‘Ebru’ya modern yorum

‘Ebru’ya modern yorum

Ebru sanatçısı Garip Ay’ın kendine has tarzı, geleneksel ebru sanatı ile modern resmi birleştiriyor. Garip Ay, ebru mapping gösterisiyle ebru sanatını tüm dünyaya tanıtmaya devam ediyor

RÖPORTAJ: İBRAHİM BÜYÜKEKEN

Ebru sanatçısı Garip Ay’ın kendine has tarzı, geleneksel ebru sanatı ile modern resmi birleştiriyor. Garip Ay, ebru mapping gösterisiyle ebru sanatını tüm dünyaya tanıtmaya devam ediyor

70 BİN KİŞİYE EBRU MAPPİNG GÖSTERİSİ

Ebru sanatçısı Garip Ay'ın kendine has tarzı, geleneksel ebru sanatı ile modern resmi birleştiriyor. Ebru sanatına Yunus Emre, Mimar Sinan gibi Türk tarihinin önemli isimlerinin portrelerini yaparak başlayan Garip Ay, Van Gogh portresi ve Yıldızlı Gece tablosunu yorumlayan eseri ile tanınmaya başladı. Yurt içinde ve yurt dışında birçok sergide yer alarak adını ve ebru sanatını dünyaya duyurdu.

whatsapp-gorsel-2023-09-26-saat-00-24-24.jpg

YABANCILAR BÜYÜK İLGİ GÖSTERİYOR

Merhaba Şehir Dergisi’ne özel açıklamalarda bulunan Sanatçı Garip Ay, çocukluğundan bu yana sanatla iç içe olduğunu belirterek, şunları söyledi: “Ebru sanatını ilk icra etmeye başladığında daha önce kimsenin denemediği bir şeyi deneyerek, su üzerine portre ve manzara resimleri çizdim. Bugüne kadar 70’e yakın ülkede ebru mapping gösterimi sundum. İnsanlar Türkiye’den böyle bir sanatçı çıkacağına hala inanmıyor.”

ekran-goruntusu-2024-01-27-171436.png

ÇOCUKLUKTAN İTİBAREN EĞİTİM ALDIM

**Öncelikli olarak sizi tanıyabilir miyiz? Garip Ay kimdir? Ebru sanatına başlama hikayenizden bahseder misiniz?

1984’te Hasankeyfin’in bir köyünde doğdum. Batmanlı oluyorum. Yer yer Siirtliyim diye geçiştiriyorum. Bizim köy bazen Siirt’e bağlanıyor bazen Batman’a bağlanıyordu Bizim köy Ilısu Barajı altında kalacak. 1991 yılında yatılı ortaokul yurtlarında kalıyordum. Oyun oynama alanları kısıtlı olunca kağıtla kalemle oynamaya başladım. Resimler çizmeye başladım. Böylece resimle tanışma serüvenim başladım. O dönem müfettişler okulumuza gelmişti. Siir’teki tek kırtasiyeden bana istediğin kadar resim malzemesi alabilirsin demişlerdi. O zaman bana değer verilmesi beni çok teşvik etmişti. Ortaokulu bitirmeye yakın bir PDR’ci bizim okula geldi. Beni Güzel Sanatlar Lisesi’ne gitmemi istedi. Önce Diyarbakır Güzel Sanatlar Lisesi’nde, ardından Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Geleneksel Türk Sanatlar’ı bölümünde eğitim gördüm. İdealist öğretmenler eğitim aldım. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Geleneksel Türk Sanatlar bölümünde hat ve ebru çalıştım. Resim yapmayı bırakıp, hat yapacağım dedim ebru ile tanışma fırsatı buldum. Bunu yaparak kendi tarzını ortaya koymuş oldum. Kendisi, Mehmet Siyah Kalem, Ahmet Karahisar, Refik Anadol gibi isimlerden ilham aldım. Van Gogh’un çalışmaları ve izlenimcilerin doğayı resmederkenki hızını, fırça darbelerini eskiden beri ebruya benzetiyorum. Fırçanın akışkan hareketi, suda yapılıyormuş gibi görünen görüntüleri suda tekrar etmeye çalıştım.

whatsapp-gorsel-2023-09-26-saat-00-24-18.jpg

EBRUNUN TEKNİK VE RUHANİ KISMI VAR

**Ebru sizin için ne anlam ifade ediyor?
-Ebru benim için ne anlam ifade ediyor olmanın bir teknik bir de ruhani kısmı var. Ruhani kısma bakarsan benim hiç iş beğenip beğenmemezlik lüksümün olduğuna inanmıyorum. Tarlada da çalışsam, inşaatta da çalışsam bunu eğlenceli hale getirebilirim. Teknik olarak ise benim duvardaki çiniden, halıdaki motiflerden anlamanız gerekiyor. Ebru hep ilgimi çekiyordu. Konunun zamanla farklı dinamiklerinin ortaya çıkması, süreci performans sanatçı olmaya yöneltti. Bu süreç kağıttan daha güçlüydü ama kimse bu yönüyle ilgilenmiyordu. Kağıdın üzerinde daha kontrollü, suda ise daha gerilimli bir cebelleşme hali vardı. Ben videoyu bu sayede öğrendim. Gitgide daha fazla edinim ve bilgi öğreneceğim bir sürece yöneltti.

BENİM TÜRK OLDUĞUMA İNANMIYORLAR!

