Kılıçdaroğlu: "Trollere haber verin, gerekeni yapsınlar diyen AK Parti"

Kılıçdaroğlu: "Trollere haber verin, gerekeni yapsınlar diyen AK Parti"

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sosyal medyaya ilişkin açıklamalarına tepki gösterdi. Kılıçdaroğlu, Troll gerçeğini Türkiye’nin gündemine getiren AK Parti’nin olduğunu söyledi

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sosyal medyaya ilişkin, “Bu tür sosyal medya mecralarının tamamen kaldırılması, kontrol edilmesini istiyoruz.” sözlerini değerlendirdi. Independent Türkçe’den Benan Kepsutlu'nun sorularını cevaplayan Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ın sosyal medya sözlerine karşı “Şimdi trollere karşıyız. Troll diye bir şey olmaz. Ama troll gerçeğini Türkiye’nin gündemine getiren AK Parti’dir. Kendisi telefon görüşmelerinde “Bizim trollere haber verin, bu konuda gerekeni yapsınlar” diyen ben değilim yani. Söyleyen Erdoğan ailesinden birisiydi.” ifadelerini kullandı.

SOSYAL MEDYAYI HAVUZ MEDYASI KIVAMINA GETİRİRSEM KALSIN DİYOR

Ülke yönetimlerinin medyadan rahatsız olmaması gerektiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, “Çünkü medya halk adına yönetenleri denetler. Yanlış yapıyorsa yazarlar, eksiğini yazar. Doğru yapıyorsa onu da zaten yazacaktır. Yani medyanın dördüncü güç olarak demokrasilerde konumlanmasının temel nedeni gücü denetlemesidir. Baskıcı yönetimler bu denetimden her zaman rahatsız olurlar ve medyayı susturmak isterler. Türkiye’nin böyle bir gerçekle karşı karşıya olduğunu hepimiz bir şekilde biliyoruz yani. Şimdi Erdoğan’ın özellikle sosyal medyada kullandığı cümle şu, aynen okuyayım izin verirseniz. Diyor ki; “Bu tür sosyal medya mecralarının tamamen kaldırılması, kontrol edilmesini istiyoruz.” Bu daha sonra silindi. Tamamen kaldırılması ne demektir? Sosyal medyayı tamamen kaldıracağım veya kaldırmayacaksam bunu kontrol edebileceğim bir alana dönüştüreceğim. Yani bizim siyaseten çok kullandığımız “havuz medyası” kıvamına getirirsem ve sürekli bunlar beni överlerse ve sürekli benden bahsederlerse, bu sosyal medya kalsın. Ama beni eleştirirlerse, benim yaptıklarımı, haksız uygulamalarımı bir şekilde dile getirirlerse benim bunu kontrol etmem lazım. Bunu söylemek istiyor.” diye konuştu.

ALTUN’UN AÇIKLAMAYI YUMUŞATMASI TEPKİ ÇEKECEĞİNİ BİLMESİNDEN KAYNAKLANIYOR

“Medyanın her düşündüğünü, ortaya konan ilkelere uygunsa rahatlıkla yazabilmeli” diyen Kılıçdaroğlu, İletişim Başkanı Fahrettin Altın’un Erdoğan’ın açıklamalarına gelen tepkiden sonra yaptığı “Türkiye bir hukuk devletidir” sözlerine şöyle yorumladı:

“Yapılan açıklama demokrasilerde kabul edilemez türde bir açıklama. Fahrettin Altun bunu düzeltmeye çalışıyor aslında. Yani ne kadar düzeltir; çünkü Fahrettin Altun’un bu konularda yetkili olmadığını hepimiz biliyoruz. Yetkili kişi kim? Türkiye’yi tek başına yöneten bir otorite zaten. O otoritenin adı da Tayyip Erdoğan zaten. Onun söylediği geçerlidir. Yani diğeri ne kadar söylerse söylesin. Fahrettin Altun’un aslında olayı yumuşatmasının temel nedeni, Erdoğan’ın yaptığı açıklamanın sadece içeride değil, pek çok demokratik ülkelerde de tepki çekeceğini bilmesinden kaynaklanıyordu. Yani Erdoğan bunu söyledi; ama aslında söylemek istediği öyle değil. Tam böyle” diye yumuşatarak bunu kamuoyuna bir anlamda aktarıyor. Bütün mesele şu aslında: Neden medyadan korkuyorsunuz? Etik değerleri evet, medyanın etik değerleri olmalı mı? Olmalı.”

TROLL GERÇEĞİNİ TÜRKİYE'NİN GÜNDEMİNE GETİREN AK PARTİ'NİN KENDİSİ

Sosyal medya düzenlemesine ilişkin de konuşan Kılıçdaroğlu, sosyal medyada da etik kuralların olması gerektiğini savundu. Trollere karşı olduklarını söyleyen CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

“Troll diye bir şey olmaz. Ama troll gerçeğini Türkiye’nin gündemine getiren AK Parti’dir. Kendisi telefon görüşmelerinde “Bizim trollere haber verin, bu konuda gerekeni yapsınlar” diyen ben değilim yani. Söyleyen Erdoğan ailesinden birisiydi. Trolleri olduğunu söyledi. Yine sonra Mahir Bey (Ünal) bir yeşil nokta uygulaması başlattı ve orada da bütün AK Parti trollerini görme imkânımız oldu. Yani kendilerini bir anlamda ifşa ettiler. Troll uygulaması doğru değildir. Ama bu uygulamayı başlatanların daha sonra bu uygulamadan şikâyet eder noktaya gelmeleri, önce kendi yaptıklarını sorgulamaları gerekiyor. “Biz yanlış yapmışız bir yerde” diye çıkıp bunu itiraf etmeleri gerekiyor.

ÇİFTE STANDART VAR

Etik kurallar elbette olmalı. Şimdi bakın burada da çifte standart var. Şöyle: Eğer hakaret içerikli yazılar iktidar kanalına yönelikse en ağır cezalar veriliyor. Kişiler sabaha karşı evleri basılıyor, gözaltına alınıyor, hapishaneye atılıyor. Bir süre sonra iki üç gün, beş gün, yedi gün, bazen üç ay hapiste kalıyor, bazen altı ay hapiste kalıyor. Sonra duruşma oluyor, serbest bırakılıyor. Ama muhalefete yönelik bir hakaret varsa gözaltına falan alınma da yok yani. Sadece biz şikâyet ediyoruz, öylece kaybolup gidiyor kendi mecranda.”

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.