Hüseyin Saydam: Konya’ya Gereken Önem Gerçekten Veriliyor Mu? 

Saadet Partisi Konya İl Başkanı Hüseyin Saydam'ın yazısı şu şekilde: 

Konya’ya Gereken Önem Gerçekten Veriliyor Mu? 

“Konya bizim için önemli bir şehir.” Bu klişeyi tüm siyasi partiler kullanıyoruz. Tamam doğru da gerçekten böyle mi? Gerçekten hepimiz için önemli mi? Kim önem verdi, kim vermedi? Bu söz miting meydanında söylenilip sonra unutulmuş mu? Yoksa hakikaten önemli olmanın gereği yerine getirilmiş mi? Birlikte bakalım:

Gün geçtikçe köyden kente göçün hızlanması ve kent nüfusunun sürekli artması ile kentin sorunları da artmakta, kentli nüfusun talepleri çoğalmaktadır.

Bundan yirmi, otuz yıl önce asgari ihtiyaçları karşılayan hizmetler (yol, su, kanalizasyon, elektrik, telefon vs), yeterli görülmekte iken, günümüzde artık bunların ihtiyaçları ve talepleri karşılamakta yeterli olmadığı görülmektedir.

Bu durum sadece bize, Konya’ya, Türkiye’ye ait bir sorun da değildir. Küresel bir sorun halini almıştır. Uluslararası düzeyde bu konulara ilişkin çeşitli çalışmalar yapılmış, yaklaşımlar geliştirilmiş ve bir takım kriterler getirilmiş, alternatif çözümler ortaya konulmuştur. Bu çalışmalar kapsamda özellikle “yaşanabilir ve sürdürülebilir kent” kavramı dikkat çekicidir.

Şehirleşme sadece ekonomi ile değil eğitim, sağlık, ulaşım, çevre, kültür, tarih, ekoloji, teknoloji, katılımcılık, şeffaflık eksenli bir şehirleşme ve yönetim anlayışı açısından da planlanmalıdır. Artık hizmetin odağına insanı alan, yaşanabilir, sürdürülebilir imkanlar sunan kentler konuşulmaktadır.

Daha önceleri Devlet Planlama Teşkilatı, sonrasında Kalkınma Bakanlığı, TÜİK, TEPAV gibi kuruluşlar bu konuda bilimsel verileri bir araya getirip dönem dönem kentlerin Sosyo-ekonomik Gelişmişlik düzeylerine ilişkin verileri yayımlamışlardır. Halen konuya ilişkin birçok çalışma yapılmaktadır.

Bu kapsamda dikkatimi çeken bilimsel bir çalışma ve sonuçlarını sizlerle paylaşmak istiyorum. Pamukkale Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nden bilim insanlarının (Yrd. Doç. Dr. Ferda Esin GÜLEL, Yrd. Doç. Dr. Atalay ÇAĞLAR, Yrd. Doç. Dr. Sinem Güler KANGALLI UYAR, Prof. Dr. Oğuz KARADENİZ ve Prof. Dr. M.Ensar YEŞİLYURT) hazırladığı ve Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi’nde yayımlanan “Türkiye’de İllere Göre İnsani Gelişme Endeksi” isimli çalışma (1).

Eğitim, sağlık, nüfus, istihdam, alt yapı, gelir ve bir çok refah kriterini dikkate alarak oluşturulan bilimsel ve resmi verileri bilimsel bir metotla ve objektif olarak bir araya getirerek illerin İnsani Gelişmişlik Endeksi’ni ortaya koyan bu çalışmaya göre:

İnsani gelişmişlik açısından ilk yirmi il sırasıyla Ankara, İzmir, Kocaeli, İstanbul, Muğla, Trabzon, Yalova, Antalya, Rize, Mersin, Bolu, Denizli, Kırıkkale, Artvin, Zonguldak, Tekirdağ, Bursa, Eskişehir, Karabük ve Edirne olduğu görmekteyiz.

Gözlerimiz Konya’yı arıyor değil mi? Fakat maalesef gelişmişlik düzeyi yüksek ilk yirmi il içerisinde Konya yok. Çalışmadan çıkan sonuca göre Konya, İnsani Gelişmişlik Sıralaması’nda otuz yedinci sıradadır. Bizden hemen önce 30. sırada Düzce, 31, sırada Karaman, 32. sırada Tunceli, 33. sırada Kırşehir, 34. sırada Bilecik, 35. sırada Sakarya, 36. sırada Erzincan illeri var.

Gelişmişlik sıralamasında Konya’nın hemen altında da sırasıyla Kırıkkale, Manisa, Uşak, Malatya, Amasya ve Kastamonu illeri var. Bahsettiğim çalışmada alt kategoride, insani gelişmişlik düzeyinin belirlenebilmesi için gerekli olan Sağlık Endeksi (SE), Eğitim Endeksi (EE) ve Gelir Endeksi’ne (GE) göre illerin sıralaması da yapılmış. Bu endekslerdeki Konya’nın yerine baktığımızda:

Eğitim Endeksi’nde (EE) 53. sıradayız.

Sağlık Endeksi’nde (SE) 39. sıradayız.

Gelir Endeksi’nde (GE) ise 32. sıradayız.

Konya’yı yıllardır yöneten idare, irade ve zihniyet bu verileri dikkate alıp, yıllardır “büyüyoruz, gelişiyoruz, ilerliyoruz, marka yapıyoruz, bizim için çok önemli..” sözlerini bir tarafa koyup, ilimiz açısından vahim tablonun izahını Konya’lılara yapması gerekmektedir. Konya’nın her bakımından mevcut durumu, imkanları ve potansiyeli göz önüne alındığında yerimiz asla burası olamayacağı açıkça ortaya çıkar. Peki onca imkan ve potansiyele rağmen neden buradayız? Bu sorunun cevabını Konya’yı yıllardır yönetenlerin vermesi gerekiyor.

Geçmişte ilimizde yaptığı hizmetler ile Türkiye’yi bırakın dünyaya örnek olan Millî Görüş zihniyeti, siyaseti ve belediyeciliği dikkate alındığında, bu vahim tabloyu değiştirecek yegâne anlayış ve iradenin yine, yeniden Millî Görüş olacağı açıktır. Genel ve yerel idarede Millî Görüş zihniyetine yetki verilmeden gerek ülkemizin ülkeler arasındaki yeri ve gerekse Konya’mızın iller arasındaki yerinin değişimini beklemek ise hayal olur.

Milli Görüşçe bakış, anlayış ve hizmetlerle, bu tür kötü tabloların ortadan kalktığı güzel günlere bir an önce kavuşmak temennisiyle tüm Konya’lı hemşehrilerimi saygı ve muhabbetlerimle selamlıyorum.

Dipnot: (1) https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/412002