"Bir zincirin halkaları gibi kenetlenmeliyiz"

"Bir zincirin halkaları gibi kenetlenmeliyiz"

Millî Görüş lideri Necmettin Erbakan’ın gayretleriyle 1997’de kurulan D-8 Ekonomik İş Birliği Teşkilatı’nın 24’üncü kuruluş yıldönümü Ankara’da Saadet Partisi’nin ev sahipliğinde gerçekleştirildi.

Millî Görüş lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın gayretleriyle 1997’de kurulan D-8 Ekonomik İş Birliği Teşkilatı’nın 24’üncü kuruluş yıldönümü Ankara’da Saadet Partisi’nin ev sahipliğinde gerçekleştirildi. Programın açılışında konuşan Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, “Her türlü şahsi, etnik, mezhepsel veya bölgesel ihtilafları bir kenara bırakmalı, bir zincirin halkaları gibi birbirimize kenetlenmeliyiz” derken, “Sahip olduğumuz imkân ve kaynakları birbirimizi yok etmek için değil, birbirimizi desteklemek için kullanmalıyız” ifadelerini kullandı.

“D-8’LER ERBAKAN’IN ÜSTÜN GAYRETİNİN ÜRÜNÜDÜR”

Millî Görüş lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın gayretleriyle kurulan D-8 Ekonomik İş Birliği Teşkilatı’nın 24’üncü kuruluş yıldönümü programı Saadet Partisi’nin ev sahipliğinde Ankara’da gerçekleştirildi. Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, açılış konuşmasında, başta Prof. Dr. Necmettin Erbakan olmak üzere, D-8’de emeği geçen bütün devlet ve hükümet başkanları ve liderleri rahmet, minnet ve şükranla anarak, “D-8’ler merhum Erbakan Hocamızın üstün azim ve gayretinin, sarsılmaz inanç ve iradesinin bir ürünüdür” dedi.

“İHTİLAFLARI BİR KENARA BIRAKMALIYIZ”

Karamollaoğlu,  “Gelinen noktada lafa değil, icraata ihtiyacımız var. Her türlü şahsi, etnik, mezhepsel veya bölgesel ihtilafları bir kenara bırakmalı, bir zincirin halkaları gibi birbirimize kenetlenmeliyiz. D-8 ülkeleri olarak; ekonomik, teknolojik, siyasi ve askeri alanlarda ortak ve güçlü müesseseler kurmalıyız. Kaynaklarımızı kişisel iktidar ve ihtiraslarımız için değil, ülkelerimizin refahı ve kalkınması için seferber etmeliyiz. Biz bu anma toplantılarımızı, ta ki ülke yöneticileri D-8’e hayat verecek kararlar alana, icraatları başlatana kadar devam ettireceğiz. Şüphesiz zafer inananlarındır ve zafer yakındır” ifadelerini kullandı.

İSLAM BİRLİĞİ’NİN TEMELİNİ OLUŞTURUYOR

54’üncü Hükümet’in Başbakanı Prof. Dr. Necmettin Erbakan Hoca’nın büyük gayretleriyle 15 Haziran 1997’de kurulan D-8, İslam Birliği’nin de temelini oluşturuyor. Türkiye, Nijerya, Mısır, Pakistan, Endonezya, İran, Malezya ve Bangladeş liderlerinin İstanbul Çırağan Sarayı’nda bir araya gelerek dünyaya ilan ettiği D-8’in ana hedeflerini ise yeni bir saadet dünyası ve sömürü düzeninin yıkılıp adil düzen kurulması teşkil ediyor.

