Gönülleri fethediyoruz

Gönülleri fethediyoruz

100'den fazla ülkede sema ayini gerçekleştirdiklerini belirten Postnişin Fahri Özçakıl, "Her ülkede bize olağanüstü ilgi gösteriyorlar. Piri bütün dünya tanıyor. Salonlar hınca hınç doluyor. Ayin bittikten sonra salonu terk etmiyorlar. Adeta büyüleniyorl

100'den fazla ülkede sema ayini gerçekleştirdiklerini belirten Postnişin Fahri Özçakıl, "Her ülkede bize olağanüstü ilgi gösteriyorlar. Piri bütün dünya tanıyor. Salonlar hınca hınç doluyor.  Ayin bittikten sonra salonu terk etmiyorlar. Adeta büyüleniyorlar" dedi

MEVLANA'YI DÜNYAYA ANLATIYORUZ

Kültür ve Turizm Bakanlığı'na bağlı Konya Türk Tasavvuf Müziği Topluluğu Müdürü Postnişin Fahri Özçakıl ile renkli bir röportaj yaptık. 11 yaşından beri sema ayini yapan Postnişin Özçakıl, sema ayininin Mevlevilikte Allah’a ulaşma yolu olduğunu söyledi. Semanın bir gösteri olarak nitelendirilmemesi gerektiğini vurgulayan Postnişin Özçakıl, "Semazenler olarak amacımız Hazreti Mevlana’nın düşünce yapısını tüm insanlığa aktarmaktır" diye konuştu.

AVRUPALILAR BİZİ KUCAKLIYOR

Zamanında Osmanlı'nın ve Mevleviler'in Balkanlar'da ve Avrupa'da gönülleri fethettiğini belirten Özçakıl, "İslamiyet dediğimizde bazı Avrupalılar bize endişe ve korkuyla bakıyor, ama Mevlana dediğimizde hemen bizi kucaklıyorlar. Dolayısıyla Mevlana'nın sevgi ve hoşgörü mesajları İslam'ın anlatılması için önem arz ediyor" sözlerini kullandı. Özçakıl, "Semazen olmak isteyenlerin sayısı çok fazla. Bu konuda bize çok sayıda talep geliyor" dedi.

 

11 YAŞINDA SEMAZENLİĞE BAŞLADIM

**Semazen olmaya ne zaman karar verdiniz? Neden bu işe gönül verdiniz? Herkes semazen olabilir mi?

-Öncelikle 2 yıldır topluluğun müdürlüğünü yapıyorum. Aynı zamanda semazenlerin başı görevini, yani Postnişinlik görevini yürütüyorum. Postnişin, Mevlana'nın makamını temsil eden kişidir. En yüksek makamdır. Ayin esnasında kamilliğin simgesi, olgunluğun temsili olan kırmızı postun üzerinde oturan kişidir. Hz. Mevlana'yı temsil eden kişidir. Daha sonra semazen başı, semazenler gelir. 1972 yılından beri sema ayinlerine katılıyorum. Babam da semazendi. Bu nedenle semazen eğitimine küçük yaşlarda başladım. İki oğlum da semazen. Evde bir eğitim aldım. Konya Turizm Derneği tarafından açılan sema eğitim kursuna katıldım. Orada 5 ay eğitim aldım. 70 kişi kursa katıldı. Sadece 12 kişi semazen olmaya hak kazandı. Herkes semazen olabilir, herkes dönebilir. Ama bunun altını iyi doldurmak gerekiyor. Hz. Mevlana hangi niyetle sema ayini yapmışsa biz de o niyetle ve düşünceyle bu ayini gerçekleştirmeliyiz. Mevlana Allah aşkıyla sema etmiştir. Büyük bir çoşkunlukla ayinler gerçekleştirmiştir. Günümüzde de aynı düşünceyle sema yapılıyor ve yapılmalı. İstisnayi durumlar da var. Bazıları suistimal yapıyor. Bu işin zikir düşüncesiyle yapılması önemli. Bir kişi 5-6 ay gibi bir sürede semazen olabilir. Bu gönüllük esasına dayalı bir iştir. Manevi olarak o hali yaşamak gerekiyor. Osmanlı döneminde, Mevlevihaneler açık olduğu zaman, Mevleviler, derviş mezhepli insanlardı. Semayı bir dönüşten ibaret görmemek gerekiyor. Bu bir yaşayış biçimi. Örnek bir insan modeli çizmek gerekiyor.

