Yangın felaketinden doğal güzelliklere

Yangın felaketinden doğal güzelliklere

Derebucak İlçesi bugün 4 beldesi 4 köyü ve birbirinden güzel tarihi dokusu ve kültürü ile Konyanın en gözde ilçeleri arasındaki yerini koruyor.

1927 ve 1955 yılında geçirdiği iki büyük yangın felaketi ile 350 haneden 341’i yangında tamamen yok olan, Derebucak İlçesi bugün 4 beldesi 4 köyü ve birbirinden güzel tarihi dokusu ve kültürü ile Konya’nın en gözde ilçeleri arasındaki yerini koruyor.
Yangın nedeniyle kalacak yeri kalmayan yöre sakinlerinin ise neredeyse yüzde 90’ı yurt dışına giderek kendilerine yeni bir yaşam biçimi belirlemiş. Belediye Başkanı Bahattin Özdemir ile yaptığımız söyleşide ilçenin nerelerden nerelere geldiği konusunda önemli bilgilere ulaştık…
Böylesine büyük iki felaket yaşamasının ardından yeniden yapılanması için yıllardır herkesin büyük bir gayret içerisinde olduğu Derebucak İlçesi’nde belediye başkanlığı yapmanın bir ayrıcalık olduğunu ifade eden Bahattin Özdemir; Yaklaşık 2 yıldır Derebucak Belediye Başkanlığı görevini yürütüyorum. Daha önce devlet memurluğundan emekli bir bürokrattım. 2009 seçimlerinde hemşerilerimin teveccühü sayesinde belediye başkanı seçildim. Derebucak sizinde belirttiğiniz gibi yaşadığı felaketler yüzünden çok zor günler yaşadı. Ancak bu yaraları sarmak için o günden bu yana kim görev yaptıysa hepsi bölgeye bir değer kazandırdı. Bu nedenle benden önce görev yapan tüm arkadaşlarımı kutluyorum.
İlçemizin tarihi de oldukça eskilere dayanıyor
Derebucak ilçesi Konya’nın uzak ilçelerinden ve dağlık kesiminde yer alıyor. Doğal güzellikleri bulunan tipik bir dağ memleketidir. Ama iş ve istihdam açısından çok iyi bir durumda değildir. 3 bin nüfuslu olan ilçemizin tarihi bir hayli eskilere dayanır. 1200-1300’lü yıllarda Anadolu’nun fethi esnasında Orta Asya’dan gelen Türkmenlerin değişik yerlere yerleşmesi ile yerleşim başlar. 17. yüzyıl sonlarında bu yerleşim birimlerinin birleşmesi ile Derebucak kurulmuştur. O günlerde Osmanlı mülki taksimatı içerisinde Manavgat kazası ve Alanya’ya bağlıymış. 1900’lü yıllardan sonra Seydişehir ilçesi vasıtasıyla Konya’ya bağlanmış. 1967 yılında Beyşehir’e bağlandı ve 1987 yılında ilçe oldu. 1967 yılında Beyşehir’e bağlanırken bu civardaki ilk belediye teşkilatı kurulan beldedir. O günden beri de belediye olarak hemşerilerimize hizmet vermeye devam ediyoruz.
Belediye olarak küçük bir yapıya sahibiz
Belediyemiz teşkilat olarak küçük bir yapıya sahiptir. 4 memurumuz, 2 zabıtamız, 5 tane de işçimiz var. Belediye olarak bir sıkıntımız yok maddi anlamda. Konya’nın borcu olmayan ender ilçelerinden bir tanesiyiz. Belediye başkanlığı görevine geldikten sonra ilçemizin durumunu daha iyi daha yakından görme imkanı bulduk. Alt yapı açısından sıkıntılar var. Bunlarla ilgili projeler geliştirdik, inşallah hizmetleri de üreteceğiz. Özellikle şu an içme suyu şebekesi büyük bir sorun. Yüzde 70’inde kayıp ve kaçak var. Bu nedenle içme suyu şebekesini tamamen değiştireceğiz. Daha sonra kanalizasyon ve arıtma konularındaki projelerimiz hazırlanıyor. Alt yapı olarak bunların projelerine başlayacağız.
Gurbetçiler gelince ilçemiz hareketleniyor
