‘Hizmet için geliyoruz’

Karatay Belediyesi’nde 1989-1999 yılları arasında başkanlık yapan Mustafa Özkafa ile birlikte çalışarak belediyecilik tecrübesi kazanan, 20 ve 21. dönemlerde Refah ve Fazilet Partisi Konya milletvekilliği yaparak siyasi tecrübe kazanan ve bu tecrübesini Meram ilçesinin gelişimi için kullanmak üzere Saadet Partisi’nden Meram Belediye Başkanlığı’na aday olan Lütfi Yalman, sorularımızı yanıtladı. Yalman, yeni dönemde Meram’a yapacağı çalışmalara ilişkin sorduğumuz sorulara açık yüreklilikle cevap verdi.

* Öncelikle siyasi geçmişiniz hakkında bilgi verir misiniz? Siyasi hayata ne zaman ve nasıl başladınız? Siyaset alanında ne gibi faaliyetlerde bulundunuz?
— Siyasete, çocukluk yıllarımda başladım diyebilirim. 1969 yılında Erbakan Hocam bağımsız aday olduğunda ben imam hatip lisesinde okuyordum. O dönemde Milli Selamet Partisi Gençlik Kolları’nda göreve başladım.1973 sonrası memuriyet hayatım dışında hep siyasetin içinde yer aldım. Dolayısı ile 1973 sonrası döneminin siyasi ortamını, siyasi konjektürü, akımları ve gidişatı çok iyi takip eden bir insanım. Tabi genel siyaseti takip ederken Konya siyasetine vakıf olmamamız da mümkün değil. Çünkü 1991 yılından sonra Karatay’da Mustafa Özkafa Bey’e Belediye Başkanlığı’nda yardımcı oldum. 5 yıllık belediye başkan yardımcılığım döneminde Mustafa Özkafa gibi usta bir belediyeciyle birlikte çalıştım. Dolayısı ile ben, rutin belediyecilikten usta belediyeciliğe, sosyal belediyeciliğe ve hizmet belediyeciliğine geçiş döneminde bu görevlerde bulundum. 1995 seçimlerinden sonra da milletvekilliği görevi yapmaya başladım. 1996 yılından itibaren Refah Partisi’nde gençlikten sorumlu Milletvekili ve GİK (Genel İdare Kurulu) üyesi olarak görev yaptım. 1996 yılında başlayan GİK üyeliğim 1999 yılında Fazilet Partisi ve 2001 yılına kadar da Saadet Partisi’nde devam etti. Gençlikle ilgili önemli çalışmalar yaptım.
HORTUMLARI İLK BİZ KESTİK
*20. ve 21. dönemde Konya milletvekilliği yaptınız. Milletvekilliği döneminizde ülke gündemini derinden etkileyen bir durum gördünüz mü? Bu tür bir çalışma içerisinde yer aldınız mı?
- TBMM’de Kamu İktisadi Teşebbüsü (KİT) komisyonunda yer aldım. Biliyorsunuz KİT, Plan Bütçe Komisyonu ile Adalet ve Anayasa Komisyonu da dahil olmak üzere önemli komisyonları kapsayan geniş ve önemli bir komisyondur. Şöyle ki, bankalar olsun, Krom Magnezit olsun, Petlas olsun, bütün KİT olan firmaların hesapları bize geliyordu. Biz bu hesapları incelerken bir şey dikkatimi çekmişti. Söz gelimi, 125 nolu firma bankadan kredi çekmiş. Ama aldığı krediyi geri ödememiş. 125-140-150 nolu firmalar. Onlara da bakıyorsunuz bu firmaların hepsi aynı kişiye ait. Banka genel müdürü diyor ki, bunu takipteki alacaklar listesine alacağız. 3-5-10 sene takip ediliyor, sonuç alınamayınca bırakıveriyorlar, gidiyor milyonlarca dolar. Bunun önüne geçebilmek için ilk defa biz vurduk masaya elimizi ve dedik ki kim bu 125 nolu firma. Bu listeyi getir bakalım, kimmiş bu firma sahipleri. Bir de ne görelim, 125 nolu firma Yahya Murat Demirel’e ait. 140 noluya bakıyorsun o da aynı, bir başka numaraya bakıyorsunuz o da aynı. Altı yedi tane farklı isimlerde şirket kurmuş, her biri Vakıf Bank’tan, Halk Bankası’ndan kredi çekmiş. Kimse takip etmiyor, savcılıklarında bilgisi yok. İşte biz bunları ortaya çıkardık, savcılıkları haberdar ettik. Başbakanlık ve Bakanlık teftiş kurumuna raporları gönderdik ve ondan sonra bu meşhur hortumculuk denilen şeyler ortaya çıktı. Cavit Çağlar, Dinç Bilgin ve benzeri isimler de bu dönemde ortaya çıktı.
