D-8 yeniden canlanacak

D-8 yeniden canlanacak

Gazetimizin sorularını yanıtlayan Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Karaman, Milli Görüş iktidarı ile D-8 İslam Birliği'nin yeniden canlandırılacağını ifade etti

Bir dizi inceleme ve eğitimler için Konya'ya gelen Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Karaman, gazetemizin sorularını yanıtladı. Gündem hakkında değerlendirmelerde bulunan Karaman, hükümetin, ekonomik, terör ve sosyal politikalarını eleştirdi. Ülkenin ekonomik, manevi ve birçok politikada yanlış hareket ettiğini ifade eden Karaman, Milli Görüş iktidarı ile Türkiye'nin daha farklı boyutlara ulaşacağını söylüyor...

*Mehmet Karaman kimdir?
1956 Samsun doğumluyum. Öğretmenokulu mezunuyum. Matematik öğretmenliği yaptım. 1975 yılında MGV'nin Kurucu Yurt Müdürü oldum. MGV Genel Başkan Yardımcılığı yaptım. 1988'de başladığım Merhum Necmettin Erbakan'ın Özel Kalem Müdürlüğü'nü vefatına kadar yürüttüm. Şu anda da Saadet Partisi Seçim İşleri'nden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısıyım.

*Bilindiği üzer Ortadoğu adeta kaynıyor. Özellikle Suriye'deki olaylar ciddi boyutlara ulaştı. Şu an da sizin yaşanan olaylardaki tespitiniz nedir?
Bu aslında İsrail'in hedefine ulaşması için yapılan oyunların bir kolu. İsrail'in arz-ı mevdut topraklarında büyük devlet kuracağını Erbakan Hocamız da söyledi. Şimdi bunun uzantılarını görüyoruz. İsrail etrafında büyük devlet istemiyor. Devletleri güçsüzleştirmek için oyunlar yapıyor. Suriye'de Hafız Esad katliamlar yaptı. Oğlu Beşar gelince biraz rahatladı. Hamas'a büro açtırdı. Türkiye ile ikili ilişkiler sağlamlaştırıldı. Sonra ABD, 'Esad gidecek' dedi ve olaylar başladı. Burada bir sıkıntı varsa bunu AB, BM ya da ABD'nin çözmesi doğru değil. Bu bölgedeki çözüm; sadece Müslüman ülkeler arasındaki komisyonla olur. Suriye, Irak, Türkiye ve Mısır komisyon kurup barış sağlamalıdır. Bakın bağlantılı olarak NATO'nun silahları geldi bizim ülkemize kuruldu. Yakında askerleri de gelir. Bu büyük bir yanlıştır. ABD'nin ağzıyla konuşarak Türkiye ABD'nin üssü oldu. NOTA'nun hareketlerini bizim komutanlar değil, NATO'nun komutanları yürütecek. Bu bile çok tehlikeli bir hadise.
PAZARLIKLA TERÖR ÇÖZÜLMEZ
*Barış sürecine girildi. Bu süreçte PKK ile aynı masaya oturulması doğru mu?
Mevcut hükümetin süreçle alakalı politikaları yanlış. PKK'nın siyasi uzantısı olan BDP'ye bir zamanlar Başbakan randevu bile vermiyordu. Bakıyoruz siyasi uzantısına randevu vermeyen hükümet 30 bin insanın katiline görüşme imkanı veriyor. Burada önemli bir noktaya dikkat çekmek istiyorum:Yakın zamanda Türkiye'de açlık grevleri yapıldı planlı olarak. Oslo görüşmelerinde hükümetin zaruretini ortaya koymak için yapıldı bu grevler. Açlık grevlerini hükümet, BDP ve Cumhurbaşkanı önleyemedi. Fakat Apo açıklama yaptı grevler bitti. Burada hükümet durakladı. Bunun sözü geçiyor diyerek görüşmeye başladı. Bu görüşmeyi hükümet mi istedi yoksa, dış güçler bununla görüşerek barışın mı dedi? Burası da önemli bir nokta. Tabiki barışı herkes istiyor. Kimse oğlunu askere gönderemiyor. Acaba ölecek mi, cenazesi mi gelecek diye. Aynı şekilde Doğu'daki insanlarında evlatları dağlara çıkıyor. Bu üzüntülerin önlenmesi iyi birşeydir. Süreç inşallah iyi olur. Ama pazarlık ederek belli yerlere gidilirse bu terörü önlemez, başka terör olaylarını teşvik eder.

