Ateşin sanatla buluşması

Ateşin sanatla buluşması

Bin 600 derece ısıda kaynayan çeşitli elementlerin kalıplara dökülerek şekle girmesiyle yapılan dökümcülük, Konya’da tarımdan sonra adından söz edilen ikinci meslek dalı

Sahip olduğu sanayi tesisleri ve üretimdeki payı ile KOBİ’lerin başkenti olarak bilinen Konya, dökümcülük sektöründe de üst sıralarda yer alıyor. Çok büyük çapta döküm yapan sanayi tesislerinin sayısı azınlıkta olsa da Konya sanayisinde döküm üzerine yapılamayacak iş yok denecek kadar az. Konya 3. Organize Sanayi Bölgesi’nde döküm yapan Erkon Döküm A.Ş.’nin İhracat ve Finans Müdürü Değer Erkuş, dökümcülük sektörü üzerine değerlendirmelerde bulundu. Konya’nın dökümcülükte söz sahibi olduğunu belirten Değer Erkuş, her dökümcünün de ince işçilikler, kaba işçilikler, otomotiv ve benzeri kendisine göre bir uzmanlık alanı olduğunu bildirdi.

ÇALINAMAMA GARANTİLİ RÖGAR KAPAĞI
Konya’da ve Türkiye’de belediyelerin en büyük problemlerinden bir tanesinin de rögar kapaklarının çalınması olduğunu görerek, buna bir çözüm yolu ürettiklerini söyleyen Değer Erkuş, “En az 50-60 yıl dayanağı olan döküm malzemeden yapılan rögar kapaklarının başta çalınması diye bir durum söz konusu değildi. Daha sonra döküm rögar kapakları kötü niyetli insanların ilgisini çekmeye başladı. Hatta bunu sektör haline getirenler oldu. Sokak sokak dolaşıyor, rögar kapaklarını çalıyorlardı. 150-160 TL’ye mâl olan rögar kapakları illegal yollarla 5-10 liraya alınıp satılır oldu. Biz de bu sorunu görerek belediyeler için çalınmama garantili rögar kapağı üretimi yapmaya başladık. Döküm sektöründeki gelişmeleri de takip ederek, eskiden kullanılan pik döküme göre daha esnek, kırılma özelliği az olan bir malzemeden kilitli rögar kapağı üretmeye başladık. Çelik pimli menteşelerle kapağın montaj yapılan zeminden çıkmasını engelledik. Özel anahtarı ile istenilen zaman açılıp kapanabilir bir yapıya sahip olan bu ürün için talep eden firmalara da çalınmama garantisi veriyoruz” diye konuştu.
DÖKÜM, ATEŞİN SANATLA BULUŞMASIDIR
Yaptıkları üretimi sadece Konya ve Türkiye ile sınırlamayıp yurt dışına da ihraç ettiklerini belirten Erkon Döküm İhracat ve Finans Müdürü Değer Erkuş, “Belediyeler yeni yerleşim yerleri açtıkça bizim rögar kapağı üretimimiz de devam ediyor. Sadece rögar kapağı değil, döküm ile yapılamayacak şey yok diyebilirim. Günlük hayatta kullandığımız her bir üründe dökümün girdiği bir parça kesinlikle vardır. Çünkü döküm kalıp işidir. Çok ince işçilik isteyen bir meslek. En küçük bir ayrıntıyı atlamak veya küçücük bir yanlışlık yapmak yaptığınız bütün işi bitirebilir. Bin 600 derecede kaynayan madenlerin sıvı hale getirilmesiyle yapılan döküm bir sanattır. Döküm, sanatın ateşle buluşmasıdır. Çünkü daha önce de dediğim gibi döküm günlük hayatımızda kullandığımız hemen hemen her eşyada, her alanda var” dedi.
BÜYÜMEK İÇİN AR-GE ÇALIŞMASI YAPILMALI
İşte süreklilik, biraz inat, azim, yeniliğe açık olmak, kaliteyi kollamak, fikir alışverişinde bulunmak ve Ar-ge çalışması ile farklılık oluşturmakla sektörde büyümenin sağlanabileceğini belirten Değer Erkuş, “Saydığımız bu faktörleri göz önünde bulunduran sanayiciler elde ettikleri gelirlerin büyük bir bölümünü yenilikler için ayırıyor. Teknoloji her an değişip gelişiyor. Sanayi üretiminde teknolojiyi takip etmek çok önemli. En kısa sürede en çok işi en kaliteli şekliyle sunmak gerekiyor. Bu yüzden de sanayici elde ettiği geliri yine yatırıma kullanıyor, hatta büyük borçlar ve risk altına giriyor. Özellikle döküm sektörü çok geniş bir sektör. Bu nedenle de her firma her türlü döküm üretimini yapamıyor. Herkes kendisine göre bir uzmanlık alanı belirliyor. O alanda yoğunlaşıyor. Bizim de yoğun olarak üretim yaptığımız alan rögar kapakları üretimi” dedi.
Erkon Döküm’le ilgili de bilgiler veren Değer Erkuş, “1969 yılında babam Kadir Erkuş, işçi olarak başlamış. Yaklaşık 30 yıl emek vermiş. 1999 yılında kendi çabalarıyla şirketi kurmuş. 350 metrekareden toplamda şu an 30 bin metrekare alanda üretim yapar duruma geldik. 5-6 işçiyle çalışırken, bu sayı 90-100 kişiye çıktı, istihdamımız arttı” diye konuştu.
Sanayide artık yeni jenerasyonun görev almaya başlaması ile birlikte yönetim anlayışının da değişmeye başladığına dikkat çeken Değer Erkuş, “Önceden çalışan iş veren ilişkisi usta çırak ilişkisi şeklinde gerçekleşiyordu. Usta sert, yeri gelince şiddet uygulamaktan çekinmeyen bir otoriteydi. Onun yetiştirdiği çıraklar da kendinden sonra gelenleri aynı şekilde yetiştiriyordu. İşçi çalışıyor ama, ne iş yaptığını fazla önemsemiyordu. Yeni jenerasyon ise farklı bir boyutla geldi. Şiddetin yerini eğitim ve bilgi paylaşımı aldı. Yöneticiler çalışanlara işin ciddiyetini zaman zaman düzenledikleri seminerlerle anlatmaya başladı. İşçi de çalıştığı işi daha çok benimser oldu. Yani, firmanın hedeflerini üst düzey yöneticilerin yanı sıra çalışanları da bilmeliydi, öyle de oldu. Çünkü siz ne kadar tef çalarsanız çalın, üretilen ürünün kaliteli olup olmaması üretimde çalışanların elinde olan bir şey. Biz de bu yüzden çalışanlarımızla her şeyi paylaşıyoruz. Eğitimle her işin yoluna gireceğine inanıyoruz” diyerek sözlerini tamamladı.
n RASİM ATALAY

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.