ERDOĞAN: “BİR BAŞARI HİKÂYESİNE DÖNÜŞTÜĞÜNÜ GÖRÜYORUZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, gönderdiği telgrafta, “Tam 24 yıl önce merhum Hocamızın öncülüğünde kurulan D-8 teşkilatı; küresel düzeyde barışın, diyaloğun, eşitliğin, adaletin, kalkınmanın, hak, hukuk ve özgürlüklerin tesisi mücadelesini kesintisiz bir şekilde sürdürüyor. Önümüzdeki dönemde D-8 teşkilatı bünyesinde ticaretten yatırıma, kırsal kalkınmadan tarıma, turizmden enerjiye, sağlıktan savunmaya kadar her alanda iş birliğinin artırılması için çalışmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

“D-8, ERBAKAN HOCA’NIN NADİDE BİR EMANETİDİR”

54’üncü Hükümet Devlet Bakanı ve Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Sabri Tekir: “D-8, merhum Erbakan Hoca’nın Türkiye’ye, İslam dünyasına ve dünyaya bir hediyesi, nadide bir emanetidir. Başta Türkiye olmak üzere D-8’e üye ülkelerin bu değerli emanete sahip çıkma sorumluluğu göstereceğine yürekten inanıyorum.”

“GELECEĞİ İNŞA ETMELİYİZ”

İran Ekonomi Bakan Yardımcısı ve D-8 eski Genel Sekreteri Seyyid Ali Muhammed Musavi: “D-8’in kurulduğu ilk günden bugüne dünya değişti. Bizim bu değişime uymamız, varlık nedenini hatırlamamız ve kolektif çalışmalar yaparak yeni politika ve stratejiler belirlememiz gerekiyor. Birlikte hareket edip geleceği inşa etmeliyiz.”

“D-8’İN NELERİ BAŞARACAĞINI BİLİYORUZ”

D-8 Direktörü Rasha Hamdy Ahmed Hussien: “Bu organizasyon, İslam ülkeleri arasında en dinamik olan ülkeleri çok önemli bir vizyon etrafında bir araya getirdi. Tüm aksaklıklara rağmen D-8’in vizyonunu biliyoruz. Neleri başarabileceğimizi biliyoruz.”

Milli Görüş Lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın gayretleriyle kurulan D-8’in (Devoloping 8) Ekonomik İş Birliği Teşkilatı’nın 24’üncü yaş dönümü Saadet Partisi’nin ev sahipliğinde Ankara JW Marriott Otel’de gerçekleştirildi. İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan programın açılış konuşmasını Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu yaptı. Karamollaoğlu’nun yanı sıra D-8 Eski Genel Sekreteri Seyyid Ali Muhammed Musavi, D-8 Direktörü Rasha Hamdy Ahmed Hussien, Pakistan İslam Cumhuriyeti Ankara Büyükelçisi Muhammad Syrus Sajjad Qazi ve İran İslam Cumhuriyeti Ankara Büyükelçisi Mohammad Farazmand birer konuşma gerçekleştirdi. Konuşmacıların yanı sıra programda dönemin siyasi ve bürokratları, siyasi parti ve STK temsilcileri de hazır bulundu.

KARAMOLLAOĞLU: “EMEĞİ GEÇEN HERKESİ ŞÜKRANLA ANIYORUM”

Millî Görüş lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın Başbakanlığı döneminde kurulan D-8’in 24’üncü yıl dönümü kutlamaları, Saadet Partisi’nin ev sahipliğinde yoğun bir katılımla gerçekleştirildi. 54’üncü Hükümet’in Başbakanı Prof. Dr. Necmettin Erbakan Hoca’nın büyük gayretleriyle 15 Haziran 1997’de kurulan D-8, İslam Birliği’nin de temelini oluşturuyor. Türkiye, Nijerya, Mısır, Pakistan, Endonezya, İran, Malezya ve Bangladeş liderlerinin İstanbul Çırağan Sarayı’nda bir araya gelerek dünyaya ilan ettiği D-8’in ana hedeflerini ise yeni bir saadet dünyası ve sömürü düzeninin yıkılıp adil düzen kurulması teşkil ediyor.  Programın ev sahibi Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, konuşmasına bu önemli buluşmanın İslam alemi ve bütün insanlığın hayrına vesile olması temennisiyle başladı. D-8’in 24 yıl önce kurulduğunu hatırlatarak konuşmasına devam eden Karamollaoğlu, “15 Haziran 1997 tarihinde İstanbul’da Çırağan Sarayı’nda, bu salonda kurulmuş ve 8 İslam ülkesinin devlet ve hükümet başkanlarının imzası ile dünyaya ilan edilmişti. Ben sözlerimin hemen başında şahsım ve partim adına, başta Hoca’mız Prof. Dr. Necmettin Erbakan olmak üzere, bu önemli oluşumda emeği geçen bütün devlet ve hükümet başkanları, bütün liderleri rahmet, minnet ve şükranla anıyorum” dedi.