MERAM 5 YIL KAYBETTİ
*Gerek milletvekilliği döneminizde, gerekse Karatay Belediye Başkan Yardımcılığı döneminizde edindiğiniz siyasi tecrübe ile Meram Belediye Başkanlığı’na aday oldunuz. Meram’da gördüğünüz eksiklikler neler, neden Meram Belediyesi için aday oldunuz?
—Şimdi, belediye başkanlığı ile ilgili tercih diğer partilerden farklı olarak bizim kendi tercihimiz olmaz. Teşkilat vatandaşlara ve teşkilat mensuplarına sorar. Bizde belediye başkan adayı tespiti böyledir. Bu nedenle bizde bir ilçe için üç beş tane aday çıkmaz. Biz hiçbir zaman billboardlara afişlerimizi doldurup, 50-100 milyar para harcayarak, ben aday adayıyım beni aman bu millet bu teşkilat aday yapsın diye afişler asmadık, asmayız. Yapılan denetimler sonucunda hangi aday daha güçlü çıkarsa, ona sen adaysın denilir. Bu bizim güçlü teşkilat yapımızdan, makam, mevki, şan, şöhret ve hırsa dayalı talebimizin olmamasından kaynaklanan bir yapıya sahip olmamamızdan dolayıdır. Dolayısı ile Meram adaylığımız böyle belirlenmiştir. Şimdi Meram’da gördüğümüz eksikliklerden birisi şu, Büyükşehir Belediyesinin Meram’a hiçbir yatırım yapmadığını, bir tek çivi bile çakmadığını herkes biliyor. Bunu herkes söylüyor zaten. İnşallah Mustafa Özkafa beyle birlikte bu bölgeye en büyük yatırımı yapacağız. Dolayısı ile Karatay ve Selçukludan geri kalınan dengeyi sağlayacağız. Meram’ın geride kalan 5 yılına bakıldığında görüyoruz ki son beş yılında Meram’a bir çivi bile çakılmamış. Bu nedenle diyebiliriz ki Meram bir 5 yıl kaybetti. Bundan sonra da yeni 5 yıllar kaybetmeyecek inşallah.
*Belediye seçimlerinin şehir açısından önemi nedir? Bu bağlamda Meram’da gördüğünüz en büyük eksiklik nedir?
-Belediye seçimleri bir şehrin, o şehir halkının geleceğidir. Bu nedenle büyük önem arz eder. Keşke diyorum şimdi, aslında Peygamber Efendimiz(s.a.v.) ‘keşke kapısını açmayın, arkası kesilmez’ diyor ama şu yoğunlaştırılmış mahallelerde çok önceden imar çalışmaları yapılsa da, geniş caddeler, geniş bulvarlar açılsaydı, kaçak inşaatlara imkân verilmeseydi, güzel ve estetik binalar yapılsaydı daha iyi olmaz mıydı demek durumunda kalıyoruz. Demek ki, bundan taa 20-40-50 sene önce attığımız adımların bugünkü nesle ne büyük sıkıntılar verdiğini görüyoruz. Bu nedenle de ana sloganımızı 100 yılın Konya’sını kurmak olarak belirledik. Konya’nın gelecek 100 yılını planlıyoruz biz. Bu büyük önem arz eder, iddialı bir konuşmadır. Ama eğer bir konuyla ilgili hayalleri kurmazsan gerçekleri bulamazsın. Her büyük proje önce insanın hayalinde canlanır. Ondan sonra da onun üzerinde çalışmalar yapılır. Biz Meram’da eksiklikleri görüyoruz. Meram’ın geleceği planlanmamış.
