Boğulma vakaları arttı! Bunu sakın yapmayın

Boğulma vakaları arttı! Bunu sakın yapmayın
Yaz aylarının kavurucu sıcaklarıyla birlikte, yurt genelinde serinlemek amacıyla göl, dere ve deniz kenarlarına yönelen vatandaşların sayısı artıyor. Ancak bu durum, beraberinde ciddi boğulma tehlikesini de getiriyor

Yaz aylarında serinlemek isteyen vatandaşlar göl, baraj, dere gibi yerlerde suya giriyor. Bilinçsiz yapılan bu durum boğulma riski oluşturuyor.

Konuyla ilgili olarak Merhaba Gazetesi’ne özel açıklamalarda bulunan Cansuyu Arama Kurtarma Koordinatör Yardımcısı Ahmet Hilmi Çuhadar, boğulma vakalarının çoğunlukla doğal derelerde değil, insan eliyle yapılan baraj ve sulama kanallarında yaşandığını belirterek özellikle yüzme bilmeyen vatandaşları uyardı. Çuhadar, “Yaz aylarında barajlar, akarsular ve özellikle sulama kanalları ciddi tehlikeler barındırıyor. Bu tehlikelerin büyük kısmı doğal sularda değil; yapay barajlarda ve sulama kanallarında ortaya çıkıyor. Bu alanlarda girdap oluşma ihtimali yüksek ve maalesef bu konuda sık sık ihbarlar alıyoruz. Yaşanan vakalar önümüze geliyor ve ekip olarak gece gündüz çalışıyoruz. İnsanlar sıcak hava nedeniyle serinleme ihtiyacı hissediyor. Bu, doğanın bir gerçeği ve engellenmesi kolay değil. Ancak yapay kanalların üstünün açık olması, kolayca girilebilir hale gelmesi bu durumun en büyük nedenlerinden biri. Özellikle şehir dışında yaşayan, havuza gitme imkânı olmayan ve cankurtaranın bulunduğu güvenli alanlara erişemeyen vatandaşlarımız bu tehlikeli sulara yöneliyor. Ne kadar uyarı yaparsak yapalım, insanlar serinlemek istiyor. Ancak bu arayış, can kayıplarına yol açabiliyor. Yüzme bilmeyen kişilerin bu tür su kaynaklarına, hangi koşulda olursa olsun, kesinlikle girmemesi gerekiyor” dedi.

2-5-1.webp

‘ELİNİZİ YÜZÜNÜZÜ YIKAYARAK SERİNLEYİN’

Bahar aylarında yaşanan yağışlarla birlikte, yapay sulama alanlarında yoğun balçık oluştuğuna dikkat çeken Çuhadar, bu durumun tehlikeyi daha da artırdığını söyledi. Çuhadar, “İnsanlar yaz aylarında serinlemek istiyor, ama bunu elini yüzünü yıkayarak yapabilirler. Özellikle bahar aylarında oluşan yoğun yağışlar sonrası, bu kanalların diplerinde balçık birikiyor. Yüzme bilen kişiler bile ‘biraz serinleyeyim’ diye suya girdiklerinde balçığa saplanıp çıkamayabiliyor. Ayrıca zaman zaman bu alanlarda su tahliyesi için elektrikli motorlar devreye giriyor. Bu da akıntıyı güçlendiriyor ve suyu çok daha tehlikeli hale getiriyor. Dolayısıyla, bu tür yerlere girmek hem yüzme bilen hem de bilmeyen kişiler için büyük risk oluşturuyor. Katıldığımız her programda vurguladığımız gibi: Yapay, sulama amaçlı yapılmış hiçbir su kaynağına girmek mantıklı değildir. İnsanların serinleme isteğini anlayışla karşılıyoruz, ancak bu tür sulara girmek, akılla açıklanabilecek bir davranış değil. En güvenli ve mantıklı çözüm, sadece elinizi ve yüzünüzü yıkamaktır. Ayağınız dibe değdiği anda balçığa saplanırsanız kurtulma ihtimaliniz düşer. Hele bir de akıntı varsa, bu ihtimal neredeyse sıfıra iner. Bu nedenle bu tür su kaynaklarına girilmesi kesinlikle tavsiye edilmez” ifadelerini kullandı.

‘KURTARMAYA ÇALIŞIRKEN CANINIZDAN OLMAYIN’

Boğulma tehlikesi yaşayan kişileri kurtarmaya çalışan vatandaşların da dikkatli olması gerektiğini vurgulayan Cansuyu Arama Kurtarma Koordinatör Yardımcısı Ahmet Hilmi Çuhadar, vatandaşlara uyarılarda bulunarak sözlerini şu cümlelerle noktaladı: “Maalesef kurtarma çalışmaları sırasında da hayatını kaybeden vatandaşlarımız oluyor. Bu nedenle, birini kurtarmaya çalışıyorsanız bile, kesinlikle suya girmeyin. Müdahaleyi kıyıdan yapın. Bir sopa veya halat kullanarak uzaktan yardım etmeye çalışın. Çünkü boğulan kişiyi içine çeken kuvvet, sizi de aynı şekilde çekebilir. Yüzme biliyor olmanız bu riski ortadan kaldırmaz. Boğulma dediğimiz olay, kişinin ciğerlerini refleks olarak kapatıp suyun içeri girmesini engellemeye çalışmasıyla başlıyor. Hızlı müdahale edilirse bazı durumlarda yarım saate kadar geri dönüş mümkün olabiliyor. Ancak vakaların çoğu kırsal bölgelerde yaşandığı için bu süre yetersiz kalıyor. Olayın ardından AFAD’a haber verilmesi, ekiplerin hazırlanması ve olay yerine intikali zaman alıyor. Bu sürede ilk müdahaleyi genellikle çevredeki vatandaşlar yapıyor. Bu yüzden tekrar vurguluyorum: Böyle bir durumda suya girmeyin. Kıyıdan yardım etmeye çalışın. Biz olay yerine ulaştığımızda, botlarımızla, motorlarımızla ve gerekli tüm teknik imkânlarımızla müdahalemizi yapıyoruz. Ancak vatandaşlarımızda bu imkânlar yok. Bu nedenle halkımızın, suya girmeden, kenardan destek vererek müdahaleye katkı sağlaması hayati önem taşıyor.”

Kaynak:Mehmet Ali Nurullahoğulları

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum