İranlı Faqir-Bidar Konya'ya yerleşti

Hz. Mevlana'yı dünyaya anlatan Bidar, öldükten sonra da Konya'ya gömülmek istiyor.

İlk önce Konya'ya 1985 yılında Şeb-i Arus töreni için Konya'ya gelen Prof. Dr. Mewlana Waluiddin Faqir-Bidar, Konya'nın etkisinden çıkamadı. 2002 yılında tekrar törenler için Konya'ya gelen  Mewlana Waluiddin Faqir-Bidar, ikinci ziyaretinde Konya'da yaşamaya karar verdi.  15 ülkede çeşitli üniversitelerde hocalık yaparak konferanslar veren Faqir-Bidar, Mevlana'yı dünyaya anlattı. Emekli olduktan sonra da hayatının geri kalanını Konya'da tamamlamaya karar vererek, Konya'ya yerleşti.

MEVLANA'YI DÜNYAYA ANLATTI

Hayatı boyunca Mevlana'nın izinden giden ve Mevlana'nın tanıtımı için ülke ülke gezen 69 yaşındaki Faqir-Bidar, 2012 yılından bu yana Konya'da yaşamaya başladı. 1 buçuk yıl Konya'daki bir otelde kalan Faqir-Bidar, yine kaldığı otelin yanında ev tuttu. Konya'da yaşamaktan mutlu olduğunu ve sık sık Mevlana'ya ziyarete gittiğini söyleyen Faqir-Bidar, tıp ki Mevlana gibi Belh'de doğduğunu ve Konya'da huzura kavuşmak istediğini söyledi. Cenaze töreninin sema dahil olmak üzere Mevlana'nın cenaze geleneklerine göre gerçekleşmesini vasiyet eden Faqir-Bidar, “Mezarımın Mevlana'nın mezarı kadar derin olmamasını ve mezar taşımın   Mevlana'nın taşı gibi mezarıma konulmasını istiyorum. Mezarımın etrafını da Mevlana'nın yeşil kubbesi gibi küçük bir yeşil kubbe konulmasını istiyorum” dedi.

KONYA'DAN KOPMAK İMKANSIZ

Konya ile ilgili düşüncelerini de paylaşan Faqir-Bidar, “Konya kadim bir şehir olduğu için Konya'dan kopmak imkansız. İran'da üniversite eğitimimi tamamladıktan sonra, Amerika başta olmak üzere birçok ülkede görev yaptım ve konferanslar verdim. Amerika'da beynimden rahatsızlık geçirdim ve komada kaldım. Hastalığım beni korkutmuyordu, ölümden de korkmuyordum. Tek korkum Amerika'da ölmekti. Çünkü ben Mevlana'nın yanında ölmek istiyor ve onun yakınına gömülmek istiyordum. Hastaneden çıktığımda sağ gözümde görme kaybı olmuştu ve iki bacağımda tutmuyordu. Eşim ve kızım beni Konya'ya göndermek istemediler ama ben onları dinlemedim ve İstanbul üzerinden Konya'ya geldim. Konya'da sağlığıma kavuştum ve yürüyebiliyorum. Burada çok mutluyum” diye konuştu. 

EN BÜYÜK ARZUM BURADA GÖMÜLMEK

En büyük arzusunun Mevlana'nın bahçesine gömülmek olduğunu ifade eden Faqir-Bidar, “Bu istediğimi gerçekleştirmek için başvurmadığım yer kalmadı ama bunun mümkün olmayacağını söylediler. Hala bir umudum var. Ne zaman, nerede ve nasıl öleceğimizi sadece yüce Allah bilir. Bundan dolayı Konya'da ölmek istiyorum ve buraya gömülmek istiyorum. Konya artık benim evim ve vatanım” şeklinde konuştu.

MEHMET AKİF SÜTÇÜ  MERHABA ŞEHİR DERGİSİ