*Sizce belediyecilik nasıl olmalıdır? Yani belediyecilik anlayışınız nedir?
—Son 5 yılda bütün belediyelerde gördüğümüz ikinci büyük eksiklik, vatandaşlardan kopuk olunması. Her gittiğimiz yerde diyorlar ki, yahu belediye başkanları nerede biz ulaşamadık, görüşemedik. Yani biz farklı bir siyasi partiye mensup olduğumuz halde bir mahalleye gittiğimiz zaman Büyükşehir Belediyesi ile veya ilçe belediyesiyle şu konuyu görüşmemiz lazım. Bize bu konuda yardımcı olabilir misiniz, deniliyor. 15 yıl boyunca belediyelerde biz söz sahibi olduk. Hiçbir zaman bu tür şikayetler olmadı vatandaşlardan. Çünkü biz zaten belediyeler olarak özellikle kış günlerinde mahalle sohbetleri düzenliyorduk. Mehmet Şen Bey her mahalleye arabaşı sohbetleri yaptı. Artı, aşure dağıtımları gerçekleştirildi. Birlikte pekmez kaynatıldı. Yani biz sürekli halkla beraberdik, halkın içindeydik. 
Önemli bir eksiklik de başta Büyükşehir Belediyesi olmak üzere belediyenin kapılarının vatandaşa tamamen kapatıldığıdır. Bırakın vatandaşı devlet erkanından bir takım insanlara, sivil toplum örgütlerine, belli gazetecilere, bu toplumun önde gelen toplum önderlerine, hatta belediye bürokratlarına bile neredeyse belediye başkanının kapısı kapatılmış, ulaşılamaz hale getirilmiştir. Bu çok yanlış, usulsüz bir durumdur. Belediye halka yapılan hizmetin kurumudur. Halkla iç içe olmak, halka istişarede bulunmak mecburiyetindedir. Şimdi belediyecilik anlayışında bizim bir şeyi kurmamız lazım. İyi niyet, samimiyet, dürüstlük, inanmak, karar vermek, istikrarlı olmak, cesaretli olmak, dirayetli olmak. Bütün bunlar olmazsa sizin hizmet anlayışınızda bir takım eksiklikler vardır. Belediyecilik anlayışımızda istişare esastır bizim. Vatandaşla görüşeceksin, muhtarla birlikte çalışacaksın. Sen vatandaşa götüreceksin hizmeti. O nasıl bir hizmet istiyor, nasıl bir hizmete ihtiyacı var. Bunu mahalleli bilir, muhtar bilir. Sen de görüşlerini ifade edeceksin. Ama bunun yanında dediğimiz gibi vatandaşı da düşüneceksin. Bilim adamlarından, konunun uzmanlarından da görüş alacaksın ki, yaptığın çalışma başarılı bir sonuca ulaşmış olsun
*Peki Lütfi Bey, geçtiğimiz dönemde yapılanlardan ve yapılması gerekenlerden bahsettiniz. Meram’ın eksikliklerini dile getirdiniz. Belediyecilik anlayışınızı da ortaya koydunuz. Şimdi siz belediye başkanlığına geldiğinizde neler yapacaksınız?
-Önümüzdeki dönemde imar planında acil çözüm bekleyen mahallelerimiz var, bunlara çözüm üreteceğiz. Özellikle Karaman Yolu, Çevre Yolu, Abdürreşid-Yaylapınar Caddesi, Ayna Civarı’nda kalan bölgede yoğun bir yapılaşma çalışmamız olacak. Buralarda dar sokaklar var. Vatandaşımızın da rızasını alarak 18. Madde uygulamaları yapacağız. Boş alanlara okul ihtiyaçsa okul, sağlık ocağı ihtiyaçsa sağlık ocağı, imkan varsa birkaç mahallenin ortaklaşa kullanabileceği, hanım kardeşlerimizin de kullanabileceği spor kompleksleri ve sağlıklı yaşam merkezleri yapacağız.