“D-8, ERBAKAN’IN SARSILMAZ İNANCININ BİR ÜRÜNÜDÜR”

D-8’in konuşulduğu bir yerde Erbakan’ı özel olarak zikretmeden geçilemeyeceğini kaydeden Karamollaoğlu, “Çünkü D-8’ler merhum Erbakan’ın üstün azim ve gayretinin sarsılmaz bir inanç ürünüdür. D-8’lerin hangi şartlarda, hangi zorluklarla hayata geçirildiği hatırlandığında bu azim ve gayretin önemi çok daha iyi anlaşılacaktır. Çünkü böylesine önemli bir dış politika hamlesini gerçekleştirebilmek ancak müthiş bir inanç ve sarsılmaz bir irade ile gerçekleştirilebilir. D-8’ler; dış politikanın bir hamaset konusu değil bir feraset konusu olduğunun da en güzel örneğidir. Bu vesile ile kendisini bir kez daha rahmetle anıyorum.  Ruhu şâd, makamı âli olsun” diye konuştu.

“D-8’İN KURULUŞ AMACINI YENİDEN HATIRLAMALIYIZ”

“D-8’lerin önemini anlamak için, kuruluş amacını yeniden hatırlamamız gerekir” diyen Karamollaoğlu konuşmasına şöyle devam etti: “D-8’lerin kuruluş armasına baktığımızda 6 tane yıldız görürüz. Bu yıldızların her biri bir ilkeyi, bir prensibi, bir umdeyi ortaya koymaktadır. Bunlar; savaş değil, barış, sömürü değil, âdil paylaşım, üstünlük değil, eşitlik, çifte standart değil adalet, çatışma değil, diyalog, baskı ve tahakküm değil, insan hakları, hürriyet ve demokrasi… Bu prensipleri ölçü aldığımızda maalesef bu tablo hiç de iç açıcı değildir. Bugün bütün dünyada, barışın yerine savaş, diyaloğun yerine çatışma hâkimdir. Eşitliğin yerini üstünlük, tevazuun yerini kibir, adaletin yerini sömürü almıştır.  İnsan hakları ve özgürlükler rafa kaldırılmış, baskı, tahakküm ve çifte standard hiçbir dönemde olmadığı kadar belirgin hale gelmiştir. Bugün dünya genelinde irili ufaklı tam 402 yerde çatışma, iç savaş veya karışıklık var. Maalesef bunların 360’ı İslam coğrafyasına ait bölgeler.  Savaş ve işgaller yüzünden 71 milyon insan evini, yurdunu, ülkesini terk etmiş durumda. Yaklaşık 250 milyon çocuk savaş ve çatışma ortamının içinde bulunuyor. Son 10 yılda 2,5 milyondan fazla çocuk bu çatışmalarda hayatını kaybetti. 15 milyondan fazla çocuk ise yaralandı ya da sakat kaldı.”

