Babalar Günü'nde çocuklarını göremeyenlerin sesi oldular

Aileyi Koruma Federasyonu Konya İl temsilcisi Fatih Turgutlu, Babalar Günü'nde çocuklarını göremeyenlerin sorunlarına dikkat çekti.

Mevlana meydanı'nda açıklama yapan Yüksel, "Her yıl Haziran ayının üçüncü haftası, dünya genelinde ve ülkemizde Babalar Günü olarak kutlanmaktadır. Ne var ki, bu özel gün, yalnızca hediyelerle, mesajlarla geçiştirilecek bir anma günü değil; milyonlarca babanın içindeki sessiz çığlığın, hasretin, görülmeyen emeğin ve adalet arayışının da gün yüzüne çıktığı bir vicdan muhasebesi günüdür. Bugün Türkiye, ne yazık ki dağılan ailelerin, parçalanmış yuvaların, koparılan baba-çocuk bağlarının sayısının dramatik biçimde arttığı bir ülke haline gelmiştir. Bu bağlamda Babalar Günü, birçok baba için bir kutlama değil, bir matem gününe dönüşmüş durumdadır" dedi.

ÇOCUKLAR İÇİN BABASIZ BİR HAYATIN GETİRDİĞİ TRAVMALAR

Yüksel, şu görüşleri dile getirdi: "Babasız büyüyen çocuklar, uzmanlar tarafından da açıkça ortaya konduğu üzere, psikolojik, sosyal ve akademik birçok alanda ciddi travmalar yaşamaktadır:
Evden kaçma davranışları
Kaygı bozuklukları ve depresyon
Öfke kontrolünde zorluk
Özgüven eksikliği
Alt ıslatma (enürezis)
Ebeveyne ve çevreye güven sorunları
Ergenlik döneminde alkol ve madde bağımlılığı
Uyku bozuklukları ve travmatik tepkiler.
Bu durumların tamamı, çocuğun üstün yararı ilkesine doğrudan aykırıdır. Türkiye’nin taraf olduğu Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi, şu temel hakları açıkça güvence altına almaktadır Velayet sahibi ebeveynin, çocuğu diğer ebeveynden uzaklaştırması, hem Türk Medeni Kanunu madde 336 ve 324’e hem de Anayasa madde 41’e aykırıdır. Bu tür ihlallerin önlenmesi için etkin denetim mekanizmalarının kurulması şarttır. Bugün Türkiye’de süresiz nafaka sistemi, sadece nafaka ödeyen babaları değil, onların yeni kurdukları aileleri ve bu ailelerden doğan çocukları da derinden etkilemektedir. Bir babanın, önceki eşine ömür boyu nafaka ödemesi, yeni eşinin ve yeni çocuklarının haklarının gasp edilmesi anlamına gelmektedir.
Bu durum, hem eşitlik ilkesine (Anayasa md. 10), hem de ailenin korunması ilkesine (Anayasa md. 41) aykırıdır. Bu bağlamda, süresiz nafaka uygulamasının kaldırılması, sadece bireylerin değil, toplumun huzuru ve adaleti için de zorunludur."

Yüksel sözlerini şöyle tamamladı: "Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı başta olmak üzere, tüm devlet kurumları; Velayet hakkının suistimalini önlemeli, Kişisel ilişki kurulmasını engelleyen ebeveyne karşı etkin yaptırımlar uygulamalı, Ebeveyni yabancılaştırma sendromuna karşı yasal düzenleme yapmalı,Süresiz nafaka sistemini kaldıracak reformları hayata geçirmelidir. Unutulmamalıdır ki; çocuklar yalnızca annenin değil, hem annenin hem babanın ortak meyvesidir. Evlilik sona erse bile, ebeveynlik görevi son bulmaz. Çocuğun üstün yararı için anne ve baba birlikte çalışmalıdır. Bugün birçok çocuk, babalar gününde babasını göremediği, onunla vakit geçiremediği için üzülmektedir. Devletin görevi, bu mağduriyeti ortadan kaldırmak ve çocukların anneleri kadar babalarıyla da güvenli ve mutlu bağlar kurmasını sağlamak olmalıdır. Aileyi Koruma Federasyonu olarak çağrımızdır:
Babalar Gününde çocuklar, babalarıyla kavuşturulmalı, hasret giderilmelidir.
Çocukların üstün yararı için, velayet sisteminde eşitlik ve adalet esas alınmalıdır. Babaların anne kadar değerli, sorumlu ve hak sahibi bireyler olduğu gerçeği artık görmezden gelinmemelidir.Bu ülke, ancak hem anneleriyle hem babalarıyla büyüyen çocuklarla sağlıklı bir geleceğe yürüyebilir."