SEMAZEN OLMAK İSTEYEN ÇOK FAZLA

**Semazenler ne tür eğitimlerden geçiyor? Semazenliğe talep var mı? Şu an kaç semazen var?

-Semazen olmak isteyen sayısı çok fazla. Bu konuda bize çok sayıda talep geliyor. Fakat biz Kültür Bakanlığı'na bağlı olduğumuz için insan yetiştirmek gibi bir çabamız olmadı. Bir kurs açmadık. Biz daha çok insanın sema etmesini isteriz. Bu bir zikirdir. Daha fazla insanın zikir yapmasını gönülden isteriz. Bizim isteğimiz bu yönde. Kendi çabamızla bazı adaylara yardımcı oluyoruz. Bazı arkadaşlara da tamam sana eğitim verelim diyoruz. Biraz eğitim aldıktan sonra bazıları çıkıyor biz semazen olduk diyor. Bazı restourant ve otellerde ticari amaçlı ayinler düzenliyor. Bu nedenle bu vebale girmek istemiyoruz. Bu edebi ve hayat tarzını daha fazla insana öğretmek istiyoruz. Bakanlığa bağlı kadrolu 11 tane semazenimiz var. 11 de misafir kadrolu semazenimiz bulunuyor. Mutrip heyetiyle beraber bu rakam 50'yi buluyor. Her cumartesi Mevlana Kültür Merkezi'nde ücretsiz olarak saat 19:00'da sema ayini gerçekleştiriyoruz. Turizm şirketleri sema ayinine göre turlar düzenliyor. Bu büyük bir artı kazandırdı şehrimize. Böylece otel ve benzeri yerlerde sema yapılmasını da engellemiş olduk. Ayda bir de konser düzenliyoruz.

**Birçok kişi semazenlerin yaşamını merak ediyor. Bununla ilgili neler söylemek istersiniz?   

-Mevlevihaneler döneminde yapılan eğitim çalışmaları ile şimdikiler farklı. Mevlevi adayları önce matbahı şerifte aşçı dedeye teslim oluyordu. 3 gün orada oturuyor ve işleyişi gözlemliyor. Uygun görülürse Mevlevi olmak için sınavlara tabi tutuluyordu. Günümüzde farklı. Öncelikle gönüllü olmak lazım. Semazen olmak isteyen birinin Hz. Mevlana'yı ve onun açmış olduğu ekolu, kültürü benimseyip, yaşamını ona göre şekillendirmesi gerekiyor. Adaylar ehil bir kimseye müracaat etmeli.

O ehil kimsede aday arkadaşı İslamiyetin olmazsa olmaz kurallarını öğretir, bunları yaşamına uygulamasını tavsiye eder. İbadet noktasında önerilerde bulunur. Mevlevilik yolunda yapması gerekenler noktasında yol gösterir. Semazenler 5 vakit namazlarını kılıyor. Belli aralıklarla zikirler yapıyor. Mevleviler ve semazenler için bir lokma, bir lokma durumu yok. Her birinin rızıklarını temin ettiği bir meşkaleti vardır. Sema, çoşkunluk vesilesiyle yapılmış olan bir ibadettir. Mevlana, sema ile Allah'a yakınlaşmaya çalışmıştır. Bizde semayı böyle görüyoruz. 

YURTDIŞINDA OLAĞANÜSTÜ İLGİ VAR

**Çok sayıda ülkede sema ayini gerçekleştirdiniz? Şu ana kadar kaç ülkede sema ayini icra ettiniz?

-100'den fazla ülkede sema ayini yaptık. Her ülkede bize olağanüstü ilgi gösterdiler. 'Mevlana'nın dervişleri gelmiş' diye bize hürmet gösteriyorlar. Hz. Piri bütün dünya tanıyor. Bizi üst düzey isimler karşılıyor. Başkonsoloslar bizi evinde misafir ediyor. Fazla tanıtım yapılmadığı halde salonlar hınca hınç doluyor. Sema ayinine gelenler de çok etkileniyor. Ayin bittikten sonra salonu terk etmiyorlar. Adeta büyüleniyorlar. Neyin ve müziğin güzel sesi insanlarda şok etkisi yaratıyor diye biliriz. Oradakiler sema ayini için 'bu şov değil, gösteri ve tiyatro da değil. Peki bu nedir? Hz. Mevlana'nın kim olduğunu, 8 asır geçmesine rağmen neden hala binlerce kişi Konya'ya gidip onun türbesini ve müzesini ziyaret ediyor' diye soruyorlar. Bizden daha çok ilgi var Mevlana'ya yurtdışında.