“AHLAKİ ÇÜRÜMÜŞLÜK SALGINDAN DAHA TEHLİKELİDİR”

Bütün insanlığın yaklaşık 1,5 yıldır küresel bir salgınla mücadele ettiğini hatırlatan Karamollaoğlu, “Sağlık kuruluşları bu süreçte haklı olarak hijyenin önemini vurguluyorlar. Bağışıklık sistemini güçlü tutmak için sağlıklı beslenmenin önemine vurgu yapıyorlar. Salgınla mücadele için kaç doz aşı vurulması gerektiğini tartışıyorlar! Elbette bunlar önemli!  Ancak bu süreçte hijyeni tartışırken, dünyada bir milyardan fazla insanın bırakın hijyeni içecek suya ulaşmakta zorlandığını unutmamalıyız! Sağlıklı beslenmeyi tartışırken;  her gün 25 bin insanın açlık nedeniyle hayatını kaybettiğini unutmamalıyız! Kaç doz aşı vurulması gerektiğini tartışırken, her gün en az 15 bin çocuğun hayati ilaçlara ulaşamadığı için can verdiğini unutmamalıyız. Bütün bunlar göstermektedir ki; bugün insanlık sadece küresel bir salgınla değil ondan daha tehlikeli bir şekilde duyarlılık ve küresel bir ahlak kriziyle karşı karşıyadır. Bu ahlaki çürümüşlük bizce salgından daha tehlikelidir” diye konuştu.

“D-8’LER, YENİ BİR DÜNYA UMUDUNUN İLK TOHUMUDUR”

D-8’in Yeni Bir Dünya’nın ilk işaret fişeği, ilk tohumu olduğunu belirten Karamollaoğlu, şöyle devam etti: “İşte D-8’ler, baskıya, sömürüye, işgale dayalı mevcut dünya düzeninin yerine insan haklarına, adalete ve hoşgörüye dayalı Yeni Bir Dünya’nın ilk işaret fişeği, ilk tohumu, ilk nüvesidir. İnanıyorum ki; gereken ilgi ve çaba gösterildiği takdirde D-8 ülkeleri bunu gerçekleştirecek potansiyele sahiptir.  Çünkü D-8’ler demek; dünyanın kanıtlanmış petrol rezervlerinin 6’da 1’i demektir. Tüm dünyadaki doğalgaz rezervlerinin 5’de 1’i demektir. D-8’ler demek, dünyanın jeopolitik anlamda en stratejik bölgeleri demektir. Ticaret ve enerji yollarının vazgeçilmez güzergâhları demektir. Hepsinden daha önemlisi D-8’ler demek; 1 milyarı aşan nüfusu, 16.4 trilyon dolarlık ticaret hacmi ve 7,5 milyon km2’yi bulan coğrafyası ile dünyanın en genç ve en dinamik gücü demektir.”

“BU GÜÇ HAREKETE GEÇİRİLEBİLSEYDİ DÜNYA BÖYLE OLMAZDI”

D-8 ülkelerinin sahip olduğu güç harekete geçirilseydi dünyanın bugünkü gibi olmayacağının altını çizen Karamollaoğlu, “Eğer Necmettin Erbakan’ın, 24 yıl önce D-8’leri kurarken sergilediği heyecan ve azim devam ettirilebilseydi, İslam dünyası bu durumda olmazdı. Medeniyetin, huzurun, güvenin hâkim olması gereken topraklar, kargaşa ve terörün mekanı haline gelmezdi. Milyonlarca insan mülteci durumuna düşmezdi. Yüz binlerce masum yaşlı ve kadın evinden, yurdundan, vatanından uzakta, tanımadığı, bilmediği sokaklarda hayata tutunmaya çalışmazdı” diye konuştu.

“ZAFER İNANANLARINDIR VE ZAFER YAKINDIR”