Meram’ın çevre yolunun dışındaki bölgelerinde de ciddi yapılaşma sıkıntısı var. Meram’ın Çevre Yolu dışındaki bölgelerinin büyük çoğunlu birinci sınıf tarım arazisi. Ama, o arazilerde de yapılaşma olmuş. Zamanında köy kurulmuş. İşte Hasanköy’ün bulunduğu yer. Bazı yerlerde çardaklar var. Yaylapınar Mahallesi gelişmiş gitmiş ayrı bir mahalle olmuş. Yaylapınar’ın sol tarafı, Alakova, Aybahçe, Kaş, Loras mahallelerinin bulunduğu yerlerde de birinci sınıf tarım arazileri var. Ama buralarda da yapılaşma oluşmuş. Az ileride Boyalı var. Orası da Meram’ın bir mahallesi oldu. Hiçbir hizmet yok. Köy konumunda. Şimdi buralarda tabi öncelikli hizmetimiz alt yapı üzerine olacak. Büyükşehir Belediyesi ile birlikte yapacağımız çalışma ile kısa bir süre içerisinde kanalizasyon hattını getirip, çamur deryası  halini almış olan yolları asfaltlama çalışmalarına başlayacağız.
TÜRKİYE’NİN EN BÜYÜK PROJESİ MERAM’A
*Meram Belediye sınırları içerisindeki 800 hektarlık bir alanda yeşil alan ve sosyal tesis çalışması yapacaksınız. Türkiye’nin en büyük projesi olan bu projeyi ne kadar zaman içerisinde tamamlayacaksınız? Bir de insanların rahat ve nezih bir ortamda dinlenebilmeleri için gerekli olan ne tür çalışmalar yapacaksınız?
-Dutlukır’da yapacağımız bu proje, büyük Meram, büyük Konya projesi diyoruz. Ama aslında bu proje Türkiye’nin projesi olacak. Projeyi imkânlar ortaya koyulduktan sonra büyük bölümüyle bitirmeyi planlıyoruz. Burada doğal ormanların bulunduğu bir bölüm olacak. Araçlarla buraya girilemeyecek. Patika yollarla gidilip gelinecek. Artı, aquaparklar, botanik parklar, su medeniyetleri müzesi, su oyunları, botanik bahçeleri, havuzlar ve teleferikler bulunacak. Bu projenin ileriki yıllarda gerçekleştirilecek devamında taa Altın Apa’ya kadar rekreasyon alanları düzenlenecek. Yeşil alanlar, parklar ve benzeri çalışmalar yapılacak. Konusu gelmişken bir başka değerlendirme de Selbasan’da yapılacak. Eğer su konusu ile ilgili eksikliği çözebilirsek boydan boya orayı su ile doldurup, kanalın çevresini düzenleyeceğiz. Venedik misali bir düzenleme ile oradan Karaman Yolu’na kadar kayıkla gidebilmeyi planlıyoruz.
*Alanlar üzerine yapılacak çalışmalara değinmişken, sorunlu olan bazı caddeler var. Bunlardan da bahsetmek gerekir. Örneğin Lalebahçe Yolu kamuoyu tarafından acilen çözülmesi gereken bir sorun olarak görülüyor. Burayla ilgili bir planınız var mı?
-Atiker Petrol’den ileri tarafı çift yol olarak açıldı. Orada 41-42 tane ev var. Biz orayla ilgili çalışmayı da yaptık. O bölgedeki evlerle görüşmeli ve mutlaka Atiker Petrol’ün ilerisinden Aydoğdu Kavşağı’na kadarki yol da gelişli gidişli bir cadde haline getirilmelidir. Tren yolunun sağ ve soluna istasyondan başlayıp Kaşınhanı’na kadar 20 metrelik yol çalışması yapılacak. Ama süresi ile ilgili bir şey söyleyemeyiz. Orada bir Azerbaycan Caddesi çalışması başlamış o tamamlanacak, Çeçenistan Caddesi var Ahmet Özcan Caddesinde, çevre yolu ile bağlantı kurulacak. Meram’ın yollarındaki en büyük eksiği geniş caddelerinin olmaması. Son 5 yılda bir çivi dahi çakılmamış. Ama Selçuklu ve Karatay Bölgesinde Büyükşehir’in ciddi yatırımları var. Alt geçitler, üst geçitler benzeri büyük caddeler var. Geçtiğimiz 5 yılda alt ve üst geçitlerin dışında Büyükşehir belediyesinin getirdiği, Konya’ya kazandırdığı ne var?
