İmar affı son bulmalı 

İmar affı son bulmalı 

İnşaat Mühendisleri Odası Konya Şube Başkanı Dr. Süleyman Kamil Akın, “Yapı stoklarımız revize edilmeli ve imar affı hayatımızdan çıkarılmalı. Bunları yapmadığımız takdirde bu ve benzeri birçok depremde yüreğimiz yanmaya devam edecek” dedi

6 Şubat Pazartesi günü Kahramanmaraş'ın Pazarcık ilçesinde 7,7, Elbistan ilçesinde 7,6 ve Gaziantep'in Nurdağı ilçesinde 6,4 büyüklüğünde 3 deprem meydana geldi. Diğer yandan Kahramanmaraş'ın yanı sıra Adıyaman'da da çok sayıda deprem oldu. 
Kahramanmaraş’ta meydana gelen ve 10 ilde hissedilen deprem sonrası 6 bine yakın ev yıkıldı, binlerce vatandaşımız hayatını kaybetti. Deprem sonrası binaların dayanıklılığı ve gelecek için alınabilecek önlem tartışması konusu oldu. 

2-1.jpg
Binalar için alınacak önlemleri ve yapı denetimleri hakkında gazetemize açıklamalarda bulunan İnşaat Mühendisleri Odası Konya Şube Başkanı Dr. Süleyman Kamil Akın, “Yıllardır yapı stokumuzun hızla yenilenmesi ve gözden geçirilmesi konusunda verdiğimiz çabayı herkes biliyor. Lakin bu konudaki duyarsız davranış, vurdumduymazlık maalesef yine acılara ve daha doğrusu tarifsiz acılara ve çok büyük bir yıkıma sebep oldu” ifadelerini kullandı.

YAPI STOKLARIMIZ YENİDEN DÜZENLENİP REVİZE EDİLMELİ 

Türkiye genelinde yapı stoklarının denetlenmesi ve yeniden revize edilmesi gerektiği konusunda yıllarca çalışmalar ortaya koydukları belirten İnşaat Mühendisleri Odası Konya Şube Başkanı Dr. Süleyman Kamil Akın, “Maalesef haklı çıkmayı istemezdik ama yıllardır savunduğumuz konular tekrar bu depremlerle haklılığımızı ortaya koydu. Yıllardır yapı stokumuzun hızla yenilenmesi ve gözden geçirilmesi konusunda verdiğimiz çabayı herkes biliyor. Lakin bu konudaki duyarsız davranış, vurdumduymazlık maalesef yine acılara ve daha doğrusu tarifsiz acılara ve çok büyük bir yıkıma sebep oldu. 10 ilde çok geniş bir coğrafyada birçok binanın yıkıldığı bir depremle karşı karşıyayız. Artık sözün bittiği yerdeyiz ama bundan 99 depreminde ders çıkarmayan ülkemizin inşallah bu sefer ders çıkarmaya başlamasını inşa aşamasının her aşamasında nitelikli teknik personel tarafından yapılan projelerin gene nitelikli ilk personel tarafından her adımında takip edilmesi. Ve en azından bir milat koyulması, böylece yeni yapılacak yapıların deprem güvenliği garanti edilmesi bir keyfiyet değil artık bir zorunluluk. Diğer taraftan mevcut yapı stokumuzun da bir uçtan başlanarak mutlaka kontrol edilmesi oluşabilecek hasarları minimize edecek bir çalışma olarak karşımızda duruyor” ifadelerini kullandı  

2-3.jpg

BİNALAR HER 5 YILDA BİR KONTROL EDİLMELİ 

Binaların her 5 yılda bir revize edilmesi ve işin ehline teslim edilmesi halinde deprem hasarlarının önüne geçilebileceğini dikkat çeken Akın, “Her beş yılda yapılacak kontrollerle ki bu kontrollerde inşaat mühendisleri başta olmak üzere mimar, elektrik ve makine mühendislerinde bulunması bir ön şart. Yapıda oluşabilecek hasarların deprem olmadan önce ortaya çıkarılması ve ona göre tedbir alınması bu sayede de oluşacak depremlerde can kaybının ve yıkımın en aza düşürülmesi sağlanabilmekte. Tabii yapım sürecinde karşılaştığımız en büyük problem işin ehlinin bu işi yapmaması ya da işin ehline teslim edilmemesi Bu sebeple taahhüt işiyle uğraşan, yapım işiyle uğraşan her firmada uğraştığı veya taahhüt konusu olan işle ilgili olarak asgari teknik personelin ki bunların akredite olması önemli. Konuda hakkında bilgi sahibi olması önemli.   Teknik personellerin akrediteli  ve işinin ehli insanların görevlendirilmesi artık bir keyfiyet değil, bir zorunluluk haline gelmiş durumda. Böylece yapıya sonradan yapılan müdahalelerde yapı taşı sisteminin hasar görmesi engellenecek. Ve buna bağlı olarak yapılarda bu tür yıkımların önüne çok daha kolay geçilebilecek. Diğer taraftan korozyon ve benzeri ya da çevre illerde daha önce olmuş depremlerde hasar gören yerlerin onarılması,  tespit edilmesi tabii hasar gören yapıların. Sonra da onarılması ve yapının oluşabilecek bir depreme karşı hazır hale getirilmesi sağlanabilecek” diye konuştu  

‘İMAR AFFI’ KELİMESİ HAYATIMIZDAN ÇIKARILMALI 

İnşaat Mühendisleri Odası Konya Şube Başkanı Dr. Süleyman Kamil Akın, “Bir diğer önemli konu ise artık ülkenin imar affı kelimesini hayatından çıkarması gerekiyor.  Her seçim öncesi yapılan bu imar afları aslında bize, kötü olan yapı stokumuzun üzerine gene teknik destek almamış birçok yapının eklenmesine sebep oluyor. Bu sebeple İmar Affı'nın anayasaya koyularak yapılamayacağı gibi net kaidenin de ortaya koyulması, keyfiyetle yapılan bu imar aflarının sonucunun kötü olduğunun da görülmesi açısından önemli olduğunu düşünüyorum.
Artık Türkiye'de imar affının konuşulması gibi bir kavramın hiçbir siyasi iktidar tarafından telaffuz dahi edilmesinin yasaklanması en doğru ve iş olacaktır. Yapılan tüm inşaat faaliyetlerinin, projelendirmeden başlayarak birkaç bilen göz tarafından mutlaka ama mutlaka gözden geçirilmesi ve yapım aşamasının her aşamasında taklit edilemeyen, parmak izi, yüz okuma gibi gömülü programlarla lokasyon bilgisi veren takip edilmesi bizim her zaman önerimizdi. Böylece yapı denetim firmalarında diploma çalıştırmak gibi bir garabetten de kurtulmuş sahada fiili kontrolü gerçekleştirmiş olacağız. Bunları yapmadığımız takdirde bu ve benzeri birçok depremde yüreğimiz yanmaya, binalarımız yıkılmaya, kayıplarımız artmaya devam edecek” şeklinde sözlerini tamamladı 

SAİT ÇELİK 
 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.