Erbakan hoca yerli motor üretimi hamlesini bu yüzden başlatmış

Erbakan hoca yerli motor üretimi hamlesini bu yüzden başlatmış
Esnaf ve Sanatkârlar Derneği (ESDER), Saadet Partisi Yüksek İstişare Kurulu (YİK) Üyesi Lütfi Yalman'ı konuk etti. Yalman, "İslam dünyasının kendi ayakları üzerinde durabilmesi için motor üretimi hamlesini başlatmıştı" dedi.

Esnaf ve Sanatkârlar Derneği (ESDER), Konya Şube binasında gerçekleştirilen söyleşide konuşan Saadet Partisi Yüksek İstişare Kurulu (YİK) Üyesi Lütfi Yalman, "Prof. Dr. Necmettin Erbakan, sadece bir siyasetçi veya bir mühendis değil, aynı zamanda modern çağda ilim ve imanı aynı alana koyabilen bir şahsiyet abidesidir.

4-2-yalman.webp

Onun hayat hikayesi, kökleri derinlere uzanan bir aile terbiyesinin, sarsılmaz bir inancın ve İslam davasına adanmış bir ömrün özetidir. Erbakan Hocamızın hayatındaki bereket, henüz isminde başlar. Necmettin, yani dinin yıldızı demektir. ismi, onun omuzlarına yüklenen manevi mesuliyetin bir nişanesidir. Ailesinden tevarüs ettiği edep ve terbiye, onun tüm hayatı boyunca halka hizmet, Hakk’a hizmettir düsturuyla hareket etmesini sağlamıştır" diye konuştu.

4-4.webp

'ERBAKAN KOLTUK İÇİN DEĞİL, NİZAM-I ALEM DAVASI SİYASET YAPMIŞTIR'

Necmettin Erbakan'ın ilmi başarısının sadece kağıt üzerindeki derecelerden ibaret olmadığını ifade eden Lütfi Yalman, Erbakan'ın okullarını birincilikle bitirmesinin 'Müslüman, yaptığı işi en iyi yapandır' hadis-i şerifinin bir tezahürü olduğunu belirtti. Erbakan'ın İstanbul Teknik Üniversitesi'nden (İTÜ) Almanya'nın Aachen Üniversitesi'ne uzanan başarı hikayesinde kompleksi olmayan, özgüveni yüksek bir Müslüman kimliğini temsil ettiğini vurgulayan Yalman, "Motor teknolojisi üzerine yaptığı çalışmalar, aslında İslam dünyasının kendi ayakları üzerinde durabilmesi için verilen bir teknolojik cihat hamlesidir. Alimlerin Dizinin Dibinde bir ömür Erbakan Hoca, zahiri ilimlerde zirveye çıkarken batıni ve manevi ilimleri asla ihmal etmemiştir. Gönül Sultanlarının Rahlesinde Mehmed Zahid Kotku Hazretleri gibi büyük mürşitlerin ve alimlerin şifa derslerine, sohbetlerine katılarak ruhunu doyurmuştur. Aldığı bu manevi feyz, onun siyasetine 'Önce Ahlak ve Maneviyat' sloganı olarak yansımıştır. Hocamız koltuk için değil, nizam-ı alem davası siyaset yapmıştır" ifadelerini kullandı.

4-3.webp

‘MÜSLÜMANLARIN DERDİYLE DERTLENEN BİR ADAMDI'

İslam dünyasının derin buhran ve zillet halinde olduğunu belirten Yalman, "Müslümanların cihat şuurundan uzaklaştırılarak faiz sarmalına hapsolması, sadece bölgesel bir çöküşü değil, küresel bir esareti de beraberinde getiriyor. Merhum Necmettin Erbakan Hoca’nın ömrünü adadığı bu büyük mücadele, bugün hala İslam coğrafyasının tek kurtuluş reçetesi olarak yankılanmaya devam ediyor" dedi. Erbakan'ın dünyadaki bütün İslam ülke liderlerini veya yönetim kurulu üyelerini toplayıp onlara net mesajlar verdiğini söyleyen Yalman, sözlerine şu ifadelerle devam etti: "Filistin meselesinin çözülmesini arzu ederdi. Çünkü Filistin meselesi ümmetin meselesidir. Peygamber Efendimizin buyurduğu gibi, 'Müslümanların derdiyle hemhal olmayan bizden değildir' düsturunca, Müslümanların derdiyle dertlenmeyene imanını kontrol et demek lazım gelir. Erbakan da Müslümanların derdiyle dertlenen bir adamdı."

