Evlendirmek Allah'ın emridir

RÖPORTAJ: BERKHAN PARLAK

GENÇLERİN EVLENDİRİLMESİ LAZIM

Hayırda Yarışanlar Derneği (HAY-DER) Genel Başkanı Nevzat Laleli ile artan boşanmalar ve evlilik hakkında konuştuk. Nevzat Laleli, “Gençlerimizi evlendirmek Allah'ın bize bir emridir. Ancak bu emir, yeterince yerine getirilmiyor veya uygulanmıyor. Gençlerimiz ise evlilik konusunun ne kadar hassas bir konu olduğunu bilmiyor ve yanlış kararlar alıyor. Dolayısıyla boşanmalar da artıyor. Toplumun bilinçlendirilmesi gerekiyor, deniliyor” dedi

FLÖRTÜN ARTMASI TOPLUMU ÇÖKERTİR

Dinimizde flört etmenin yerinin olmadığını vurgulayan Laleli, “Flört etmek, bizim toplumumuzda son yıllarda türedi. Bizim gelenek ve göreneklerimizde böyle bir şey yok. Bugün flört etmek kötüdür, dediğimiz zaman insanlar bizi öcü gibi görüyor. Oysa ki biz Allah'ın emrini yerine getirmek için çabalıyoruz. Flört ile başlayıp evlilik ile sonuçlanan evlilikler sağlıklı değildir. İnsanlara flörtün ne kadar yanlış bir şey olduğunu anlatmak gerekiyor” ifadelerini kullandı.

**15 senedir gençleri evlendiriyorsuz. Bize çalışmalarınızdan bahseder misiniz?

-15 senedir bu önemli gördüğümüz işi yapıyoruz. Evlendirme konusu İslam aleminde, evlenme yaşı gelmiş bir delikanlının bir kız talebine gidildiği zaman, Allah'ın emri Peygamberin kavli ile kızınıza talibiz, denir. Bu söz bize, evlendirmenin Allah'ın bir emri olduğunu ve Peygamber efendimizin de bizzat evlenerek sünneti olduğunu anlatıyor. Aslında bu çok güzel bir sözdür. Bu sözün nezdinde biz kız evine diyoruz ki, bakın biz Allah'ın emrini yerine getiriyoruz. Çünkü bizim bütün ölçülerimiz Allah'ın emirlerine uygun olarak yapılıyor. Evlendirme işlerimiz de Allah'ın emirlerine uygun olacaktır. Onlar da bu mesajı alıyorlar ve bizim bu talebimizi kabul ediyorlar. Adayın özelliklerine bakıyorlar uygun ise olur, uygun değil ise olmaz diyorlar. Kız ile oğlan arasındaki denklik de çok önemlidir. Bazen denk olunmuyor ve bu talep reddediliyor. Ama bu talep ile yaklaşıyor olmak çok önemli bir olaydır. Gençlerimiz adayının özelliklerine bakıyor beğenir ise bize beğendiğini söylüyor biz iletişim bilgilerini veriyoruz ve gençlerimiz kendi aralarında görüşüyorlar. Bizim usulümüz görücü usulü evlendirmektir. Daha doğrusu görücü usulü evlendirmenin gelişmiş şeklidir.

FLÖRT ETMENİN DİNİMİZDE YERİ YOKTUR

**TÜİK'in açıkladığı rapora göre boşanma oranları artıyor. Boşanmaların nedenleri ekonomik sıkıntılar ve hayat şartları olarak gösteriliyor. Sizce boşanmaların artmasının asıl sebebi nedir?

