Türk milleti; Selçuklu’lardan beri resmi dini İslam, resmi dili ise Türkçe’dir. İlk zamanlar Selçuklu Devleti’nin resmi dili Farsça olsa da, daha sonra Karamanoğlu Mehmet Bey tarafından 1277 yılında Türkçe olması kararlaştırılmıştır. Halkın, başka bir dil konuşmasını da kesinlikle yasaklamıştır. Alfabe olarak da Arap harfleri kullanılmıştır. Çünkü Kur’an Arapça’dır. Türkler, dinine sımsıkı bağlı oldukları için Kur’an-ı daha iyi anlamaları adına,  Arap harflerini tercih etmişlerdir. Bu anlayış Osmanlı’larda da devam etmiştir. Osmanlıca farklı bir dil gibi gözükse de, temeli Türkçe’dir. Taki, Cumhuriyet döneminde gerçekleştirilen harf inkilabına kadar.

Cumhuriyet döneminde yapılan bu değişiklikle, Arap harflerini terk edip. Latin harflerine  geçilmiştir. Böylece, Türk Milleti’nin Arapça harflerle ilgisi ınkıtaya uğramış, çocukların Kur’an-ı öğrenmeleri ve anlamaları da meşakketli olmuştur. Başta politik siyonizmin kurucusu; Theoder Herzi olmak üzere siyonistler, hedeflerine bir adım yaklaşmış oldular. Artık kıyafetlerle, yaşantılarla, eğitimle, sosyal devlet anlayışı ile onlara benziyorduk. Silahla teslim alamadıkları Türk milletini, sinsi planlarla modern dünya, medeni insan gibi teorilerle yozlaştırmaya, kültürünü dejenere etmeye olanca güçleriyle çalışmışlardır.

Oysa, Osmanlıca çok zengin bir dil idi. İçinde Farsça ve Arapça’yı da barından çok kapsamlı, yazılışı ve okunması kolay göze hoş gelirdi.

Bütün bu değerlerimizden vaz geçmemize rağmen , yaklaşık elli sene geçti, hala bizi AB’ ye  almadılar. Almazlarda…

Kerim kitabımızda Rabbimiz (c.c.) bu hususu şöyle özetler; Sen dinlerine uymadıkça, ne Yahudiler  ne de Hıristiyanlar asla senden razı olmazlar. İşin özeti bu.

Hz.Mevlana’nın, Muhiddin Arabi’nin, Nabi’nin, Nedimi’nin, Fuzuli’nin, Yunus Emre’nin daha birçok Selçuklu ve Osmanlı dönemi yazar ve şairlerin eserlerini orijinal olarak, okumayı ve anlamayı umut ediyoruz.

Cumanız mübarek olsun. Allah’a emanet olunuz.