Aile bağlarımız zayıfladı; kopmadı
AKP Konya İl Kadın Kolları Başkanlığı tarafından, Alâeddin Keykubat Konferans Salonunda Aile içi iletişim konulu seminer düzenlendi.
Çok sayıda partili kadının katılımıyla gerçekleşen programa konuşmacı olarak Selçuk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Abdulkerim Bahadır katıldı. Yeterli iletişim sağlanamadığından dolayı şiddetin, aile içinde, saksıda yetiştirilen bir gül gibi yetiştirildiğini ve bunun zamanla sokağa taştığını kaydeden Bahadır, “Günümüzde aile içi düzen bozulmuş durumda. Birbirlerini beğenerek evlenme kararı alan bir çift, düğünlerine iki gün kala, alışverişte yaşadıkları bir anlaşmazlıktan dolayı düğünü iptal edebiliyor. Yani günümüzde bazı evlilikler, daha başlamadan bitiyor” ifadelerini kullandı. Büyük aile tipinin son dönemlerde yok denecek kadar azaldığını ifade eden Abdulkerim Bahadır, “Büyük aile tipi bitti, peki büyükler öldü mü? Hayır, büyükler öldürüldü. Aile büyükleriyle birlikte deneyim, tecrübe ve bilgi de öldürüldü, huzur evlerine, müstakil evlere hapsedildi. Hâlbuki bir kuşak öncesine kadar anne-baba-dede-hala-amca ayırımı yapılmaz, nene olduğu için annesizlik çekilmezdi” ifadelerine yer verdi. Son zamanlarda eski aile tarzının manevi yönünün tekrar edinilmesi çalışmalarının olumlu bir gelişme olduğunu aktaran Doç. Dr. Bahadır, ülkemizde aile bağlarının zayıfladığını ancak kesinlikle kopmadığını söyledi. Evlenmenin sonucunda dünyaya gelen çocuk ile anne-babanın evrene bir birey kattığını ve bunun onur verici bir durum olduğunu belirten Abdulkerim Bahadır, “Evrene bir birey katmak çok büyük bir onur olmakla birlikte bir o kadar da sorumluluk yükler. Çünkü bu bireyin, evrende hak ettiği yere çıkması, onun kişiliğinin, iletişim gücünün temellerinin atıldığı aile yani anne-baba eğitimi ile mümkün olacaktır” dedi. Aile içi şiddete değinen AKP Konya İl Kadın Kolları Başkanı Leyla Erdal ise aile içi şiddet kavramının çok geniş bir kavram olduğunu belirterek, “ Toplumumuzu kaosa sürükleyen aile içi şiddet sadece fiziki şiddet değil, bunun yanında ruhsal şiddet yani bağırma, aşağılama, ihmal, cinsel istismardır. İçinde bulunulan durumdan kaynaklanan şiddet unsuru, önce aile içi çatışmayı ve daha sonra bununla bağlantılı olarak ailenin toplumla çatışmasını tetiklemektedir. Aile içinde huzursuzluğa neden olan birey, toplum içinde de huzursuzluk oluşturmaya meyilli kişilerdir” ifadelerini kullandı.
UĞUR ELMAS
UĞUR ELMAS
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.