Çimen fena salladı

Cumhuriyet Üniversitesi (CÜ) Beden Eğitimi Spor Yüksekokulu (BESYO) Müdürü Prof. Dr. Mehmet Çimen, antrenörlerin futbolcu, yönetici, seyirci, hakem ve medya ile olan ilişkileri hakkındaki görüşlerini paylaştı. Antrenörlükte meslek etiğinin önemini vurgulayan Çimen, antrenörlerin etik kurallara önem vermesi, ilkeli ve idealist olması, kendisine başarı için bir hedef koyması gerektiğini belirtti. Kendisini mesleki anlamda geliştiremeyen antrenörlerin başarılı olamayacağını ifade eden Çimen, antrenörlerin başarılı olabilmesi için öncelikle ilkeli, doğru bildiklerinden taviz vermeyen bir tavır sergilemesi gerektiğini söyledi.
Türkiye’deki kulüplerin, özellikle başarısızlıkların ardından teknik direktör değişikliğine gittiğini, başarısızlıklarda yönetimin faturayı teknik adama kestiğini belirten Çimen, bu nedenle birçok kulübün sezon içerisinde sık sık teknik direktör değiştirdiğini ifade ederek, “Bıraksalar bir takımı senede 10 ayrı teknik adam çalıştıracak” dedi. Futbolcularda olduğu gibi teknik adamlarda da transfer dönemi kısıtlaması olması gerektiğini ifade eden Çimen, kulüplerin sık sık teknik direktör değiştirmesinin önlenmesi gerektiğini söyledi.
Futbol kamuoyunda “nöbetçi teknik adam” olarak nitelendirilen bazı teknik direktörlerin, spor programlarına yorumcu olarak katıldığını ve bu programlarda “görücüye” çıktığını anlatan Çimen, bu kişilerin görevdeki meslektaşlarına yönelik de çeşitli eleştirilerde bulunduğunu kaydetti. Bu teknik adamların sonraki süreçte, eleştirdikleri meslektaşlarının yerine göreve getirilebildiğini belirten Çimen, bunun hem haksız rekabet hem de meslek etiğine uymayan bir durum olduğunu söyledi.
YÖNETİCİLERİN SEVDİĞİ TEKNİK ADAM TİPİ
Teknik adam-yönetici ilişkilerine değinen Çimen, yöneticilerin en çok tercih ettiği teknik direktör tipinin, maç kadrosu listesini cebine koyabildikleri teknik adamlar olduğunu ifade etti. Futbol kulüplerinde, zaman zaman başkan ve yöneticilerin takım kurgusu, maç kadrosu gibi konularda teknik adamlara müdahale ettiğini, soyunma odasına dahi girdiğini anlatan Çimen, İspanya’nın Barcelona takımının eski teknik direktörlerinden Hollandalı Johann Cruyf’un yöneticilerin bu tür tavırlarına “Soyunma odası benim ve futbolcularımın” sözleriyle karşı durduğunu ve başarılı olduğunu anlattı.
Çimen, tüm teknik adamların, bu tür tavırlarda bulunan yönetimlere karşı Cruyf gibi duruş sergilemesi gerektiğini kaydetti. Prof. Dr. Mehmet Çimen, Türk futbolunun son 30 yılı incelendiğinde Türk teknik adamlar arasında Mustafa Denizli, Fatih Terim ve Bülent Uygun’un başarılarıyla dikkati çektiğini, Ersun Yanal’ın ise başarılı olma yolunda ilerlediğini söyledi.
Sivasspor Teknik Direktörü Bülent Uygun’un çok başarılı bir teknik adam olduğunu kaydeden Çimen, Sivasspor’un çok iyi yönetildiğini sözlerine ekledi. Öğretim üyeleri, spor adamları ve beden eğitimi öğretmenlerinin katıldığı konferansta, antrenörlerin sorunları ele alındı. Futbolcuların jübilelerinin ardından teknik adam olarak görev yapmasının değerlendirildiği konferansta, Türkiye’deki futbol liglerinde diplomasız kişilerin antrenör olarak çalıştığına, bu durumun futbolun ve antrenörlük mesleğinin gelişmesine engel teşkil ettiğine vurgu yapıldı. Hakemlerin profesyonelleşmesi, eğitimi gibi konuların da ele alındığı konferansta, hakemliğin bir ek gelir olarak yapılan meslek olmaktan çıkarılması gerektiğine dikkat çekildi.