Karamollaoğlu, ‘Yeni Bir Dünya’ için yapılması gerekenleri ise şu şekilde sıraladı: “Her türlü şahsi, etnik, mezhepsel veya bölgesel ihtilafları bir kenara bırakmalı, bir zincirin halkaları gibi birbirimize kenetlenmeliyiz. Siyasal dayanışma atmosferini mutlaka oluşturmalıyız; ekonomik ve teknolojik kalkınmayı, her İslâm ülkesi için öncelikli mesele haline getirmeliyiz. D-8 ülkeleri olarak; ekonomik, teknolojik, siyasi ve askeri alanlarda ortak ve güçlü müesseseler kurmalıyız. Sahip olduğumuz imkan ve kaynakları birbirimizi yok etmek için değil bir birimizi desteklemek için kullanmalıyız. Kaynaklarımızı kişisel iktidar ve ihtiraslarımız için değil ülkelerimizin refahı ve kalkınması için seferber etmeliyiz. Stratejik önemi gideren artan, eğitim, sağlık, gıda, tarım ve hayvancılığın geliştirilmesi noktasında uzun vadeli ortak projeler üretmeliyiz. Bunları başardığımızda sadece ülkelerimize değil bütün insanlığın geleceğine katkı sağlamış olacağımızı unutmamalıyız. Konuşmamı tamamlarken, bilinmesini isterim ki; biz bu anma toplantılarımızı ta ki ülke yöneticileri D8’e hayat verecek kararlar alana, icraatları başlatana kadar devam ettireceğiz. Bu duygu ve düşüncelerle toplantımızın hayırlara vesile olmasını diliyorum. Şüphesiz zafer inananlarındır ve zafer yakındır.”

ERDOĞAN: “BİR BAŞARI HİKÂYESİNE DÖNÜŞTÜĞÜNÜ GÖRÜYORUZ”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, gönderdiği telgrafında, “Tam 24 yıl önce Merhum Hoca’mızın öncülüğünde kurulan D-8 Teşkilatı; küresel düzeyde barışın, diyaloğun, eşitliğin, adaletin, kalkınmanın, hak, hukuk ve özgürlüklerin tesisi mücadelesini kesitsiz bir şekilde sürdürüyor. Kuruluşundan itibaren pek çok zorluğun üstesinden gelen D-8’in, üç kıtada varlık gösteren, temsil kabiliyeti yüksek, itibarı ve sözünün etkisi giderek artan bir başarı hikâyesine dönüştüğünü görüyoruz. Koronavirüs salgını sürecinde yaşananlar, D-8’in bayraktarlığını yaptığı değerler ve prensiplerin ne kadar önemli olduğunu ortaya koymuştur” ifadelerini kullandı.

HUSSİEN: “D-8’İN VİZYONUNU BİLİYORUZ, NELERİ BAŞARACAĞIMIZI BİLİYORUZ”

D-8 Direktörü Rasha Hamdy Ahmed Hussien, “Bundan 24 yıl önce kurulan D-8 organizasyonunun kuruluşunu kutluyorum. Bu organizasyon İslam ülkeleri arasında en dinamik olan ülkeleri çok önemli bir vizyon etrafında bir araya getirdi. Tüm organizasyonlarda olduğu gibi bizde de bir takım sorunlar elbette ki yaşanıyor. Ancak tüm bunlara rağmen D-8’in vizyonunu biliyoruz. Neleri başarabileceğimizi biliyoruz” dedi.

TEKİR: “D-8, ERBAKAN HOCA’NIN NADİDE BİR EMANETİDİR”

54’üncü Hükümet Devlet Bakanı ve Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Sabri Tekir, “D-8 anlaşması dünyada kutuplaşmayı ortadan kaldıracak şekilde kendi içinde barışık, yer altı ve yer üstü zenginliklerini insanlığın refahı için yine insana sunabilecek bir küresel hat üzerine kurulmuştur. Kurulmasından belli bir süre sonra BM’de gözlemci statü verilmiştir. D-8 merhum Erbakan Hoca’nın Türkiye’ye, İslam dünyasına ve dünyaya bir hediyesi, nadide bir emanetidir. Prof. Dr. Erbakan Hoca’mız D-8 için ‘Harplerle geçen 20’nci yüzyılın son yıllarında aydınlığa açılan bir kapıdır’ demiştir. Başta Türkiye olmak üzere D-8’e üye ülkelerin bu değerli emanete sahip çıkma sorumluluğu göstereceğine yürekten inanıyorum” diye konuştu.

QAZİ: “D-8, KÖKLERİ DERİNDE OLAN BİR FİKRE DAYANMIŞTIR”

Pakistan İslam Cumhuriyeti Ankara Büyükelçisi Muhammad Syrus Sajjad Qazi, “Pandemi ile bilgi temelli ekonomik ve teknolojinin ne denli önemli olduğunu anlamış olduk. Bu nedenle üye ülkeler bu anlamda büyük bir işbirliği ve strateji geliştirmelidir. D-8 yüzyıllara yayılan, ortak bir tarih, ortak bir kültürel mirasa dayanan kökleri derinde olan bir fikre dayanmıştır. Bu teşkilatın altında yatan fikir ve ruh sadece üye ülkeler de değil daha büyük bir coğrafyada karşılık bulmuştur ve bulmaya devam edecektir” dedi.

FARAZMAND: “D-8, EKONOMİK DEĞİL, HER ALANDA İLİŞKİLERİ GELİŞTİRMEK İÇİN KURULDU”

İran İslam Cumhuriyeti Ankara Büyükelçisi Mohammad Farazmand, “D-8 bundan 24 yıl önce sadece ekonomik işbirliğini artırmak için kurulmadı. Müslüman ülkeler arasında işbirliğini artırmak için kuruldu. D-8, birçok kapasiteyi içinde barındırıyor. Bugünkü program vesilesi ile Saadet Partisi’ne organizasyonu güçlendirmek, tanıtmak ve fikri yapısını geliştirmek için verdikleri destek için de özel teşekkürlerimi sunuyorum” dedi.

AKBAŞOĞLU: “ERBAKAN HOCA, FİKİRLERİ İLE TÜM DÜNYAYA IŞIK TUTUYOR”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı temsilen programa katılan ve bir konuşma gerçekleştiren AK Parti Grup Başkan Vekili Muhammet Emin Akbaşoğlu, “D-8’in kurucusu merhum Erbakan Hoca’mızı rahmet, minnet ve hayırla anıyorum. Bir fikir, siyaset ve devlet adamı olarak fikirleri ve idealleri ile tüm dünyaya ışık tutan Erbakan Hoca’mızın, 28 Şubat sürecine rağmen 15 Haziran 1997’de İstanbul’da bir araya gelerek D-8 kurmalarının üzerinden tam 24 yıl geçti. Bugün üye ülkelerin ve teşkilatın kat ettiği yollara bakıldığı zaman Erbakan Hoca’mızın ne denli önemli bir karar verdiği daha iyi anlaşılıyor” diye konuştu.

TATLIOĞLU: “BÜYÜK BİR İTTİFAKA İHTİYACIMIZ VAR”

İyi Parti Genel Başkanı ve dönemin İçişleri Bakanı Meral Akşener’i temsilen ise İyi Parti Grup Başkanı İsmail Tatlıoğlu yaptığı konuşmasında, “Dünyada her dört kişiden biri Müslüman ama 12’de bir gelir sahibi bunlar. Bu çerçeveden baktığımızda ortalama gelirin bile üçte birini elde ediyor bu toplum. İşte D-8 bundan daha fazla bir şey demek. D-8, birlik ve beraberliği dili düşürmeyen ittifakın temsilcisidir. Bu çizginin kayda değer önemli bir kurumudur. Ne yazık ki üzerine 20 yıldır ölü toprağı serpilmiş, onun yerini fitneci politikalar almıştır. D-8 bu nedenle İslam ülkeleri arasında büyük bir ittifakın vizyonudur. Bugün buna çok daha büyük ihtiyaç vardır” dedi.

MUSAVİ: “GELECEĞİ İNŞA ETMELİYİZ”

İran Ekonomi Bakan Yardımcısı ve D-8 Eski Genel Sekreteri Seyyid Ali Muhammed Musavi ise yaptığı konuşmada yıl dönümünün tüm dünyada büyük bir karışıklığın olduğu dönemde kutlandığının altını çizerek, “Dünyayı bu kargaşadan kurtarmak için 2021 yılını iyi değerlendirmeliyiz. D-8’in kurulduğu ilk günden bu güne dünya değişti. Bizim bu değişime uymamız ve varlık nedenini hatırlamamız ve kolektif çalışmalar yaparak yeni politika ve stratejiler belirlenmeli. Geçmiş yılların başarılarını değil, gelecekte amaçladığı hedeflerini gerçekleştirmek için büyük bir özveri göstermeliyiz. Bu anlayışla hareket edip geleceği inşa etmeliyiz. 24 yılda dünya değişti. D-8’in de varlık nedenini hatırlamamız lazım.  Politikalarımız bağımsız olmalı. Bugüne kadar elde edilen kazanımları geliştirmemiz lazım” dedi.

GÜL: “HOCA’MIZIN VİZYONUNUN NE KADAR DOĞRU OLDUĞUNU HEP BİRLİKTE ANLAMIŞ OLDUK”

11’inci Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, telgrafında 54’üncü Hükümet Başbakanı Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın liderliğinde kurulan D-8’in amacının adil bir dünya düzeninin inşasını hedeflediğini belirterek, “Bugün geldiğimiz noktada, özellikle dünya genelinde artan adaletsizlik, eşitsizlik ve zulüm karşısında, rahmetli Hoca’mızın vizyonunun ne kadar doğru olduğunu ve barış, diyalog, adalet, eşitlik, hürriyet ve demokrasi gibi temel ilkeler üzerinde küresel bir dayanışmanın tesisinin oldukça mühim olduğunu hep birlikte anlamış olduk. Bu duygu ve temennilerle, D-8’in 24’üncü kuruluş yıl dönümü kutluyor, programdaki tüm katılımcılara en iyi dileklerimi ve sevgilerimi iletiyorum” dedi.

ÇİLLER: “28 ŞUBAT DÖNEMİNDE D-8’İN KURULUŞUNUN ANLAMI BİZİM İÇİN BÜYÜKTÜR”

Dönemin Başbakan Yardımcısı ve Eski Başbakan Tansu Çiller ise “24 yıl önce Türkiye’de 28 Şubat post-modern darbe sürecinin yaşanmakta olduğu bir zamanda; bir yandan var gücümüzle demokrasimizi korumaya yönelik inançlı mücadelemizi sürdürürken, bir yandan memleketimizin ve dünyamızın geleceğini iyileştirme, güzelleştirme çabalarımızın güzel bir örneği olan D-8’in kuruluşunun anlamı bizim için büyüktür. Dünya üzerinde barışı, diyaloğu, adaleti, eşitliği, işbirliğini, insan hakları, hürriyet ve demokrasiyi güçlendirip, egemen kılmayı amaçlayan D-8’in oluşmasında ve sonraki çalışmalarında katkısı, emeği olanlardan aramızda bulunanları teşekkürlerimle tebrik ediyor, D-8’in kuruluşunda Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı olan merhum Prof. Dr. Necmettin Erbakan başta olmak üzere ebediyete intikal etmiş bulunanları rahmetle anıyorum” ifadelerini kullandı.

ALAM: “ÜMMETE VE İNSANLIĞA DAHA FAZLA KATKI SAĞLAMASINI TEMENNİ EDİYORUM”

D-8 2’nci Dönem Genel Sekreteri Dipo Alam ise telgrafından şu ifadeleri kullandı: “D-8 Teşkilatı’nın kurucularının amaçlarını daha da ileriye taşıması ümmete ve tüm insanlığa daha fazla katkı sağlamasını temenni ediyorum. Bu program vesilesiyle D-8 Teşkilatı’ndaki tüm arkadaşlarımıza ve meslektaşlarımıza en yüksek tebriklerimi ve takdirlerimi iletiyor, Allah’tan hepinize bereket ve gelecek yıllarda başarılar diliyorum.” Program Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’nun teşekkür konuşması sonrası çekilen hatıra fotoğrafıyla son buldu.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.