*Toprak Mahsulleri Ofisi binası, sizin de malumunuz olduğu üzere belediye binası yapmak için alındı. Ancak, sonra bundan vazgeçildi ve şimdi hastane olarak kullanılıyor. Bu konuda ne demek istersiniz, sizce doğru bir olay mı bu?
-Yani belediyenin yaptığı büyük yanlışlardan bir tanesi daha diyebilirim. İnsan uzmanlarla görüşür, doktorlarla görüşür, istişareler yapar. Beş tane arabayı yan yana koyamayacağın bir yere hastane yapabilir misin. Sen oraya ambulansı nasıl getireceksin. Geçtik hastaneden burayı sen nasıl belediye olarak kullanacaksın. Demek ki, ben yaptım oldu veya beni yaptı desinler diye iş yapmak en büyük yanlıştır. Düşünerek, istişareler yaparak, en faydalı olanı geleceğe dönük konumunu bilerek yapmak gerekir.
*Yıkılan Et Balık Kurumu binası ile ilgili ne düşünüyorsunuz?
—Et Balık Kurumu şehrin merkezinde kaldı. Bu nedenle başka bir yere taşınması yönündeki karar doğruydu. Ama uygulama yanlış. Şimdi sen kalk, sana 500 bin TL getiri sağlayan bir binayı bir anda yıkıp yok et. Hem belediyeyi bir gelirden mahrum et, hem de vatandaşı mağdur duruma düşür. Böyle bir anlayış olabilir mi? Önce Et Balık Kurumu’nun yeni binasını yap, bitir. Eskisinden daha işlevsel bir hale getir. Sonra yıkman gerekiyorsa yık ki, kimseyi mağdur etme. Belediyenin yapmak isteyip de eline yüzüne bulaştırdığı bir yatırım diyebilirim burası için.
*Bu arada, Meram Belediye Başkanı Refik Tuzcuoğlu veda açıklamasında geçtiğimiz 5 yıllık dönemde yapılan ve önümüzdeki 5 yıllık dönemde yapılacak asfalta karşılık olarak Sosyal Hizmetler Binası’nın yıkılan arsasını Büyükşehir Belediyesine devrettiklerini açıkladı. Büyükşehir Belediyesi’nin Meram’da yapacağı bir işe karşılık olarak bir şeyler talep etmesini siz nasıl karşılıyorsunuz?
-Evet, çok güzel bir noktaya değindiniz. Ne kadar büyük bir yanlışlık. Ne kadar büyük bir cinayettir bu. Büyükşehir Belediyesi elbette ki diğer ilçe belediyelerinin abisi diyebiliriz. Sen hiç karşılık beklemeksizin bu çalışmaları yine yapacaksın. Buna benzer birçok konu var. Örneğin, Meram Belediyesi sınırlarındaki mülklerin kira gelirleri Büyükşehir Belediyesine gidiyor. Geldiğimiz zaman tabi ki bir anlaşmayla herkesin kendi malına mülküne sahip çıkmasını sağlayacağız. Bu olay neye işaret ediyor biliyor musunuz? Dört belediye başkanı arasında siz hiçbir uyum ve ahenk yok. Hepsi farklı telden çalıyorlar. Bizim başarılı olmamızın ana sebeplerinden birisi de iyi niyet, samimiyet, dürüstlük, halkla birlikte olmaktan sonra tüm belediyelerin ahenk içerisinde çalışması. Ama şimdi görüyoruz ki, bir arada bile gezemiyorlar bunlar.
*Peki, halka sürekli iç içesiniz. Sürekli mahalle ziyaretlerinde bulunuyorsunuz. Halkın size yaklaşımı nasıl?
-Açık söylemek gerekirse, gezdiğimiz yerlerde ben bu ilgiyi, bu rağbeti, bu yönelişi beklemiyordum. Yaptığımız ziyaretlerde büyük bir halk rağbeti gördük. Mahallelere gidiyoruz, mahalleli bize diyor ki, biz yatırım adına ne gördüysek sizin döneminizde gördük. Bu son 5 yılda biz ne başkan gördük, ne de hizmet gördük buralarda. Yine siz yapacaksınız bu hizmeti. Bu hizmet sizin döneminizde geldi, yine sizin döneminizde gelecek diyorlar. Vatandaş bunun bilincinde, bize bunu vatandaş söylüyor. Biz belediye başkanlığımız döneminde şunları yaptık, bundan sonra da bunları yapacağız demeden, vatandaş bunları bize anlatıyor.
