Ramazan ayı ki onda Kuran, İnsanlara yol göstererek yol gösterici ve doğruyu yanlıştan ayırıcı belgeler olarak indirildi. Sizden bu ay’ı idrak eden, onda oruç tutsun, hasta veya yolculukla kalan, tutamadığı günlerin sayısınca diğer günlerde tutsun. Allah size kolaylık ister, zorluk istemez. Bütün bunlar,sayıyı tamamlamanız ve size doğru yolu göstermesine karşılık, Allah’ı tazim etmeniz,şükretmeniz içindir." buyurulmuştur. (Bakara Suresi Ayet :183,184,185)

Ramazanda bu ümmete Kuran, oruç ve çok rahmet verilmiştir. Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s..) Efendimiz Hadisi Şeriflerinde:"Ramazan'ın evveli Rahmet, Ortası mağfiret, sonu da cehennemden azâd olmaktır." buyurmuştur.  Bizler bu ayın önemini idrak ederek, Allah (c.c.)’ın Rahmet ve mağfiretine nail olup, cehennemden azad olmaya çalışmalıyız. Geçen Ramazan'dan bu Ramazana kadar ki bir sene içinde Allah-u Teala'nın Rızasına uygun acaba ne yaptık? Ne gibi kıymetli emirleri yapmayıp bıraktık? Yahut hangi haramları işledik? Her geçen gün, hayat defterimizden bir yaprağın kapanması demektir. Dünya ticaretinde her tüccar sene sonunda o senin gelir ve giderini, kârını ve zararını gösteren bir bilanço tanzim eder. Kazandıysa kârı artırmak, zarar ettiyse bunun sebeplerini gidermenin yolunu araştırır. Buna göre yeni sene için bir program hazırlar. Haklı olarak gerekli önlemleri alan bir tüccar gibi, bizlerde Manevi kirlerden arınmak için gerekli önlemleri almalıyız. Esasında Oruç; ruhun doyurulması için bedenin aç bırakılması halidir. Oruç ibadeti ile ruh doyurulur, beden terbiye edilir. Ramazan-ı şerif benim için müstesna bir aydır. Genel anlamda Ramazan ay’ını benim için, nefsin ve şeytanın isteklerine, arzularına karşı durup ibadetlere devam etmek, zorluklara dayanmak, başkalarını düşünüp yardımcı olmak gibi hakikatleri, güzellikleri ifade ettiğini düşünüyorum.

whatsapp-image-2022-03-22-at-17-22-52.jpeg

YAŞADIĞIMIZ DÖNEMLERİN KIYMETİNE BİLMELİYİZ

**Ramazan ayında hiç unutamadığınız bir hatıranız var mı?

-Ramazan ayı’ında yaşadığım bir çok hatıralarım vardır. İzninizle ikisini aktarayım. Malumunuz Ramazan ay’ı her yıl on gün öncesinden geldiği için bütün mevsimlerde oruç tutulmaktadır. Ramazan ay’ı gençlik dönemimizde yaz aylarına denk gelmişti. O dönemde makinalaşma az olduğu için buğday, arpalar genel olarak orakla, elle işlenilir veya tırpan ile biçilirdi. Sahuru yapıp orucumuza niyetlendikten sonra mahsullerimizi işlemek için gider öğle saatlerine kadar çalışırdık. Öğleden sonra geldiğimizde susuzluktan dolayı ağız kurumakta, vücut su istediği için adeta yanmaktadır. Allah (c.c.) emri olduğu için sabır ve metanetle akşamın olmasını beklerdik. Yaşadığımız sıkıntılara rağmen asla orucumuzu bozmayı hiç düşünmezdik.  Dayanamadığımız anlarda soğuk su ile duş alarak hararetimizi gidermeye çalışırdık. İnsanlarımız şimdilerde çok rahat. Günümüzdeki kardeşlerimize aktarıyorum ki yaşadıkları bu dönemin kıymetini bilip şükretsinler. Ayrıca Emekli İmam-Hatip olan babamın anlattıklarından çok etkilenmiş olmalıyım ki on yaşlarında olduğum dönemde Kadir gecesini ibadetle geçirip sonrasında uyumuştum. Rüyamda; çatıya çıkılan, ışık yakıp açık bıraktığımız bölümden meleklerin indiğini gördüm. Melekler çok güzellerdi. Onları yakalayıp sevmek istedim. Üzerine gidip tutmaya çalışıyorum bir türlü elime gelmiyorlardı. Onlar evin içinde dönüyorlar ben ise peşlerinden yakalamak için koşturuyordum. Yakalamak mümkün olmadı ve olamazdı ancak manevi hazzını bugünde o günkü gibi yaşıyorum.

KONYA; ENBİYALAR, EVLİYALAR ŞEHRİDİR

**Konya hakkında neler söylemek istersiniz?

Konya; Enbiyalar, evliyalar şehridir. Konya belde-i muhayyeredir. Kadim bir başkenttir. Başkentler başkentidir. İlim- Hikmet, Kültür- Sanat  ve sevginin merkezidir. Konya her yönüyle muhteşem ve mükemmel bir şehirdir. Ben hangi Ülkeye gitsem Türkiye'mize, Mekke, Medine, Kudüs hariç olmak üzere hangi şehre gidip gelsem Konya'mıza olan sevgim her defasında daha da artmaktadır. Konya bolluğun, bereketin, güven, huzur ve mutluluk  merkezidir. 

**Son olarak neler eklemek istersiniz? 

İnsanın yaratılış gayesi kulluktur. Her an, imtihanda olduğumuzun Şuur’unda olarak hayatımızı güzel ahlâklı, dürüst olarak İslâm’a uygun yaşamalıyız. Ölüm, korku, açlık, mal azlığı, fakirlik, sağlık, hastalık; bunların hepsi birer imtihandır. Bunlar dünya hayatının ayrılmaz parçalarıdır, hiç kimse bunlardan birisine yakalanmaktan kurtulamaz. Eninde sonunda, erken veya geç herkes ölecektir. İnanan akıllı kişi, başına gelen olumsuzluklara sabrederek, sahip olduğu imkânlara, nimetlere de şükrederek bu dünya hayatını en güzel şekilde değerlendirmelidir. Hangi görevi yaptığımızın bir önemi yoktur. Bulunduğumuz görevlerin hakkını vererek alın terimizle, helâlinden rızkımızı kazanmak için çok çalışmalıyız. Hak merkezli, özü sözü bir, dürüst, çalışkan ilkeli olarak görev yapan hakiki Mü’minlerden olmamız duası ile şahsınıza ve okurlarımıza kalb-i şükranlarımı sunarım. Rabbimiz, razı olsun.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum