Öncelikle yazımın hemen başında  bu satırların bir teşekkür yazısı için kaleme alındığını belirtmek isterim. Milli maçın ardından farklı hesapları olanların Konya üzerinden başlattığı kampanyaya topyekün anında refleks vererek bertaraf ettik. Ama bu süreçte sadece Konyalıların değil Türkiye'nin hatta dünyanın bir çok yerinden tebrik ve destek mesajları aldık. Bu yüzden herbirinin ayrı ayrı teşekkürü hak ettiğini düşünüyorum ve sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum.

O karnlık gecede #UtanKonya tag'i ile çamur atmalarının hemen ardından kaleme aldığım ve önce sosyal medyada sonrada Merhaba Gazetesi'nde yayınlanan yazımın çeşitli platformlarda paylaşıldıktan sonra onbinlerce kez okunduğunu görünce şaşırmadım desem yeri var. Hızla sosyal medyada yayılan yazının geri dönüşleri güzel Konya'm ve bu şehrin güzel insanları adına beni ziyadesiyle mutlu etti. Erzurum'dan İzmir'e, İstanbul'dan Van'a, Eskişehir'e Kocaeli'ye, Antalya'ya, Karabük'e Trabzon'a, Samsun'a, Almanya'ya, Hollanda'ya kadar bir çok yerden inanılmaz mesajlar aldım. Hemen hemen mesaj gönderen kimseyi tanımadığımı belirtmek isterim. İşte o zaman anında tepki vermenin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha anladım.
Her şey bitti, normale döndü, mesaj savaşları sona erdi derken bugün bir mesaj daha aldım. Şöyle diyordu mesajda...

"Kardeşim öncelikle yazdıkların beni o kadar duygulandırdı ki, Allah senden razı olsun. Allah'ım gönlündeki bütün güzellikleri önüne koysun, Konya'ya yobaz derlerdi şimdi ise kelle avcılarına benzettiler ya, bu dünyada öteki dünyadada hakkımızı helal etmiyoruz, Rabbim senden razı olsun, senin gibi dürüst temiz ahlaklı insanları başımızdan eksik etmesin"
Bizler, gazeteciler, yazarlar çizerlerin esasında ne için var olduğumuzu ifade eden müthiş bir mesajdı bu açıkçası. Düşündüm onca güzel kelimeyi hak edecek ne yaptım diye... Esasında bu şehrin bana kattıklarına bir vefa borcuydu benimkisi. Konyalı olmakla gurur duyuyorum demek değil sadece, bunun karşılığını bizatihi sözden fiiliyata geçirmekti önemli olan. Hem ne demişti Şems-i Tebrizi... "Bana sevdiğini söyleme. Hissettir" Çok şükür ki sadece dilimizde kalmadı, derdimizi yazarak çizerek kitlelere duyurma şansını Allah'ım bize nasip etti.
***
Konya'nın tarihine bakıldığı zaman bu tür saldırılarla defalarca karşılaştığını görüyoruz. Ülkeyi karıştırmak ve bir takım hesapları farklı kanallardan görmek isteyenler zaman zaman böyle yollara başvurabiliyorlar. Zihinlerdeki bölünmeyi kalıcı hale getirebilmek için kuruyan yaralar böyle durumlarda yeniden özellikle kanatılıyor. Böylelikle öfke patlamalarının yaşanması arzu ediliyor. Yazımın özünde şu vardı. Konyalı bu memleketi ve bu memleketin güzel insanları hiçbir ayrım yapmadan çok sever. Yine özünde vatan hainliği körüklenmediği sürece bütün şehirlerini en az kendi şehri kadar sever. Burada büyük bir haksızlık vardı ve bu haksızlık bilerek isteyerek bazı art niyetli kişiler tarafından azdırılmaya çalışılıyordu. Ben yazımda bu memleketin güzel insanlarının milli duygularının herşeyin önünde geldiğini çok net ve keskin ifadelerle anlatmaya gayret ettim. O an için yapabildiğim tek şey buydu.
Evet bir kez daha herkese binlerce kez teşekkür etmek isterim.  Hatta yazıyı billboardlarda yayınlamak isteyen işadamına ayrıca teşekkür ederim... Elbette onur duydum. İşin esası büyük kitlelere ulaşsın, sansasyon yaratsın diye bir kaygım yoktu. Bu yazının onbinlerce kez okunması ve paylaşılması, okuyan, beğenen ve paylaşan insanların benimle, bizimle, Konya'yla aynı duyguları hissettiğini gösterdi. Kendimden çok şehrim adıma gurur duydum. Zaten Konya bütün övgülerin en güzeline layık. Bunu millilerin oynadığı son üç maçta alenen gördük. Bu maçlar Konya'da oynanmasaydı Fransa inanın bizim için hayalden öteye geçemezdi.
Konya kanımca büyük bir sınav verdi. Bu tür durumlarda birlikte hareket etmenin ve ani reflekslerle karşılık vermenin ne kadar önemli olduğunu, dolayısıyla kendilerine yöneltilmiş planlı bir karalama kampanyasına karşı neler yapabileceğini gösterdi. Benim için bunu görmek aldığım övgü dolu mesajlardan çok daha önemli. Bu şehirde doğduğum, bu şehirde büyüdüğüm, bu şehrin formasını giydiğim ve bu şehrin ekmeğini suyunu içtiğim için şükrediyorum. Türkiye'nin her yerinde Konyalıyım demekten her daim onur duydum, duymaya devam edeceğim. Başta hemşehrilerimiz olmak üzere Konya'yı destekleyen, yanında olan herkese minnettarım...