*Zinanın serbest olması, domuz etinin satışının artması ve Anne Sütü Bankası Projesi bunlara ciddi tepkiler oldu. AB'ye girmek için yapılan bu projelerin sonucunu nasıl görüyorsunuz?
AB ilk önce Avrupa Ortak Pazarı diye ortaya atıldı. Merhum Erbakan 1969'da Avrupa Hristiyan Birliği diye tanımlamıştı. Bunun için herkesinde bildiği gibi AB'ye Türkiye'yi almayacaklar. Bunu bile bile onlar ne yapıyor; AB Uyum Yasaları çerçevesinde kendi kültürlerini ve inançlarını bizlere kabul ettiriyorlar. Biz de kapılarında köle gibi duruyoruz. Zina yasaktı, dediler ki zinayı serbestleştirmeniz lazım, zina serbestleşti. Domuz eti yasaktı o da serbest oldu. Son olarak Anne Sütü Bankası Projesi. Bu projede bir anne sütünü bağışlayacak, diğer anne de gelip çocuğuna bu sütü içirecek. Süt kardeşin evlenmesi dinimizce yasaktır. Burada bu yasağa teşvik vardır. Bu proje tamamen aileyi silmek için hazırlanan proje. Bizim camiamız buna büyük tepki gösterdi. Bu sayede hükümet şimdilik biraz duraksadı. Burada esas olan görüntü şu; tüm Müslüman ülkelerdeki İslam'ın içeriği boşaltılıyor. Türkiye'de Hristiyan olmayan yerlerde apartman kliseleri açılıyor. Aşırı derece misyonerlik faaliyetleri yürütülüyor. Bugün Türkiye'de böyle kliselerin açılması gençliğin kaydırılmasına sebep oluyor. Bunları el birliğiyle düzeltmemiz lazım.
*Ülkedeki ekonomik durumu nasıl değerlendiriyorsunuz, uygulanan politikalar doğru mu, siz nasıl bir öneride bulunmak istersiniz?
Türkiye'nin iç ve dış borcu 546 milyar dolara ulaştı. 2002'de hükümet görevi devraldığında 232 milyar dolardı. Bu demektirdi ki her bir kişinin 7 bin 300 dolar borcu var. Hükümet yetkilileri, 'IMF'ye borç azaldı, Nisan'da bitiyor' diyor. Bu doğrudur ama sadece IMF'ye olan borç bitiyor. Bir kişi 3 kişiden borç alırda bir kişininkini öderse borcu bitmiş olur mu? Tabiki olmaz. Türkiye'nin durumu da böyle. IMF'nin ki bitti öbürleri duruyor. Irkçı Emperyalizm seni borçlandırır ve seni kendisine köle yapar. Ondan sonra varınızı, yoğunuzu satarsınız. Erbakan Hoca 'nın 200'ün üzerinde temelini attığı fabrikanın 70'i tamamlanmıştı. Bunların hepsi bugün satılmıştır. Yollar dahil olmak üzere herşey satıldı. Şimdi Devlet Demiryolları ve topraklarımız satılıyor. Türkiye giderek işgal ediliyor. Baktığımızda her yıl ortalalama 50 milyar dolar faiz ödüyoruz. 10 yılda 498 milyar dolar faiz ödendi. Eğer borç yoksa bu faiz nere gidiyor? 10 yılda 6 milyon 73 bin daire alabilecek para faize gitmiştir. Her dakikada 1 daire parası faize gidiyor. Bugün Konya'da 444 bin 354 tane daire var. Konya'nın 1,5 misline eşit miktarda daire faize gitti. Tarım ve hayvanlık iyi gibi gösteriliyor. O da berbat. Türkiye'de tarım ve havyancılık bitmiştir. Erbakan Hoca iktidara geldiği zaman hiçbir borç almadan kendi kaynaklarıyla ülkeyi yönetti. Bügün Türkiye ekonomisi iflasa girdi. Faizssiz sistem yoktur. 2B yasasına baktığımız da insanlar bu yasaya göre kendi işledikleri tarlaları satın alacaklar fakat devlet çok yüksek para istiyor, gelin bankadan kredi alın diyor. Onlar da krediyi ödeyemeyince tarlaları ellerinden alınıyor. Bu millet Milli Görüş ile özüne dönecektir.
MİLLİ GÖRÜŞ BELEDİYECİLİĞİ ÖZLENDİ
*Gelecek yıl bir yerel seçim var. Çalışmalarınız başladı mı, hedefiniz nedir?
Eğitim ve teşkilat çalışmaları başladı. Türkiye'nin tüm il ve ilçelerinde seçime katılacağız. Bu seçimde Milli Görüş'ün vatandaş tarafından beklendiğine inanıyoruz. Milletimiz yapılan yanlışları görüyor fakat ortaya çıkartamıyor. Bu seçim dönüm noktası olacak. Biz geçmiş seçimlerle olduğu gibi yeniden yerel seçimleri alacağız, buna inanıyoruz. Şu an da aday adaylıkları için isimler ortaya çıkıyor. Bunları anketler ve istişareler neticesinde belirleyeceğiz. Ama insanlar Milli Görüş belediyeciliğini özlemiştir.
*Merhum Erbakan'ın kurduğu D-8 için hükümet hassasiyet gösteriyor mu?
Başbakan bundan 1 ay önce bir TV programında, 'Putin'e bizi Şangay 5'lisine alın dedim' diye bir açıklama yaptı. Aslında Şangay 5'lisi ile AB arasında bir fark yok. O programda Başbakan cesaret edemediği bir cümleyi söylemeydi. Orada 'D-8'e sarılmak gerekiyor' deseydi AB o zaman Türkiye'yi daha farklı anlardı. Çünkü D-8 Türkiye, İran, Endonozya, Pakistan, Nijerya, Mısır, Bangladeş, Malezya'nın bulunduğu nüfusu 1.2 milyara ulaşmış büyük bir güçtür. Bunların ekonomik güçleri de iyi. Erbakan Hocamızı kurarken başta uçağını, arabasını, tankını ve silahını olmak üzere hepsini aynı havzada üretip bu ülkeler arasında alınıp satılacağı noktasında plan yapmıştı. Bu sisteme mevcut iktidar sarılmadı. Biz Saadet Partisi olarak D-8 ülkelerine gidiyoruz. Bugün siyonizmin oyununu bozacak D-8'dir. Ama AKP, iktidarını korumak için AB ve ABD'ye sarılıyor. İnşallah Milli Görüş gelecek D-8'i canlandıracaktır. Buradan Konya'ya da seslenmek istiyorum. Konya Milli Görüş belediyeciliğine susamıştır. İnşallah yeniden Milli Görüş belediyeciliğini yönetime getirecektir.
RÖPÖRTAJ: İBRAHİM ÇİÇEKÇİ
[email protected]

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.