4-1.webp

'KİŞİSEL MAĞDURİYETİNİ HİÇBİR ZAMAN DAVASININ ÖNÜNE KOYMADI'

Milli Görüş hareketinin kurucu lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın yakın çevresi tarafından paylaşılan hatıralar, onun siyasi vizyonuna ve liderlik anlayışına dair detayları gün yüzüne çıkardığını belirten Saadet Partisi YİK üyesi Yalman, "Mücahit sıfatıyla özdeşleşen Erbakan’ın, kavramlara yüklediği anlamlar ve dönemine dair yaptığı siyasi analizler bugün hâlâ derin izler taşıyor. Erbakan Hoca’ya yöneltilen Milli Görüş ulusalcılık mı sorusuna verdiği yanıt, hareketin evrensel boyutunu net bir şekilde ortaya koyuyor. Erbakan bu soruya, 'Hayır, Milli Görüş ümmet demektir. Irk fark etmeksizin bütün Müslümanların birliğini temsil eder' sözüyle, davasının sınırlarını coğrafi ve etnik unsurların ötesine, tüm İslam dünyasına yaymıştır" dedi. Erbakan’ın çalışma azmine dair anlatılan anılardan birinin cezaevinden çıktığı güne dayandığının altını çizen Yalman şu sözleri kaydetti: "Hocamız hapisten çıktığında ziyaretine gittik. Bekliyoruz ki çektiği çileleri anlatsın ancak o bize çekmecesinden hazırladığı görev listelerini çıkararak, 'Bunlar sizin, bunlar da bizim yapmamız gerekenler' diyerek derhal işe koyulmuştur. Bu tavır, onun kişisel mağduriyetleri davanın önüne hiçbir zaman koymadığının en somut göstergesidir."

'MÜSLÜMANCA DURUŞ İŞGALCİ İSRAİL'İ DEVLET OLARAK GÖRMEMEKTİR'

Necmettin Erbakan’ın dış politikadaki tavizsiz duruşunu örnek göstererek günümüz siyasetine ve medyasına yönelik sert eleştirilerde bulunan Lütfi Yalman, Medya patronlarının büyük bir kısmının Amerika’nın kölesi haline geldiğini iddia etti. Erbakan’ın diplomatik ilişkilerine dikkat çeken Yalman sözlerini şu ifadelerle noktaladı: "Papa geldiğinde hoca onu odasında bekletti. Papa içeri girince herkes ayağa kalkıyor ancak hoca, Papa geldiği için ayağa kalkmak zorunda kalacağı bir pozisyona düşmüyor. Protokolü öyle bir kuruyor ki Müslümanca izzetini koruyor. Oysa bugün Papa Türkiye’ye geldiğinde kırmızı halılar ve ilahilerle karşılanıyor; nerede o duruş? Milli Görüş her platformda katil İsrail asla bir devlet arak kabul etmez. İsrail Siyonist bir katildir. Hocamızın başbakanlığı döneminde İsrail Dışişleri Bakanı'na ancak yoğun baskılar sonucu randevu verdi. Görüşme sırasında İsrailli Bakanın 'Bizi ne zaman seveceksiniz?' sorusuna Erbakan’ın cevabı, 'İşgal ettiğiniz topraklardan çekildiğiniz ve bir daha bir yeri işgal etmeyeceğiniz zaman' oldu. Bu onurlu duruşun hiçbir zaman bozulmadı. Ve günümüze de bu kararlılıkla her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyuluyor."

Kaynak:Muharrem Dursun

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum