Dinsiz bir ülke: Çek Cumhuriyeti!

ÇEK CUMHURİYETİ (ÇEKYA)

Nüfus: 10.47 milyon

Yüzölçümü: 78 bin 886 kilometrekare

Dil: Çekce

Din: Ateist yüzde 75 Katolik yüzde 26,8, Protestan yüzde 2,1, diğer yüzde 11.

Başkent: Prag

Başlıca şehirleri: Prag, Brno, Ostrava, Plzen, Liberec

Yönetim Şekli: Parlementer Demokrasi

Para Birimi: Çek Kronu (CZK)

ÇEKLER, İKİNCİ BAHARI YAŞIYOR

1968 yılında Prag Baharı ile komunizme aşkaldıran Çekler, gelişen ekonomisi ve sanayisiyle “İkinci Baharı”nı yaşıyor. 1992 yılında Slovakya ile yollarını kansız bir şekilde ayıran Çek Cumhuriyeti, sanayi, spor, turizm gibi birçok alanda üzere varlığını hissettiriyor.

Çek Cumhuriyeti'nin başkenti Prag ve sınır şehri Brno'da 4 günlük bir seyahatim oldu. Bu seyahatimde ilginç izlenimler edindim. Polonya'nın başkenti Varşova'dan otobüsle Prag'a geldim. Çok küçük bir otobüs terminalinde indim. İlk işim bir Prag'da bir pansiyon bulmak oldu. Zar zor bir pansiyonda boş bir yer buldum. Geceliği 14 Euro'ya konakladım. Sırt çantamı bıraktıktan sonra Prag'ı keşfe çıktım. Her köşedeki tarihi binaları, birbirinden güzel eserleri tabiri caizse ağzı açık izledim. Prag'ın gerçekten bir turizm cenneti olduğunu eski şehir meydanına veya Prag Kalesi'ne varınca anladım.

Çek Cumhuriyeti Avupa'nın en çok ilgi gören turizm ülkelerinden birisi. Çek Cumhuriyeti'nin başkenti Prag, Avrupa şehirleri arasında en çok ziyaret edilen 6. şehir, dünya şehirleri arasında en popüler 12. şehir konumunda. Turizm Çek ekonomisi için önemli gelir kaynaklarından biri. Çek Cumhuriyeti’ne yılda gelen 6 milyonun üzerinde turist geliyor. Özellikle Avrupa ülkelerinden ve Türkiye'den gelen turist sayısı her geçen yıl artıyor. Türkler, Çek Cumhuriyeti'ne genelde balayı için gidiyor. Çek Cumhuriyeti'nde toplam hizmet gelirlerinin yaklaşık yüzde 35’ini turizm gelirleri oluşturuyor.

HİTLER'İN ŞERRİNDEN KURTULAN ŞEHİR

Çek Cumhuriyeti’ne gelen turistlerin yüzde 60'ı Prag’ı tercih ediyor. Karlovy Vary ise yüzde 7.5 ile en cazip ikinci şehir. Prag'daki tarihi yapının korunmasında en önemli etkenlerden bir tanesi de bu şehrin hiçbir savaşı yaşamaması. Prag, 1. Dünya Savaşı'nda, 2. Dünya Savaşı'ndan etkilenmeyen nadir şehirlerden bir tanesi. Prag, Hitler'in bile bombalatmadığı birkaç şehirden biri.. Çek Cumhuriyeti’ne gelen turistler arasında Alman vatandaşları ilk sırayı alıyor. Bunda en önemli etken Çek Cumhuriyeti ile Almanya'nın komşu olması, ulaşım ağının gelişmiş olması ve vizesiz seyahat. Çek Cumhuriyeti'ne turistik ziyaret sıralamasında Türkiye 31. sırada yer alıyor. Türk turistlerin Çek Cumhuriyeti'ne az gitmesinin en önemli nedeni sıkı “vize politikası”dır. Türk turistler, Avrupa Birliği ülkelerinin konsolosluklarında hakarete uğramamak ve onlarca evrak hazırlamamak için vize istemeyen ülkelere gitmeyi tercih ediyor. Son yıllarda Türkiye'den Çek Cumhuriyeti'ne ziyaretler artsa da sayı yeterli değil. AB'nin vizeleri kaldırması ya da ağır vize rejimini yumuşatması gerekiyor. Elçiliklerdeki onur kırıcı davranışlar, aşağılamalar veya sayısız evraklar yüzünden Türk turistler Çek Cumhuriyeti gibi önemli bir turizm cennetini göremiyor.

ÇEKLER KENDİ AYAĞINI KURŞUN SIKIYOR

3 gün boyunca bulunduğum Prag'da dikkatimi çeken bazı olaylar oldu. Bunlardan birincisi ve en önemlisi Çeklerin turistlere yönelik kabalığıydı. Restorantlarda size bağıran garson görerseniz şaşırmayın. Menüyü masaya sertçe bırakan garsonlar, asık suratla bakan satıcılar ve döviz bürolarındaki dolandırıcılık olayları Çek Cumhuriyeti için ileride kötü bir imaja neden olacaktır. Bir gün yolunuz Çek Cumhuriyeti'ne düşerse döviz bürolarına dikkat edin. Çekler de bir garip dolandırıcılık olayı var. Yabancı düşmanlığı ve ırkçılık ise Çek Cumhuriyeti'nin imajına büyük bir darbe vuruyor. Biraz esmerseniz size karşı kabalık ve gizli bir ırkçılık başlıyor. Bütün bu olumsuzluklar Çek Cumhuriyeti hakkındaki düşüncelerimi olumsuz yönde etkiledi. Çekler, kendi ayağına kurşun sıkıyor diyebiliriz. Dilenciler de Prag'da önemli sorunların başında geliyor. Prag'da her köşede bir dilenci görmek mümkün. Dilenciler, mutlaka İngilizce biliyor. Rusça ve Almanca bilen dilenciler bile var.

ÇEKLER NERELERE GİDİYOR?

Çekler, uzun süreli seyahatler için Hırvatistan ve Slovakya gibi komşu ülkeleri tercih ediyor. Türkiye, Çekler için sen çekici ülkeler arasında 13. sırada yer alıyor. Kısa süreli seyahatlerinde ise Slovakya ilk sırada yer almakta, bu ülkeyi Avusturya, Almanya, Polonya, Fransa izliyor. Çek vatandaşlar iş için ise öncelikle Almanya’ya seyahat ediyor. Bu ülkeyi sırasıyla Slovakya, Avusturya, İtalya takip ediyor. Çek Cumhuriyetine giriş yapan yabancıların yaklaşık yüzde 75’i sınır komşusu olduğu dört ülke uyrukludur. Ülkeye giriş yapan yabancıların yüzde 1’inden daha azı vizeye tabi ülkelerden geliyor.

ÖNEMLİ TURİZM MEKANLARI

Prag gezilecek yerler listesi bir çok önemli tarihi esere ev sahipliği yapmaktadır. Vltava Nehri’nin ortasından geçtiği bu şehir köprüleri, kanalları, mistik havası, mimari eserleri ve Orta Çağ eserleri ile gezginlere bir çok gezi alternatifi sunuyor. Başta UNESCO Tarih Mirası Listesinde yer alan Eski Şehir Meydanı (Old Town) olmak üzere şehirde bir çok önemli yer bulunuyor.

Prag'da ilk ziyaret edeceğiniz yer mutlaka Prag Kalesi olmalı. Dünyadaki en büyük tarihi kalelerden olan yapı Prag gezilecek yerler listemizdeki ilk sırada yer alıyor. Kalesi 570 metre uzunluğunda ve 130 metre genişliğinde. Prag dünyadaki en büyük tarihi kaledir. Bohemia kralları, kutsal Roma İmparatorları, Çekoslavakya ve Çek Cumhuriyeti cumhurbaşkanlarının çalışma odaları buradadır. Yaklaşık 7 bin metre karelik bir alan üstüne kurulan Prag Kalesi 570 metre uzunluğunda ve 130 metre genişliğinde.. Birçok yıkım ve yangına rağmen kale zamanla mimari açıdan daha da gelişmiştir. Kale içerisinde gotik Saint Vitus Katedrali, bir manastır, birçok kule ve sarayın kanatları bulunmaktadır. Prag Kalesi alanı üstünde 9. yüzyılda bir kale inşa edilmiş.

ESKİ ŞEHİR MEYDANI'NDA TARİHE YOLCULUK

Eski Şehir Meydanı, Prag’daki en eski ve en önemli meydan olan Eski Şehir Meydanı, 10. yüzyılda kurulmuştur. Meydan, birçok tarihi yapıyla çevrili. Prag’daki en eski ve en önemli meydan olan Eski Şehir, 10. yüzyılda birçok ürünün uluslar arası satışının yapıldığı bir yer olarak kurulmuştur. Meydan, birçok tarihi yapıyla çevrili. Ünlü Astronomik Saat, Nicholas Kilisesi ve Tyn Kilisesi, birçok ev ve saray ile mimari harikası meydanda bulunmaktadır. Eski Şehir Meydanı, Wenceslas Square ile Charles Bridge arasında bulunmaktadır. Özellikle yaz aylarında turistlerle dolu olan meydan şehrin en merkezi noktasıdır. Şehirde ziyaret edilecek diğer yerler buraya göre tarif edilir. Birçok tramvay hattı buranın yakınından geçer. Meydanda birçok değerli ve ziyaret edilen yapıyı görmeniz mümkündür. Meydanda bulunan Jan Hus Anıtı çok ziyaret edilen bir kısımdır.

PRAG'DA GÖRMENİZ GEREKEN YERLER

Prag'da mutlaka görmeniz gereken yerleri kısaca özetledim. İşte görmeniz gereken birbirinden güzel tarihi eserler:

Karl Köprüsü: Vltava Nehri üzerinde inşa edilen şehrin ünlü köprü. 14. ve 15. yüzyıllarda inşa edilen köprü turistlerin en ilgi gösterdiği yapılar arasında yer alıyor.

Astronomik Saat: Prag gezilecek yerler listesindeki bir diğer simge yapıdır. Old Town Meydanı’nda yer alan saatin her saat başı yaptığı animasyon izlenebilir.

• St. Vitus Cathedral: Prag’daki en önemli ve en büyük kiliselerden biridir. Prag Kalesi içerisinde bulunan katedral, eski Prag Krallarının mezar yeri olarak da kullanılıyor.

• Wenceslas Meydanı: Prag’ın ana şehir meydanlarından biridir. İş ve kültür merkezi olan meydanda geçmişten günümüze birçok tarihi olay gerçekleşmiştir.

• Belediye Binası: Prag’da yer alan bir kültür merkezi ve konser salonudur. 20. yüzyılın başında yeni sanat tarzı ile inşa edilen binanın iç kısmı iyi korunmuştur. Bu alan aslında 1383 yılında Kral Wenceslas IV’ye ev sahipliği yapsın diye yapılmıştır. Sonrasında askeri akademi olarak kullanılmış 1903 yılında da yıkılmıştır. Bunun üstüne 6 yıllık bir çalışma sonucunda 1911 yılında yapılmıştır.

• Prag Devlet Tiyatrosu: Prag’ın en önemli binalarından olan tiyatro binasıdır. 19. yüzyılın sonunda inşa edilen yapı Çek Cumhuriyeti’nde özgürlük ve kültürün sembolü olmuş.

• Prag Ulusal Müzesi: 1818 yılında kurulmuş Prag Ulusal Müzesidir. Doğal tarih, tarih, sanat, müzik ve kütüphanecilik ile ilgili yaklaşık 14 milyon tane nesne sergilenmektedir. Devamı

• Royal Garden: Prag Kalesi’nde bulunan kraliyet bahçesidir. 16. yüzyılda kalede yaşayanlar için oluşturulan bahçe ancak 2002 yılında ziyarete açılmış.

• Petrin Tepesi: Prag’a hakim bir tepedir. Daha önce Kral Charles’ın bağı olarak kullanılan tepede yetişkinler ve çocuklara yönelik olabilecek birçok yer bulunmaktadır. Tepe, bir televizyon kulesi ve minyatür Eyfel Kulesi ile tanınmaktadır. Burada görülebilecek yerlerden biri Mirror Maze’dir. Aynalarla dolu bir holden oluşan yapı hem yetişkinlere hem de çocuklara hitap etmektedir. Tepede ayrıca at turlarına katılabilirsiniz. Tepedeki gül bahçesi de kaçırılmaması gereken bir noktadır.

• Karl Meydanı: Prag gezilecek yerler listesindeki en önemli meydanlardan biridir. New Town’da yer alır. 70 bin metre karelik alan üstüne kurulu olan meydan Orta Avrupa’daki en büyük meydandır. 1348 yılında Charles IV zamanında kurulan meydanın bir kısmı 1860’larda parka dönüştürülmüş.

YAHUDİ GETTOSU VE KUTNA HORA GÖRÜLMELİ

Tarihi Sinagog: Prag’da bulunan Avrupa’nın en eski sinagogudur. 1270 yılında gotik tarzda inşa edilen sinagog, hala aktif olarak kullanılmaktadır. Old Town’da Yahudi kesiminde bulunan sinagog sadece 1942 – 1945 yılları arasında kullanılamamıştır. Yahudi Birliği’ne üye olan sinagogda düzenli ayinlerin yanı sıra dini törenler de düzenleniyor.

Yahudi Yerleşim Birimi: Prag’da yer alan bir yerleşim birimidir. Old Town Meydanı ile Vlatava Nehri arasında yer alan Josefov’ın tarihi 13. yüzyıla kadar gider. Bu dönemde Yahudi Birliği şehirde sorunlar yaşamaya başlamıştı. Yüzyıllar içerisinde Josefov nüfusu daha fazla olan bir ghetto haline dönüştü.

Kutna Hora: Prag’a yakın konumda yer alan ünlü bir kasabadır. Meydanı UNESCO dünya tarih mirası listesindedir. Kemik Kilise bölgedeki en ünlü yapıdır. Kutna Hora’da Bulunan Önemli Gezi Noktaları Kutna Hora’da görebileceğiniz birçok ilginç yer bulunmaktadır. Kostnice Ossuary burada bulunur. Kemik kilise olarak bilinen yer yaklaşık 40 bin kadar insanın kemiğinden inşa edilmiştir.

DİNSİZ BİR ÜLKE: ÇEK CUMHURİYETİ!

Çek Cumhuriyeti'nde dini hayat yok denecek kadar az. Çek Cumhuriyeti Avrupa Birliği içerisinde Estonya'dan sonra en büyük ateist nüfusu barındıran ülke.Nüfusun yüzde 70'ının dini bir inancı yoktur. Ülkede kilise, katedral ve manastır yoğunluğunun yüksek olmasına ateist nüfusun bu kadar olması gerçekten şaşırtıcı bir durum. Günümüzde kullanılmayan katedraller, kiliseler ve manastırlar konser salonu, müze olarak hizmet veriyor. Orta Avrupa'nın en eski kilisesi Prag'da. Ülkedeki ateist oranın bu kadar fazla olmasını kimisi komunizme bağlıyor kimileri ise okullarda din dersinin verilmememesine bağlıyor. Kaldığım pansiyonda sohbet ettiğim Pawel isimli genç, kendisinin de ateist olduğunu, hatta ailesinde inanan kimse olmadığını söylüyor. Neden ateist olduğunu sorduğum zaman ise şu cevabı veriyor: “Okullarda bize Katolikle ilgili herhangi bir ders verilmiyor. Bize olarak dinlerle ilgili genel bilgiler veriyorlar. Polonya'da ve diğer Katolik ülkelerde olduğu gibi vaftiz de etmiyorlar. Biz de dinden uzak büyüyoruz. Doğal olarak ateizme yöneliyoruz.” Eva Boşakova isimli Çek öğrenci ise “Çek Cumhuriyeti'nde tarih boyunca dine karşı bir antipati vardı. İnsanlar dinin özgürlüğü kısıtladığını düşünüyor. Bu yüzden Çek Cumhuriyeti'nde ateist insan sayısı fazla. Komşularımız Polonya ve Slovakya'da ise tam tersi bir durum var. Polonyalılar ve Slovaklar ise Katolik inancına daha bağlı insanlar” diyor.

AVRUPA'NIN EN BÜYÜK 5. OTOMOBİL ÜRETİCİSİ

Çek Cumhuriyeti, ağır sanayi hamlesini yıllar önce başlatmış. Çekler, kendi otomobillerini, kendi tramvaylarını ve metrolarını üretiyor. Konya'da da yakından tanınan Şkoda firmasına ait tramvayları ve otomobilleri her yerde görmek mümkün. Çekler, sanayi konusunda çok milliyetçi bir halk. Kesinlikle yer malı kullanıyorlar. Prag, Ostrava, Brno gibi şehirlerde insanlar sadece Şkoda'nın otomobillerini kullanıyor. Mercedes, BMV, Renault gibi otomobilleri çok az insan kullanıyor. Çek Cumhuriyeti'nde üretilen Şkoda marka tramvaylar ise sadece Türkiye'de değil dünyanın bir çok ülkesinde kullanılıyor. Konya'da 1 yıldır Şkoda'ya ait tramvaylar kullanılıyor.

Çek Cumhuriyeti ekonomisinde otomotiv sektörü önemli yer tutmakta, ekonomik büyümenin motor gücü olarak değerlendirilmektedir. Çek Cumhuriyeti’nde otomotiv sanayinde toplam üretimi 1 milyon adet araca ulaşmıştır. Bu rakamla Çek Cumhuriyeti Avrupa’da en büyük 5. otomobil üreticisi konumundadır. Çek otomotiv sektöründe faaliyet gösteren firmaların kayıtlı sermayesi 3,7 milyar dolar civarında olup, yüzde 78’i yabancı sermayedir. Sektör ağırlıklı olarak otomobil üretmekte ve ihraç etmektedir. Güney Kore'nin otomobil markası da Çek Cumhuriyeti'nde üretim yapmaktadır. Geçmişte Konya'da kurulması istenen Hyundai fabrikası, çeşitli nedenlerden dolayı Çek Cumhuriyeti'nde kuruldu. 2008 yılı Kasım ayında üretime başlayan Çek Cumhuriyeti Fabrikası (HMMC), 1 milyondan fazla otomobil üretti. Konya, Hyundai fabrikasını kaçırarak, büyük bir balığı kaçırmış oldu. Hyundai fabrikası Konya'da kurulmuş olsaydı bugün binlerce insana istihdam sağlanmış olacaktı. Çek Cumhuriyeti, global krizden ekonomik altyapısının güçlülüğüne de bağlı olarak diğer bölge ülkelerine göre en az düzeyde etkilenmiş olmakla birlikte, krizin etkileri hala devam etmektedir. Çek Cumhuriyeti’nin dış ticarette ağırlıklı olarak uluslararası üretim zincirinin bir parçası olması ve ihracatın önemli kısmını sermaye mallarının oluşturması ülkeyi küresel kriz sonucunda yaşanan ticaret şokuna ve dış talepteki daralmaya çok duyarlı hale getirmiştir. Ekonominin ağırlıklı olarak ihracata dayalı olması ve ticaretin ağırlıklı olarak başta Almanya olmak üzere AB ülkeleri ile yapılıyor olması ve global krizden en çok etkilenen otomotiv sektörünün ihracat içinde önemli yer tutması göz önünde bulundurulduğunda, bu sürecin etkileri devam etmekte olduğu görülüyor.

ÇEK CUMHURİYETİ DEMİR AĞLARLA ÖRÜLMÜŞ

Çek Cumhuriyeti’nde ulaşım sorunu yıllar öncesinden çözülmüş. Ülkenin her yerine trenle seyahat etmek mümkün. Otobüsler ise trenlere göre biraz daha pahalı, Yollar oldukça düzgün ve bakımlı olduğundan, ülke içerisinde kolaylıkla otomobil ile de seyahat edebilirsiniz.

Çek Cumhuriyeti’nde seyahat ederken kullanabileceğiniz birçok farklı tren çeşidi bulunmaktadır. Bunlardan en ucuzu aynı zamanda en yavaşı- duraklı trendir. Bu tren, trenden çok tramvaya benzemektedir ve isminden de anlaşılabileceği gibi, gideceğiniz yere kadar rota üzerindeki tüm duraklarda durur. Prag'da ise şehrin her tarafına metro ve tramvay ulaşımı var. Prag'da çift katlı metro hatlarını bile görmek mümkün. Şehrin her yeri demirağlarla örülmüş. Prag'da ulaşım diğer Avrupa ülkelerinde olduğu gibi metro ve tramvay hatlarıyla sağlanılıyor. Tramvayların markası Şkoda. Çekler, kendi ürettikleri tramvayları kullanıyor. Toplu ulaşım çok ucuz. Toplu ulaşıma para ödemeyenler bile var. Polis kontrolünde bilet almayan veya pasosu olmayanlar para cezası ödüyor.

ÇEKOSLOVAKYA NEDEN DAĞILDI?

Bir zamanlar dilimize plesenk olan “Siz bizim Çekoslavakyalılaştırdıklarımızdan mısınız yoksa Çekoslavakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” tekerlemesini hepimiz biliriz. Hatta çoğumuz bu tekerlemenin devamını getiremez. Zaten bu tekerlemenin de bir hükmü kalmadı. Çünkü Çekoslovakya diye bir ülke 21 yıl önce tarihe karıştı. Çekoslovakya'nın dağılması Çekoslovakya'nın 1 Ocak 1993 tarihinde barışçı bir şekilde Çek Cumhuriyeti ve Slovakya adında iki ülkeye ayrılması olayıdır. 1993 yılında Çekler ve Slovaklar barışçıl bir şekilde ayrılırken, aynı tarihlerde Yugoslavya'da kan gövdeyi götürmekteydi. Çek Cumhuriyeti ile Slovakya'nın iki ülkeye ayrılması kansız bir şekilde olmuştur. Çekoslovakya I. Dünya Savaşı'nın sonunda Avusturya-Macaristan İmparatorluğu'nun parçalanması üzerine kuruldu. 1917 yılında ABD'nin Pittsburgh kentinde Çekoslovakya'nın ilk devlet başkanı Tomáš Garrigue Masaryk ve diğer Çek ve Slovak siyasetçiler toplanarak iki ulusun eşit bir şekilde temsil edildiği bir devletin kurulmasını kararlaştırdılar. Böylece Çekoslovakya kuruldu. Ancak birçok Slovak bu birleşmeye karşıydı. 1939 yılında Alman devlet başkanı Adolf Hitler'in teşvikiyle ilk Slovak Cumhuriyeti kuruldu. Ancak 1945 yılında 2. Dünya Savaşı'nın sonunda bölgeyi işgal eden Sovyetler Birliği Çekoslovakya Sosyalist Cumhuriyeti'ni kurdu. Václav Havel devlet başkanı seçildi. 1990'lara gelindiğinde Çek Cumhuriyeti'nin GSMHsi Slovakya'da yüzde 20 fazlaydı. Çekoslovakya sürekli olarak Slovakya'ya parasal yardım yapıyordu. Bu yardım 1991'de durduruldu. 25 Aralık 1991 tarihinde Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği'nin dağılmasından sonra Çek ve Slovak siyasetçileri arasında ülkenin birliği konusunda büyük bir tartışma başladı. Çek siyasetçi Václav Klaus ve Slovak siyasetçi Vladimír Meçiar arasındaki görüşmeler sonucu 23 Temmuz 1992 tarihinde iki ülkenin ayrılması konusunda anlaşmaya varıldı. Böylece 31 Aralık 1992 tarihinde ülke barışçı bir şekilde iki ülkeye ayrıldı.

PRAG BAHARI ÖZGÜRLÜK ATEŞİNİ YAKTI

Prag Baharı, 1968 yılının 5 Ocak gününde başlayan ve Çekoslovakya'nın politik olarak liberalleşmeye çalıştığı bir dönemdir. Alexander Dubček'in iktidara gelmesi ile başlayıp aynı yılın 20 Ağustosu'nda Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği ve Varşova Paktı müttefiklerinin ülkeyi işgal etmesi ile sona ermiştir. 1960'ların başından başlayarak Çekoslovakya ekonomik olarak darboğaza girmeye başladı. 1968 yılının başında Antonín Novotný Çekoslovakya Komünist Partisi'nin kontrolünü Alexander Dubček'e kaptırdı. 22 Mart 1968 tarihinde Novotný koltuğunu Ludvik Svoboda'ya bırakarak emekli oldu. Nisan ayında Dubček, liberalleşme politikasının ilk adımlarını attı. Bu politika basının özgürleştirilmesi, tüketim maddelerine önem verilmesi, hatta daha demokratik çok partili bir hükümet kurulması gibi değişik ve önemli düzenlemeler içeriyordu. Bu politikanın sonunda federal bir anayasa yazılarak Çekoslovakya Sosyalist Cumhuriyeti'nin eşit iki ulusa bölünmesi tasarlanmıştı. Haziran sonlarına doğru başlayan Sovyet ve Varşova Paktı'na bağlı müttefik devlet askerlerinin Çekoslovakya'ya girme hareketleri, ağustos ayında yapılan müzakerelerden bir sonuç alınamayınca Çekoslovakya'nın 20-21 Ağustos tarihinde işgal edilmesi ile sona erdi. İşgal sırasında 5 bin- 7 bin civarında tank ve sayısı 200 bin – 600 bin arasında değişen asker Çekoslovakya'ya girdi. Çatışmalar sırasında 72 Çekoslovakyalı öldü ve yüzlercesi de yaralandı. İşgalin sonucu olarak yaklaşık 300 bin civarında insan Batı ülkelerine göç etmek zorunda kaldı.16 Kasım-29 Aralık 1989 arasında meydana gelen Kadife Devrimi ile Çekoslovakya'da komünizm sona erdi.

İBRAHİM BÜYÜKEKEN MERHABA ŞEHİR