-Boşanmaların artmasının asıl sebebi son yıllarda toplumumuza giren flört etmek olarak görüyorum. Bizim dinimizde kesinlikle flört etmek diye bir şeyin yeri yok. Biz bunun dinimize aykırı olduğunu dile getiriyoruz. Bunun yanında zaten toplumsal ahlak açısından yanlış bir şey olduğu gayet ortadadır. Boşanmaların istatiksel boyutunu ele aldığımız zaman görüyoruz ki, boşananların yüzde 80'i flört ederek evlenmişler. Gençlerimiz flört edince birbirlerinin sadece iyi tarafını karşıya gösteriyor. Kötü taraflarını göstermiyor. Evlenince de karşı cins bu kötü tarafları görüyor ve bir çöküş başlıyor. Gençlerimiz ailelerine nasıl evlendiklerini sordukları zaman görücü usulü evlendiklerini göreceklerdir. Biz görücü usulü deyince, birbirini tanımadan bilmeden evlenmek diye bir karşılığının olduğu algısı var toplumumuzda. Bu algıyı bir türlü kıramadık. Adaylarımız internet sitemize girerek bir form dolduruyor. Bu formda da kişisel özelliklerini belirtiyorlar. Yani bir delikanlımız, bir kızımızı beğendiği zaman önce kızımıza delikanlımızın özellikleri ve resmi gösteriliyor. Kızımız beğendiği zaman kızımızın dosyasını da delikanlımıza gösteriyoruz. Karşılıklı anlaşma sağlandığı takdirde de iş hayırlı bir son buluyor. Toplumumuz maalesef nikah kavramını yeterince anlamıyor.

**Peki evlendirme hizmetinizden herhangi bir ücret alıyor musunz?

-Küçük miktarda bir ücret alıyoruz. Bizim bir büromuz var Ankara'da . Bu büronun giderleri söz konusu. Elektriğinden tutun kirasına kadar bir çok giderimiz var. İşte bu giderleri karşılamak adına küçük miktarda bir ücret alıyoruz. Ücreti ödeyemeyecek durumda olanlardan da kesinlikle para talep etmiyoruz. Sonuçta biz Allah'ın emirlerini yerine getiriyoruz. Evlenmek isteyen genç kızlarımıza tavsiyem, bize ulaşmalarıdır. Çalışmalarımız tamamiyle İslami usüllere göredir. Bize sitesinden, 0312 230 51 24 numarasından ve adresinden ulaşabilirler.

**Nikah kelimesi yeterince anlaşılmıyor dediniz. Peki bizlere nikahın dinimizdeki yerinin ne olduğunu bizlere aktarabilirmisiniz?

-Nikahlanmanın ne demek olduğunu toplumumuz bilmiyor. Nikahda saadet vardır. Nikâhlı birlikteliklerde erkek eşini, Allah’ın bir emaneti olarak görmekte ve kendisinde bir emanet olarak bulunan eşinin haklarına yapılacak saygısızlığın emanetin gerçek sahibi tarafından hesabının sorulacağına inanmaktadır. Bu inanç, o evde kadının haklarının korunmasını sağlamaktadır. Bazı sivil toplum örgütleri, özellikle de kadın dernekleri zaman zaman yürüyüşler yaparak “kadına özgürlük, kadına şiddete hayır” gibi eylem ve söylemler de bulunmaktadırlar. Hâlbuki bu gibi çalışmaların şiddet gören kadının ailesinde hiçbir müspet tesiri görülmemektedir. Karı da kocasını saymakta, onun haklarını korumaya çalışmakta ve “Ben kocamın rızasını kazanarak cennete gitmek istiyorum” diye inanmaktadır. Bu ailede eşler karşılıklı olarak kendilerinin görevini bilmekte karşısındaki eşinin haklarına saygı göstermekte ve onu sevip saymaktadır. Nikâhlı birlikte eşler, bu birliktelikten bir haz ve bir mutluluk duyarlar. Öyle ya bu eylem “Allah’ın emri ve Peygamberin kavli” ile gerçekleşmektedir. Bir yerde Allah’ın emri tutuluyorsa orada elbette bir büyük manevi haz hissedilecektir. Nikâhlı evliliklerinden hâsıl olan çocuk, daha ana rahmine düştükten sonra o evde bir büyük bayram havası yaşanmaktadır.

FLÖRT TOPLUMU İÇTEN İÇE ÇÖKERTİYOR

**Toplumda flörtün yaygınlaşmasının toplumu çökerttiğini söylediniz. Bunu biraz açar mısınız? Toplumda yaygınlaşan flörtün zararları nelerdir?

