Kardeşler arasındaki ilişkiyi gölgeleyen tehlike!

Kardeş kıskançlığı, çocuk gelişiminin doğal bir parçası olarak aile içinde sıkça karşılaşılan bir durum haline geldi. Uzmanlar, her çocuğa özel zaman ayırmanın, kıyaslamadan kaçınmanın ve duyguları anlamaya çalışmanın bu süreci sağlıklı yönetmek için kritik olduğunu vurguluyor.

ANNE, BABA SEVGİSİ BÖLÜNÜR MÜ?

Kıskançlık çoğu zaman olumsuz bir duygu olarak görülse de Aile Danışmanı Rukiye Demir, kıskançlığın çocuk gelişiminin doğal bir parçası olduğunun altını çizerek şunları kaydetti: “Kardeşler arasındaki bağ, dünyanın en özel ve karmaşık ilişkilerinden biridir. Bazen en iyi arkadaş, bazen en büyük rakip, bazen de en zorlu düşman olurlar. Bu ilişkinin en sık karşılaşılan ve en çok merak edilen yönlerinden biri ise kardeş kıskançlığıdır. Kıskançlık, her ne kadar olumsuz bir duygu gibi algılansa da aslında insan doğasının bir parçasıdır ve kardeş ilişkilerinde de kaçınılmazdır. Bir çocuk, anne-babanın sevgisini, ilgisini ve dikkatini kendi tekelinde sanarken, bir anda hayatına giren yeni bir ortakla bu sevginin bölüneceğini düşünür. İşte bu noktada kıskançlık tohumları yeşermeye başlar.”

KISKANÇLIĞIN TEMEL NEDENLERİ

Demir, kardeş kıskançlığının birden fazla nedenlerinin olduğunu belirterek sözlerine nedenleri sıralayarak devam etti: “Kardeş kıskançlığının altında yatan birçok neden vardır. Bunlardan en yaygın olanları şunlardır: İlgi ve sevgi paylaşımı: En temel neden, çocuğun anne-babanın ilgisini ve sevgisini paylaşmak zorunda kalmasıdır. Özellikle ilk çocuk, tahtının sallandığını düşünerek yeni kardeşe karşı olumsuz duygular besleyebilir. Yaş farkı: Kardeşler arasındaki yaş farkı, kıskançlığın boyutunu etkileyebilir. Özellikle 2-4 yaş gibi küçük yaş farklarında, büyük çocuk hala anne-babanın ilgisine yoğun bir şekilde ihtiyaç duyduğu için kıskançlık daha şiddetli yaşanabilir. Mizaç ve kişilik farklılıkları: Kardeşlerin mizaçları ve kişilikleri de kıskançlığı tetikleyebilir. Bir kardeşin daha başarılı, daha sosyal veya daha sakin olması, diğer kardeşte yetersizlik duygusuna ve kıskançlığa yol açabilir. Ebeveyn tutumları: Ebeveynlerin tutumları, kıskançlığın en önemli belirleyicilerindendir. Kıyaslama yapmak, birini diğerine örnek göstermek veya birine diğerine göre daha fazla tolerans göstermek, kardeşler arasındaki rekabeti ve kıskançlığı körükler. "Ağabeyin gibi akıllı ol", "Kardeşin ne güzel yemeğini bitirdi, sen neden yemiyorsun?" gibi cümleler, kıskançlığın temelini oluşturur. Çocukların gelişim düzeyleri: Küçük çocuklar, duygularını yetişkinler gibi ifade edemezler. Kıskançlık hissettiklerinde vurma, itme, bağırma gibi davranışlarla tepki gösterebilirler. Bu davranışlar, çocukların duygularını yönetme becerilerinin henüz gelişmediğinin bir işaretidir.”

‘HER ÇOCUK ÖZEL HİSSETMEK İSTER’

Kardeşler arası kıskançlığın önüne geçmek ya da etkilerini azaltmak için ailelere önemli görevler düştüğünü vurgulayan Aile Danışmanı Rukiye Demir, şu önerilerde bulunarak sözlerine son verdi: “Kardeş kıskançlığı, aile içinde gerginlik yaratabilir ve ebeveynleri zor durumda bırakabilir. Ancak bu durumla baş etmek mümkündür. İşte ebeveynlerin uygulayabileceği bazı stratejiler: Her çocuğa özel zaman ayırın: Her çocuk, anne-babasından birebir ilgi görmeye ihtiyaç duyar. Her gün, her çocuğa özel olarak 10-15 dakika ayırmak, onların kendilerini özel ve değerli hissetmelerini sağlar. Bu zaman diliminde sadece o çocukla ilgilenin, telefonu bir kenara bırakın. Kıyaslamadan kaçının: Çocuklarınızı asla birbirleriyle kıyaslamayın. Her çocuğun kendi yetenekleri, ilgi alanları ve gelişim hızı olduğunu unutmayın. Her birini olduğu gibi kabul edin ve bireysel başarılarını takdir edin. Birlikte oyun oynamayı teşvik edin: Kardeşlerin birlikte oyun oynaması, aralarındaki bağı güçlendirir. Onları ortak bir aktiviteye dahil edin. Birlikte resim yapın, kitap okuyun veya bir oyun kurun. Olumlu duyguları ifade etmelerini sağlayın: Çocuklarınızın duygularını ifade etmelerine izin verin. "Kardeşine kızdın mı?", "Onunla oynamak istemiyor musun?" gibi sorularla onların duygularını anlamaya çalışın. "Kıskanmak kötü bir şey değil" mesajını vererek duygularını normalleştirin. Unutmayın ki kardeş hayatın en değerli hediyelerinden biridir.”