MEVLEVİLER GÖNÜLLERİ FETHETMİŞ

**Yurt içinde ve dışında karşılaştığınız ilginç bir olay oldu mu? Unutamadığınız bir anınız var mı?

-Macaristanlı bir çift ile aramızda ilginç bir olay yaşandı. Macaristanlı karı-koca yıllar önce Konya'ya geldi. Konya'da bir Mevlevi temsilcisiyle tanışmak istemişler. Onlarla Mevlana Müzesi'nde buluştuk. Beni görünce bana sarıldılar ve o esnada ağladılar. Gözyaşlarına engel olamadılar. Rehber aracılığıyla neden ağladıklarını bana anlattılar. Macar çift, dedelerinden kalma bir takım kaynak eserleri incelemiş. Macar çift, "Bizim dedelerimiz insanca yaşamayı Mevlana ve Osmanlı'dan öğrendi" dedi. Daha sonra öğrendik ki Haçlılar, şehirlerine geldiğinde orayı yakıp yıkmış. İnsanlar dört bir yana kaçmış. Onlara çok çektirmiş. Osmanlılar da Macaristan'a girdiğinde müziklerle Mevleviler eşliğinde girmiş. Osmanlı'nın iyi niyetli olduklarını görmüşler, Osmanlı'yı bağırlarına basmış. Osmanlı Mevlevi dervişleriyle gönülleri fethetmiş. Osmanlı ve Mevlevilerden çok şey öğrenmişler. Bu yaşananlar kitaplarda yer alıyor. Osmanlı'nın gelişini her yıl kutluyorlarmış. Hz. Mevlana hakkında da derin bir araştırma yapmışlar. Bana az bir toprak ve bir ırmağın suyunu hediye olarak getirdiler. Bu onlar için kutsal sayılıyormuş. Kendilerini Mevlevilere karşı borçlu hissediyorlar. Hediyeleri hala saklıyorum. İnsanlara hoşgörüyle yaklaşmak gerekiyor.

MEVLANA KENDİSİNİ ÇOK İYİ ANLATIYOR

**Mevlana'nın barış ve hoşgörü mesajlarını dünyaya yeterince anlatabiliyor muyuz? Bu konuda eksiklerimiz var mı?

-Mevlana kendisini çok iyi anlatıyor. Mevlana'yı tanımayan neredeyse yok. Ocak ayında Belçika ve Hollanda'da programlarımız olacak. Mart ayında Hindistan'da bir ayin icra edeceğiz. Dolayısıyla Mevlana'nın ünü dünyanın dört bir yanına yayılmış durumda. Mevlana'nın 'Cömertlik ve yardım etmede akarsu gibi ol. Şefkat ve merhamette güneş gibi ol. Başkalarının kusurunu örtmede gece gibi ol. Hiddet ve asabiyette ölü gibi ol. Tevazu ve alçak gönüllülükte toprak gibi ol. Hoşgörülükte deniz gibi ol. Ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol' şeklindeki 7 öğüdünü tutmalıyız. Hepimiz yaşamımızı bu öğütlere göre düzenlemeliyiz. Öğütleri hayatımıza tatbik etmeliyiz. Bazı terör grupları, radikal örgütler maalesef İslamiyete zarar veriyor. Dolayısıyla Mevlana'nın sevgi ve hoşgörü mesajları İslam'ın anlatılması için önem arz ediyor. İslamiyet dediğinizde bazı Avrupalılar endişe ve korkuyla bakıyor, ama Mevlana dediğiniz zaman hemen sizi kucaklıyorlar.

FAHRİ ÖZÇAKIL KİMDİR?

20 Nisan 1961 yılında Konya’da doğdu. Akçeşme İlkokulu'ndan sonra Konya İmam-Hatip Lisesi’nde Ortaokulu, liseyi Karatay Lisesi’nde ve yüksek okulu ise Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi’nde okuyarak 1990 yılında mezun oldu. Askerliğini 1993 yılında Burdur’da 2 ay bedelli olarak yaptı. Lise yıllarında okul harici zamanlarda birtakım özel işyerlerinde muhasebe üzerine çalışmalar yaptı. Babamın da semazen olması üzerine 1972 yılında açılan kursa katılıp başarı göstererek Konya Turizm Derneği’nde semazenliğe 11 yaşından itibaren devam etti. 1991 yılında kurulan Kültür Bakanlığı Konya Türk Tasavvuf Müziği Topluluğu’nda açılan imtihanı kazanarak bu topluluğa semazen sanatçı olarak girdi. Şu anda Toplulukta Postnişin olarak görev yapıyor. Özçakıl evli ve 3 çocuk babası. İki oğlu da semazen oldu.     

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum