Eczanelerde ilaç yokluğu başladı!

Son günlerde yeniden eczanelerde baş gösteren ilaç sıkıntısı vatandaşın canını sıktı. Pek çok hasta, reçetesinde yer alan temel ilaçlara ulaşmakta zorluk çekiyor. Grip aşısından kalp ve diyabet ilaçlarına kadar birçok hayati ürün, eczane raflarında bulunamıyor.

‘ADİL BİR İLAÇ FİYATLANDIRMA SİSTEMİ OLUŞTURULMASI GEREKİYOR’

İlaç tedariki sıkıntısının artık geçici bir durum olmaktan çıktığını vurgulayan Konya Eczacılar Odası Başkanı Ahmet Hakan Koru, geçici çözümler yerine sürdürülebilir ve adil bir ilaç fiyatlandırma sistemi oluşturulması gerektiğini belirterek şu ifadeleri kullandı: “İlaç tedarikinde yaşadığımız sıkıntı artık geçici bir durum olmaktan çıktı; yapısal bir soruna dönüştü. Özellikle antibiyotikler, kronik hastalık ilaçları, antidepresanlar, diyabet, kalp sağlığı ve onkoloji ilaçları başta olmak üzere birçok grupta temin güçlüğü yaşanıyor. Bunun en temel nedeni, mevcut ilaç fiyatlandırma sisteminin günümüz koşullarını karşılamaması. Euro kuru sabitlemesi ve maliyet artışları nedeniyle birçok firma ve ilaç tedarik kanalı, ilacı piyasaya sunmakta isteksiz davranıyor. Artık geçici çözümler yerine sürdürülebilir ve adil bir ilaç fiyatlandırma sistemi oluşturulması gerekiyor. Böylece hem firmalar ilacı piyasada tutar, hem eczacılar hastaların ilaca erişimini sağlayabilir, hem de vatandaşlarımız ‘ilaç yok’ endişesi yaşamaz.”

‘SAĞLIK GÜVENLİĞİ İÇİN MİLLÎ İLAÇ SANAYİSİ ŞART’

Ülkemizin birçok ilacın ham maddesini dışarıdan temin etmesi, ilaçların maliyetlerinin artmasına neden olmaktadır. Konya Eczacılar Odası Başkanı Ahmet Koru, hammadde konusunda dışa bağımlılığın önüne geçilebilmesi adına millî ilaç sanayisinin gelişmesi gerektiğinin altını çizerek sözlerini şu cümlelerle sonlandırdı: “Türkiye, birçok ilacı formüle edebiliyor; ancak ham madde, yani etkin madde büyük ölçüde dışarıdan geliyor. Bu durum, hem maliyetleri artırıyor hem de küresel tedarik zinciri bozulduğunda ülkemizi zor durumda bırakıyor. Dolayısıyla etkin madde üretiminde dışa bağımlılığın önüne geçebilmenin tek yolu, millî ilaç sanayisinin güçlendirilmesinden geçmektedir. Kendi etkin maddesini üreten bir Türkiye, sadece ilacını değil, sağlık güvenliğini de üretmiş olur. Bu nedenle ilaç sanayi, en az savunma sanayi kadar stratejik bir öneme sahiptir. Artık açıkça söylemek gerekiyor: Millî ilaç sanayisinin güçlenmesi ve İlaç Fiyat Kararnamesi'nin yeniden yapılandırılması bir tercih değil, zorunluluktur. Bizim önceliğimiz, her vatandaşın ilacına zamanında, güvenli ve kesintisiz şekilde ulaşmasıdır.”