-Flört toplumu yavaş yavaş, içeriden çökertmesine neden olur. Dinimize aykırı hareketlerin artışının bir göstergesidir flört etmek. Gençler diyor ki, evleneceğim insanı önce tanımam gerekir. Biz buna katılıyoruz. Evet, insan evleneceği insanı tanımak ister. Ancak bu tanıma, flört ile olmaz. Allah'ın insana bahşettiği şehvet duygusu karşı cinse ilgi duymamızı sağlar. Gençlerimiz flört edince karşı cinsi tanıyacaklarını zannediyorlar. Ancak yaptıkları tek şey, şehvet duygusunu doyurmaya çalışmak. Erkek ve kadın nikâhsız birlikteliğe karar vermişlerse veya nikâhsız oldukları halde karı koca hayatı yaşıyorlarsa, bu birlikteliği daha baştan gizleme telaşına düşeceklerdir. Dilimizde, “Allah’dan korkmak, kuldan utanmak…” diye bir tabir vardır. Bunların inançları da olmasa yaradılıştan gelen bir iç duygusu onları bu davranışa sevk edecektir. Zina fiili ile bir araya gelen eşler ise her zaman bir pişmanlık duyacak, zina mahsulü çocuk olmasın diye çeşitli önlemler almaya çalışacaklardır. Zina ile birliktelik kuran erkek ve kadın da bir birlerine karşı bir hak ve sorumlulukları bulunmamaktadır. Hisler yaşanmış, eylem gerçekleştirilmiş ve orada her şey bitmiştir. Erkek kadından bir hak istemez, kadın da erkekten bir hak talep edemez durumdadırlar.

Özelikle erkek, kadından yararlandığı kadar yararlanacak bir müddet sonra onu bir başka kadına gitmek üzere terk edecektir. Çünkü aralarında birbirini bağlayan bir nikâh bağı yoktur. Bu arada terk edilmiş olan kadın beyaz kadın tacirlerine satılması da muhtemeldir. Pavyon, gazino ve genel evlere düşen binlerce kadının başına gelen olaylar, bu ve benzeri olaylardır. Artık o kadın bir hayat boyu, ne koca sevgisini, ne evinin hanımı olma duygusunu ve ne de çocuklarının annesi mutluluğunu yaşayamayacaktır. Kadının dilinden düşürmediği söz ise “erkek milletine güvenilmez” sözü olacaktır. Nikahsız birliktelikten kazara bir çocuk hasıl olmuş ise ana ve baba onu düşürmek için çeşitli yollar deneyecek ve hatta bebeği sezeryanla parça parça ederek aldıracaklardır. Buna rağmen çocuk doğmuşsa baba onun sorumluluğunu taşımayacağından çocuğun bütün işleri ve sorumlulukları sadece annenin omuzlarına binecektir. Anne de kendi başına bu yükü taşıyamayacağı için çocuğunu ya cami önüne veya çöp arabasına atacaktır. Böylece bu zinakarlar, zina cürümlerinin yanı sıra bir de “katil” sıfatını yüklenmiş olacaklardır.

Nevzat Laleli kimdir?

Nevzat Laleli, Konya eşrafından Seyit Mehmet Laleli’nin oğlu olup, 1946 yılında Konya’da doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimini Konya’da, tamamladı. Lise yıllarında sosyal ve kültürel çalışmalara katıldı. Yüksek öğrenimini 1968-1971 yılları arasında Ankara’da Gazi Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Makine Mühendisliği bölümünde tamamladı. İlk sene Prof Dr. Necmettin Erbakan’ın öğrencisi oldu. Öğrencisi olarak Prof. Erbakan’ı yakından tanıyan Laleli, onun siyasi çalışmalarında ona yardımcı oldu. 1969 bu yana Milli Görüş çizgisini değiştirmeden çalışmalarını sürdüren Laleli,1980-1997 arası 17 yıl MGV Milli Gençlik Vakfı’nın Genel Başkanlığını yürüttü.17 Ağustos 1997’de yapılan genel kurulda görevden ayrıldı. Aynı genel kurulda delegelerin oyları ile kendisine Milli Gençlik Vakfı Şeref Başkanı unvanı verildi. Laleli, Hay-Der Genel Başkanlığı'nı yapmaktadır.