Kitaplardan iyice uzaklaştık

Kitaplardan iyice uzaklaştık

Bilinçli bir şekilde Türkiye'nin kitaplardan uzaklaştırıldığını ifade eden Yazar Aytuğ Uslutekin, “Türkiye'nin okuyup araştırmasını istemiyorlar. Kitaplardan bizi iyice uzaklaştırdılar” diye konuştu.

RÖPORTAJ: MEHMET AKİF SÜTÇÜ
 

HER EVDE KÜTÜPHANE OLMALI

Bu haftaki röportajımıza konuk olan Yazar Aytuğ Uslutekin, evine bir kütüphane kurduğunu ve burada 10 binin üzerinde kitabının olduğunu söyledi. Her evde mutlaka bir kütüphane olması gerektiğini belirten Uslutekin, “Evlerde kütüphane olması ayrıcalık ya da farklılık gibi gözükmemeli. Bu bizim temel ihtiyacımızdır” dedi.

STATÜYÜ PARAYLA KAZANIYORUZ

Türkiye'nin 1980'li yıllardan sonra kitaplardan uzaklaştırıldığını ifade eden Uslutekin, “Artık kitap ihtiyaç olmaktan çıktı. İnsanların gözünü araba, ev ve alışveriş ile boyadılar. Artık temel ihtiyaçlarımız bunlar oldu. Statüyü araba, ev ve cep telefonu üzerinden kazanır olduk. Kitaptan uzak cahil bir nesil yetişmemeli” diye konuştu.

18-1.20150629110222.jpg

*Okurlarımıza sizi daha iyi tanıtmak adına niçin yazarlık?

-Benim hayatım böyle başladı. Türkiye'yi gezmeye başladığım zaman notlar aldım ve bunların sonucunda yazarlığım kendiliğinden çıktı ve bunun üzerine hiç durmadan yazıyorum. Şu ana kadar 12 tane kitabım çıktı. Bunların 3 tanesi piyasaya çıktı. Diğerleri ise tekrar gözden geçirerek onları da piyasaya süreceğim.

*Yazarlığa başladığınız süreçte esin kaynağınız kim oldu?

-Benim kökümde Türkiye'nin sevgisi var. Bu ülkeyi çok seviyorum. Dolaştığım yerlerde notlar alıyorum. Böyle olunca hepsi beni yönlendirdi. Çünkü benim özelliğimde bütün insanlar var. Onlara olan sevgim sonucunda kitaplarımı yazıyorum. Ben bu ülke insanından esinlendim. Kişisellikten ziyade, bu toprakların insanları benim esin kaynağım oldu.

 ÖMRÜMÜN SONUNA KADAR YAZACAĞIM

*Kendinizi usta bir yazar olarak görüyor musunuz?

-Elbette görüyorum. Çünkü yıllardır Türkiye'nin dört bir yanını gezdim. Sonuç olarak düşüncelerim beni bu noktaya getirdi. Amacım hayatımın sonuna kadar yazarlığa devam etmek. Yazarlıktan emekli olunmaz. Son nefese kadar yazarlar yeni şeyler üretmek isteyip yazmak ister. Ben de bunun için ömrümün sonuna kadar insanlığa katkı sağlayacak kitaplarımı yazmaya devam edeceğim.

*Kitaplarınızda en çok hangi konulara vurgu yaparsınız?

-Benim için aile kavramı çok önemlidir ve bunun için aileyi her zaman ön plana çıkartırım. Bunun içerisinde Türkiye'de beni etkileyen yazarlar var. Bunların etkisinden çıkmak gerçekten mümkün değil. Kemal Tahir, Nazım Hikmet, Adnan Binyazar, Osman Şahin, Fakir Baykurt, Abbas Sayar, Peyami Safa gibi yazarlardan etkileniyorum ve benin kitaplarımın oluşmasında etkili oluyorlar.

Benim kitaplarım da Türkiye'ye olan sevgimi çok net bulabilirler.

TÜRKİYE'Yİ SEVDİRMEYE ÇALIŞIYORUM

*Türk tarih ve coğrafyasını kitaplarınızda işliyorsunuz. Bunun okuyucularınıza ne gibi katkısı oluyor?

-Türkiye'nin yakın tarihine geri dönüş yapması lazım. Geçmiş yıllardaki gibi birlik ve beraberliğimiz azalıyor. Çünkü; Türkiye'nin üzerinde her zaman oynanan oyunlar oldu ve bu oyunlar oynanmaya devam ettirilmektedir. Bunun için bu ülkeye sahip çıkmamız lazım. Okuyucularım da bendeki bu hassasiyeti görebilmektedirler.

-Okuyucularınızdan olumlu ya da olumsuz ne gibi tepkiler alıyorsunuz?

-İnsanların okuması lazım. Okuduğunu anlaması lazım. Tarih ve coğrafya benim için çok önemli. Özellikle yurt dışındaki okurlarımdan çok önemli tepkiler alıyorum. Ben insanlara Türkiye'yi sevdirmeye çalışıyorum. Kitaplarımda bunu hisseden okur, hemen geri dönüş yaparak hissettiklerini paylaşıyor.

 

YAZARLAR BENİ OLGUNLAŞTIRIYOR

*İlerleyen dönemde ne gibi projeleri hayata geçirmeyi düşünüyorsunuz?

-Ben aynı yolda gideceğimi düşünüyorum. Özellikle Osmanlı'nın son dönemde yaşadıklarını araştırıyorum. Bunlar benim için çok önemli. Yine ilerleyen dönemde bunlarla ilgili çalışmalarımı devam ettirmeyi düşünüyorum.