Yaz sezonunda gurbetçi hemşerilerimizin gelmesiyle nüfusumuz artıyor. Özellikle gençlerimizin sıkılmaması için bir sosyal proje hazırladık. Şu an 5 dönümlük bir arazide park çalışması yapıyoruz içinde çay bahçesi, oturma alanları vesaire. Onun dışında yeni caddelerin açılması, şebekelerin tamamlanması, yeni elektrik hatlarının çekilmesi gibi hizmetler sunuyoruz. Doğal olarak çok güzeldir, özellikle mayıs ve haziran aylarında farklı bir görünüme sahip olur.
Kültürel zenginlikleri halen ayakta ve görülmeye değer
Kültürel açıdan ilçemizin mağaraları çok meşhur gerek ilçemiz, gerek çevredeki belde sınırları içerisinde çok sayıda mağaramız var. Eski yerleşim birimleri de nadiren bulunmaktadır fakat ön plana çıkmamıştır. Derebucak ilçesi Konya ile Alanya arasındaki tarihi Roma döneminde kullanılan kervan yolu güzergahı üzerindedir. İlçe sınırları içerisinde 3 tane, civarda da 2 tane olmak üzere kervansaray kalıntıları mevcut. Bazıları kemerleri ve sütunları ile halen ayaktadır.
İlçe halkımız genelde Türkmen kökenli
Derebucak insanı kendine has gelenekleri, yaşam tarzı ve Türkmen kökenli olması nedeniyle çok sıcakkanlı ve güler yüzlü bir yapıya sahiptir. Daha ziyade geçmişte Osmanlı döneminde konargöçer hayat tarzını benimsemiş ve dolayısıyla bu kültür içinde harmanlaşmıştır, Alanya kültürüne mensup insanlardan oluşuyor. Varsak kültüründen geldikleri sanılıyor. Düğün, adet, gelenek, örf olarak genelde Alanya’nın gelenek görenek ve adetleriyle benzerlik gösterir. Konya’ya bağlı olmamıza rağmen kültürel açıdan daha çok güney Türkmenleri ile bağlılık göstermekteyiz.
Derebucak’ta ne hırsızlık olur ne adli bir olay
Öncelikle hemşerilerimiz uysal insanlardır. Bu civarda sadece Derebucak’ta değil diğer beldelerde de kavga gürültü, hırsızlık çok nadir görülür, hatta hiç olmaz diyebilirim. Hemşerilerimizin büyük bir kısmı evlerini, arabalarını kilitlemezler bile. İlçemiz ve beldelerimiz o derecede emindir. Fakat 1960’larda Avrupa kapıları açıldıktan bu yana çok büyük göçler verdik ve halen vermekteyiz. İlçe içerisinde iş ve istihdam imkanı olmadığı için göçler gerçekleşmiştir fakat son yıllarda bunun tersine bir durum söz konusu olmuştur. Çünkü eğitim ve sağlık nedeniyle de ilçeden dışarıya göçler vardı. Merkezlere daha çok ilgi gösteriliyordu, il merkezlerine yapılan yatırımlar bu göçü körüklemekte. Maalesef, göç Anadolu’nun birçok yerinde olduğu gibi Derebucak’ta da büyük bir sorun olarak durmaktadır.
Nüfus yönünden aşırı bir zararımız olmadı
Bizim daha önce nüfus kayıtlarımız da çok yüksek değildi. Bu nedenle 2009 yılında yapılan adrese dayalı kayıt sistemi bizi fazla etkilemedi. Yaklaşık yüzde 30 civarında gelirlerimiz düştü. 5 bin 100’den 3 bin 100’e kadar düştü. Birçok ilçenin yaşadığı yüzde 60’lara varan düşüşler bizde yaşanmadı. Bu da belediyemize fazla sıkıntı olmadı.
4 belde ve 4 köyü ile harika bir ilçeyiz
Derebucak ilçesinin 4 köyü ve 4 beldesi var, çamlık, Pınarbaşı, Göynem ve Gencek’tir. Köyleri ise Zekeriya, Uğurlu, Durak ve Tepearası köyleridir. İlçenin toplam nüfusu 11 bin civarındadır beldeleri ile birlikte. Beldeleri içerisinde beldelik vasfını koruyabilecek sadece Göynem beldesi bulunmaktadır. Diğerlerinin nüfusları maalesef göçler nedeniyle azalmaktadır. İlçede 2 lise vardı. Çamlık lisesi öğrenci azlığı nedeniyle kapandı. Derebucak Lisesi de ilçe merkezinde olması nedeniyle böyle bir sıkıntı yaşamadı. Derebucak ve beldelerinin tamamında ilköğretim okulu bulunmaktadır. Köylerde ise taşımalı eğitim yapılmaktadır.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.