Bekir Özel, istihdam konulu bir yazı kaleme aldı

Bekir Özel, istihdam konulu bir yazı kaleme aldı

Siyasi Partilerin Konya'daki İl Başkan Yardımcıları; fikirlerini, siyasi görüşlerini, şehrin sorunlarını ve çözüm önerilerini bugün Merhaba Gazetesi “Siyasetin Nabzı” sayfaları için kaleme aldı.

İYİ Parti Konya İl Başkan Yardımcısı Bekir Özel'in yazısı şu şekilde: 

 

Ahhh İstihdam Ahhh... 

Bildiğiniz üzere, hem siyasetin içinde hem de ticaret hayatında faaliyet gösteren ve Konya’da yaşayan bir iş adamıyım.

 

Siyaset hayatıma ise Sayın Genel Başkan Meral Akşener Hanımefendi öncülüğünde kurulan İYİ Parti Konya il Başkanlığında sanayi, ticaret ve iş dünyası ile ilişkiler başkanı olarak devam ediyorum.

 

Sizlere, sanayisi ve sanayicisi ile gün geçtikçe ilerleyen fakat büyürken sorunları da büyüyen güzide şehrimiz Konya’dan bahsetmek istiyorum. Sanırım, istihdamın ne anlama geldiğini hemen hemen hepimiz biliriz. İstihdam sorunu ise, elbette sadece Konya’da değil, tüm Türkiye’de sorun.

 

Ekonomik politikaların yanlışlıkları ya da eksiklerinin tartışılmadığı ülkemizde; kimi zamanda dayatmacı politikalar nedeniyle istihdam hızla düşmektedir. Ziyaretlerimiz esnasında, sanayici ve iş adamlarımıza sadece ‘’ hayırlı işler, işleriniz nasıl’’ diye sorduğumuzda, bin ah işitiyoruz artık. Ağır vergi yükü ve vergi adaletsizliği boğuşan iş adamlarımız bir de bulamadıkları kalifiye eleman açığı nedeniyle boyunlarını bükmüş ve umduklarını bulamadıkları için işyerlerini kapatmayı düşünür olmuşlar.

 

Eğitim, geçmişte edinilen tecrübelerle daha da iyileştirilmesi gerekirken maalesef daha da gerilemiş ve yetişmiş insan bulmak zorlaşmış. İstihdamın artmasında en etkili ve en öncelikli etken olan eğitimde, yanlış politikalar nedeniyle sınıfta kaldık. Makineyi kullanacak teknisyen lazım, tekniker lazım, tasarım yapacak mühendis lazım, grafiker lazım, vasıfsız iş gücünü yönetecek ve işin yapılmasını planlayıp yapılmasını sağlayacak yöneticiler lazım, ürettiğini pazarlayabilecek hem yurt içinde hem yurt dışında satacak yabancı dil bilen yetenekli eğitilmiş insanlar lazım.

 

Peki nerde bu insanlar ? kalmadı. Nesli tükeniyor. Eğitim denince de, hemen okul diploması akla gelmesin. Memlekete, eğitimli çiftçi de lazım, eğitimli işadamı da lazım, eğitimli işçi de lazım. Bu 4+4+4 eğitim sistemi ve liyakatsiz atanan öğretmenler sayesinde eğitecek çırak bile bulamıyorlar. Ne zanaatkarlık ne de sanatkarlık kalmadı. Bütün bunların üstüne birde belli kesimlere verilen desteklerin adil bir şekilde dağıtılmaması eklenince istihdam diye bir şey kalmıyor. İstihdamın artması sadece fabrikalaşma ile artmıyor. Belli fabrikalara verilen destekler ve adaletsizliklerle, ufak görünen esnafta çıkar yol bulamadığı için kepenkleri kapatmak zorunda kalıyor. Kayırmacılıkla ve liyakatsizlikle kamuda açılan istihdama alınan eleman ile ancak bu iktidarın istihdamı artıyor, ancak bu iktidarın işadamları sayısı artıyor…

 

Öte taraftan, istihdamda öncelikle yer alması gereken kalifiyeler elemanlar da istedikleri hatta hak ettikleri ücretleri alamamaktan yakınıyorlar. Büyük şirketlere tanınan ayrıcalıklar, küçüklere tanınmadığı için istihdam elbette artmıyor. Bugün Organize sanayi bölgelerinde ve organize sanayilerindeki gibi büyüklükte endüstriyel alanların sahiplerine baktığımızda, orda da haksızlıkların döndüğünü görüyoruz. 

 

Zamanında devletin verdiği destekten parası olduğu için faydalanıp yer almış fakat üretim yapmamış, sadece binayı yapıp kiraya vermiş tekelci bir zihniyeti de görüyoruz. Parsel parsel almışlar, üstüne iki iskeleti dikmişler sonra da kira ya veriyorlar. Üretim yapmak isteyen, büyümek isteyen yeni sanayici nesile yer yok kardeşim. Yüksek kira ile organize sanayide yer tutuyorlar. Maliyeleri yükseliyor hatta bellerini büküyor. Üstüne bir de yeni olduğu yada mevcut siyasi görüşünden dolayı imkan ve kaynak kullanımı sağlanmayınca olanlar yine istihdama oluyor. İstihdam da hem yetersizlik var, hem de istihdamı artırmak için gerekenler yapılmıyor. Üretmeyi sanki baltalar gibi bir politika uygulayan iktidar, maalesef istihdamın önünü açmak yerine kapatıyor. İthalat cennetine dönen memleket maalesef gün geçtikçe daha da kötüye gidiyor. Asgari ücretten alınan vergi nedeniyle ücreti düşük bulan insanlar uzun süre çalışmak istemiyorlar. Uzun süre çalışmayan insan da, mesleğiyle ilgili bir şey öğrenemiyor. Okullarda zaten öğrenemeyen gençler, uzun süre çalışsa en azından bir meslek öğrenir. Böyle kısır bir döngü içerisinde iş hayatı devam ediyor. Ne çalışan işçi memnun, ne de çalıştıran iş adamı memnun. İşçi aldığı asgari ücretle açlık sınırının bile altında yaşamaya çalışıyor, işadamı da az kazanmaktan ya da işçi bulamamaktan yakınıyor. Devletin bu sorunu düzeltmesini beklerken maalesef kamuya aldıkları liyakatsiz ve diplomalı cahiller nedeniyle bu sorunları çözecek ne bürokrat ne de bir memur olmadığı için hayırlısı deyip geçiyoruz.

 

Her şeye rağmen, biz hayırlısı olsun temennisi ile yaşamıyoruz. Bu düzene ve bu adaletsizliğe son verilmesi için, iş ve aş bekleyenler için, işini büyütüp daha fazla üreten ve istihdam sağlayan işadamlarımız için var gücümüzle siz değerli Aziz Türk Milletini aydınlatmaya ve adalet için yılmadan çalışmaya devam edeceğiz. Ne mutlu Türk’üm diyene.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.