*Genç yazarlara tavsiyeleriniz nelerdir?

-Çalışmak, sevgi ve bunun sonunda tarihi öğrenmeleri lazım. Eğer tarih bilgisi yoksa kitapları yazamazsınız. İnsanların tarihini çok iyi bilmesi lazım. Bunun yanı sıra filmlerin izlenmesi lazım. Benim en büyük sevdiğim şeylerden birizi de kütüphanem olması. Bu benim için çok büyük bir avantaj. Kendi evime bir kütüphane kurdum ve 10 binin üzerinde kitabım oldu. Okuduğum kitaplardaki yazarlar var ve beni olgunlaştırıyorlar. Yabancı yazarlardan Thomas Mann, İtalo Calvino, gibi yazarlar sayesinde hayatım yönleniyor.

KUTUPLAŞMALARIN ARASINDA KALDIK

*Gençlerdeki kitap okuma alışkanlığını yeterli buluyor musunuz?

-Türkiye'de biraz sorun var tabi. 1980'li yıllarda Türkiye'yi kitaplardan uzaklaştırdılar. Yeniden kitapların ülkemize girmezi lazım. İnsanlar araba alıyor. Ev alıyor ama kitap için kendilerini yönlendiremiyorlar. Televizyonlarda 24 saat boyunca konut ve araba reklamı dönüyor. Ancak bir yazar kitabının reklamını veremiyor. Bunların artık değişmesi gerekiyor. Yazarları ve kitapları kurumların ticari kaygıları nedeniyle ekranlar da çok fazla göremiyoruz. İnsanların temel ihtiyaçları arasında kitap okuma da olmalıdır.

*Yeni yazarların yetişmesi, geçmişe oranla nasıl. Bu ülkede ilerleyen yıllarda damga vuracak genç yazarlar var mı?

-Türkiye'de 1980'li yıllardan sonra yolundan çıkartıldı. Orta Doğu, Balkanlar ve Kafkaslarla kucaklaşması lazım. Ancak bunun için biraz zamana ihtiyacımız var. Türkiye şu anda kutuplaşmaların arasında kaldı. Bunların etkisiyle artık yeni yazarlar buhrandan olumsuz etkilendi. Geçmiş yıllara göre yeni yazarların yetişme oranı çok düşük. Yazmak da yetmiyor. Bir şeye damga vurmak önemlidir.

EDEBİYAT VE TARİH MUTLAKA OLMALI

*Türkiye'de yazarlara verilen desteği yeterli buluyor musunuz?

-Türkiye'de bunla ilgili büyük bir eksiklik var. Edebiyat ve tarih olmadan hiçbir şey olmaz. Türkiye'nin ayakları üzerinde dimdik durması lazım. Türkiye'nin yakın çevresinde sorunlar çok fazla olduğu için bu alanlara verilen destekler azalıyor. Türkiye'deki birçok yazar sorunları gün yüzüne çıkarıp, insanları yönlendirdiği için onlar gerçek desteği vatandaştan alıyor.

*Türkiye'de yazarların özgür olduğunu düşünüyor musunuz?

-Hatalar nerede yapılıyorsa bunu engellemek gerekiyor. Yaşar Kemal'in kitaplarını okuduğum zaman çok fazla etkileniyorum. Evet geçmiş yıllardaki bir baskı yok yazarların üstünde. Biraz daha rahat yazabiliyorlar. Bunun için de yazarların üstünde çok fazla bir baskının olduğunu düşünmüyorum. Doğru yazıyı yazmak herkes tarafından kabul görür.

TÜM TÜRKİYE'Yİ DOLAŞTIM

*Türkiye'de yazarların yeni projeler çıkarmasında ne gibi değişikler oldu?

-Önümüzü açabilmemiz için sürekli okumamız gerekiyor. Türkiye'nin geleceği için araştırmamız lazım. Bizim olayları iyice takip etmemiz gerekiyor. Bunun sonucunda da yeni projeleri çıkarmamız gayet olağan oluyor.

*Konyalı bir yazar olarak bu şehrin size ne gibi katkıları oluyor?

-Sürekli dolaşıyorum. Elimde çanta ile her yere geziyorum. Konya'nın hemen hemen bütün köylerine dolaştım. Konya'nın komşu illerindeki köyleri dahi gezdim. Bundan dolayı Konya kadim bir şehirdir ve burada herkes pişebilir. 

*Son olarak neler eklemek istersiniz?

-Türkiye beni daha yeni tanıyor. Kitaplarım yeni çıkmaya başladı. Türkiye için ne kadar büyük bir sevgi ile yazdığımı herkes görsün. Türk halkını her zaman kucaklamanız gerekiyor. Ben bunu kitaplarımda çok iyi işliyorum. İnsanlar bundan dolayı beni kısa sürede sevip arasına alıyor.

Aytuğ Uslutekin kimdir?

Aytuğ Uslutekin 1957 yılında Gölcük'te doğdu. 1982 yılında Ankara Üniversitesi Dil Tarih Coğrafya Fakültesi Yakınçağ Tarih Bölümü'nü bitirdi. 1986-2006 yılları arasında ilaç firmasında çalıştı. Lise yıllarından bu yana çeşitli dergi ve kitaplarında yazı ve şiirleri yayımlandı. Aktif çalışma hayatının sona ermesiyle birlikte düşüncelerini ve gözlemlerini kitaplaştırdı. Uslutekin, evli ve 2 çocuk babasıdır.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum