Gökhan Tozoğlu: "Konya'da toplu ulaşım sağlıklı planlanmadı"

Gökhan Tozoğlu'nun yazısı şu şekilde: 

KONYA POTANSİYELİNDEN YARARLANANAMAMAKTA, İKTİDARA VERDİĞİ DESTEĞİN KARŞILIĞINI ALAMAMAKTADIR

Konya, ülkemizin alan olarak en büyük, nüfus olarak da 7. Büyük şehri olmasına rağmen ne yazık ki hak ettiği durumda değildir. Şehrimiz AK Parti'nin kuruluşundan bu yana iktidar partisine hem genel seçimlerde, hem yerel seçimlerde hem de referandumlarda yüksek oranda destek vermiştir. Ancak ne yazık ki şehrimiz, iktidara verdiği desteğin karşılığında iktidar yetkilileri tarafından hak ettiği desteği görmemektedir.

Konya, Türkiye'nin en geniş coğrafyasına sahip ildir. Ulaşım ağı bakımında oldukça merkezi bir noktada, imkanlarıyla farklı sektörlerin güçlenebileceği bir merkez olarak oldukça müstesna bir yere sahiptir. Ancak ilimizde çok sayıda KOBİ olmasına karşın büyük sanayi ve üretim tesislerinin (çiftçi kooperatifimiz hariç) bulunmaması düşündürücüdür. Tarıma dayalı sanayinin merkezi olması gereken şehrimizin bu alandan oldukça uzak kalması düşündürücüdür.

Çevre illerin neredeyse tamamının teşvik kapsamında olmasına rağmen şehrimizin özellikle ilçeler bazında teşviklerden yeterince yararlanamaması genç işsizliği artırmakta Konya göç veren bir şehir olma yolunda ilerlemektedir. Şehrimizdeki ücret politikası sebebiyle işi olan insanlarımız da çok düşük ücretlere çalışmak zorunda kalmaktadır. Konya nüfus artışı bakımından dengi olan illerle karşılaştırıldığında nüfus artış hızı en düşük iller arasındadır. Yani bunun anlamı, Konya artık göç alan değil göç veren bir şehirdir. Şehrin idarecileri bunu çok iyi düşünmelidir.

Yılan hikayesine dönen metro hizmeti artık vatandaşımızın beklentilerini bitme noktasına getirmiştir. Toplu ulaşım sağlıklı planlanmamıştır. Bilhassa sanayiler bölgesi ulaşım bakımından büyük zorluklar yaşamaktadır. Şehir merkezinde yeni yollar açılmaması, sinyalizasyon sisteminin sağlıklı işletilememesi sebebiyle giderek keşmekeş hale gelen şehir trafiği Konya gibi düz bir ovaya kurulu şehir açısından olumsuz bir tablo çıkarmaktadır.

Hem tarihi, hem kültürel hem de doğal anlamda turizmin başkenti olabilecek Konya'nın bu potansiyelinden faydalanamaması şehrin hem yerelde hem de genelde sahipsiz olduğunu göstermektedir. Öyle ki artık turistler Konya'yı özel olarak ziyaret etmemektedir. Konya bir seyahat rotasında sadece birkaç saatliğine uğranacak şehir olarak kabul edilmektedir. Bu da özellikle şehrin turizmine, ekonomisine ve ticari hayatına vurulan büyük bir darbedir. Hz. Mevlana ve müzesi Konya için çok müstesna bir yere sahiptir. Ancak Konya sadece Mevlana'dan ibaret değildir. Ziyaret edilmesi gereken çok sayıda tarihi eser, doğal güzellik vardır. Bu husus yeterince değerlendirilememektedir.

Konya, tarımın başkenti olarak kabul edilirken şu anda tarım ve hayvancılık alanında tehlike çanları çalmaktadır. Yine şehrimiz, tarıma dayalı sanayinin merkezi olması gerekirken maalesef bu alanda yeterli bir gayret ortaya konulamamaktadır. Hülasası şudur ki Konya, iktidar partisine verdiği desteğin karşılığını alamayan, her seçimden önce vaatlerle avutulan bir şehir olmuştur.

Şehrimizin sorunlarının çözümü, vizyon sahibi, liyakatli ve gücünü milletinden alan yöneticilerin; şeffaf, katılımcı, demokrat bir anlayış ile şehri idare etmeleri; şehrimizde yaşayan vatandaşlarımızın da seçip göreve getirdiği idarecilerden verdikleri oyun neticesi olarak gereğinde hesap sorabilmelerindedir. Aksi halde şehrimiz bugününü bile mumla arar.