Bir kısım insanların şöyle bir propagandası var. İktidarda olmayan partiyi belediye başkanı seçersek, hizmetten yoksun kalırız düşüncesi var. Biz 1989 yılından 2004 yılına kadar sadece 11 ay iktidarda kaldık. 1989 yılında bizim mecliste milletvekilimiz yoktu. Ama öyle bir hizmet etmişiz ki 1994 yılında oy oranımız yüzde 60’ları aşmış. Merkezde yüzde 50 ile kazanmışız. 1999 seçiminde yine biz yüzde 60’ın üzerinde oy alarak kazanmışız. Niye? Demek ki, biz hizmet götürmüşüz iktidarda olmadığımız halde. 1999 yılında biz iktidarda mıydık. Tayyip Bey 1994 yılında belediye başkanı oldu. iktidarda mıydı? Demek ki, iyi niyet, samimiyet, dürüstlük, tecrübe, cesaret ve dirayetle iktidarda olmadan da hizmet geliyormuş.
İkinci bir mesele belediye hizmetlerini yürütürken belediyelerin rutin gelirleri var. İller Bankası gelirleri ve Maliye Bakanlığı gelirleri. Bunlara kimse mani olamaz. İller Bankası’nın kanunla belirlenmiş, belediyelere aktarılan payları var.
Üçüncü konu, bir iktidar milletvekilinin, bir bakanın, bir adayın, bir parti temsilcisinin biz iktidardayız. Başka biri gelirse hizmet gelmez. Biz hizmet vermeyiz demesi ne kadar çirkin. Çünkü bu, millete yapılan en büyük hakarettir. Hizmet yapan kim olursa olsun Allah razı olsun deriz biz. Benim milletvekilliğim döneminde hangi partili belediye başkanı gelirse gelsin önüne düşmüş çalışmışımdır. Bunlardan birisi işte Pankobirlik Başkanımız Recep Konuk Bey, yardımcı olmuşuzdur, önüne düşmüşüzdür biz. Bunlardan bir tanesi yine CHP’den Mehmet Yakıcı Bey, yardımcı olmuşuz, önüne düşmüşüz yol açmışızdır. Yani böyle bir saçmalık olamaz. Bu insanlık gereğidir. Sen uyumlu bir şekilde çalışırsın çalışmazsın o ayrı bir olay. Ama biz Allah’ın izniyle hizmeti alırız ve kopartırız.
*Son olarak yerel seçimlerle ilgili mesajınız nedir?
-Yerel seçimlerle ilgili mesajımız şu: Vatandaşlara diyoruz ki biz belediyeleri size açacak, belediyeleri sizinle birlikte yönetecek, muhtarla birlikte çalışacak, işin uzmanları ile görüşecek, istişarelerle belediye hizmetlerini yürütecek insanlara oy verin diyoruz. Biz vatandaşlara diyoruz ki, her biri ayrı telden çalan belediye başkanlarına değil, ahenk ve uyum içinde çalışan belediye başkanlarına oy verin. Tecrübeye oy verin. Biz vatandaşa diyoruz ki, belediye malını, tüyü bitmedik yetimin hakkını har vurup harman savurana, israf etmeyene, trilyonlar vererek bilboardlarda kendi reklamlarını yapanlara oy vermeyin. O paraları size hizmet olarak geri verecek olanlara verin. Siz, bizden olan olmayan, ayrımı yapanlara değil, insanlığı, insani değeri, ve insana hizmeti ibadet telakki edenlere ve bu anlayışı öne çıkanlara oy verin. Bu kriterlere dikkat edin diyoruz vatandaşlara. Vatandaşımızın desteğini bekliyoruz. Seçimin hayırlısı ile sonuçlanmasını bekliyoruz. Sessiz ve derinden bir gelişimiz var. İnşallah 30 Mart sabahı göreceksiniz ki yüksek farklarla 4-0 galip ayrılacağız.
BİTTİ

Röportaj: RASİM ATALAY
Fotoğraflar: ALİ SAİT ÖGE