**Konya’da gösterimini sunduğunuz ebru mapping sanatı hakkında bilgi verebilir misiniz? Bu sanatı sizden başka icra eden var mı?
-Ebru mapping çok keşfedilemedi. Bununla ilgili denemeler var ama yetersiz. Bu işlerde bir gelenek kavramı bir de sanat kavramı var. Gelenek bir ritüeli gerçekleştirirken ona uymaktır. Sanat ise kendini tekrar etmeme durumudur. Ebru bu işin gelenek tarafında duruyor. Suda daha detaylı bir resim yapabiliyorum. Bir süreci bir akışı paylaşıyorum. Çok kıymetli bir şey yaptığımı düşünmüyorum ama bu deneme çok kıymetli. Çanakkale’de bu gösteriyi sunduğumda bazı insanlar bir türlü bu memleketin insanı olduğumuza inanmadı. Çünkü böyle şeyler yapamayacağımız yönünde kesin kanaati vardı. Ben de bu işleri yıllar önce paylaştığımda orada Türkçe yorumlar okuduğumda “Yabancılar bizden çalmışlar” yorumlarını okumuştum. Böyle bir şeyin bizden çıkmayacağına inananlar var. İnsanların eleştirisini kabul ediyorum. Bu gayret bu çaba zamanla insanları özendirecek. Bir gelişim sürecine gidecek. İnsanların tepkileri güzel. İlk defa görmelerden aldığım reaksiyonlar beni çok mutlu ediyor.

YURTDIŞINDA İNSANLAR BÜYÜK İLGİ GÖSTERİYOR

**Bugüne kadar Türkiye dışında başka hangi ülkelerde ebru sanatıyla ilgili faaliyetlerde bulundunuz?
-Bugüne kadar Türkiye’de çok fazla bu tür gösterimlerde bulunmadım. 67 ülkede gösterimlerde bulundum. Workshoplar, reklam filmleri gösteriminde bulundu. Bu gösterilerde Asya toplumlarının daha fazla ilgi gösterdiğine şahit oldum. Kore’nin bir köyünde kocaman projeksiyon satın almışlar. İnsanlar kendi vatandaşlarına ebruyu göstermek için büyük çaba harcadı. Bu beni çok şaşırtmıştı. Her yerde buradan daha fazla ilgi gösterildi. Bir ebru videosunun izlenme değeri 1 milyarı buluyor. Çin piyasasında çok fazla ilgi gösteriliyor. Orada bir ajansım var. İşimi daha iyi yapma gayretim var. Toronto’da insanlar büyük ilgi gösterdi. Bir tür fahri konsolosluk görevi görüyoruz. Yaramazlık halim benim işimi daha iyi yapmamı sağlıyor. Açıkçası ben bu deneyimleri yeni şeyleri öğrenmemi yaramazlık haline borçluyum.

VİDEOLAR İZLENME REKORLARI KIRDI

**Ebru sanatını video sanatı ile birleştirme fikri nasıl çıktı?

2011 yılında ABD’de Şikago’ya yüksek lisans yapma umuduyla gittim. TOEFL’i geçmen gerekiyor dediler. Hayatımın baharındayım ben 3 yıl para mı bulacağım, bu sınavı geçmem için elin İngiliz’ine para mı ödeyeceğim? Benim niyetim çizmek. O süreçte oraya tutunmaya çalışırken bir yerde kurs veriyorduk. Amerika İslam Koleji’nde kurs veriyorduk. O zaman şunu fark ettim. Kimse ebrunun ne olduğunu bilmiyordu. O sırada ilk videoyu 3 dakika boyunca çektik. 2 ay filan bekledik. Kimse izlemeyince geri döndüm. Daha sonradan bu video izlenme rekorları kırdı. Suudi Arabistan’da 9 dakika boyunca çektiğimiz bir video 70 bin defa izlenmişti. Süreç istediğimiz gibi gitmeyince İstanbul’a geri döndüm. Tam o sırada bu patladı. 4 milyon izlenmeye ulaştığımızı gördüm. 4 milyon 2011 yılında büyük rakamdı. Kanada’dan bizi aradılar. Bu işe daha fazla entegre olmaya başladım. Her videoda bir delilik yapmaya başladım. Deli cesareti, cahil cesareti devam etti. Ramazan programı için TRT Okul her gün bir içerik istedi. O metinlere göre içerik yapmamı istediler. 230 bölüm devam etti. Kimse izlemedi. Günün en pasif zamanında yayınlanıyordu. Ben yapabileceğim bütün saçmalıkları yaptım. Muazzam bir eksersiz yapma şansı buldum. 50 bin-100 bin kişilik stadyumlarda bunu yapma şansı buldum. Çin’in Şangay şehrinde 70 bin kişiye gösteri sundum. Bu çok büyük bir rakam. Dünyaca ünlü isimler bu sahnede toplandı. 2017 yılında bu video trend olmuştu.

KENDİMİZE DAHA FAZLA GÜVENMELİYİZ

**Ebru sanatı ile ilgili yeni öğrenciler yetiştiriyor musunuz? Gençlerin bu sanata ilgisi hakkında neler düşünüyorsunuz?

-Kendimde hala bir öğrenciyim. Ben daha kendimi yetiştiremiyorum. Biz milletçe yüz yıldır kendimizden rahatsız bir haldeyiz. Türk milleti yine iyi. Ama Araplarda daha beter bir durum var. Bir aşağılık bir kompleksi var. Bizim bir dönüşüme ihtiyacımız var. Kendi yaptıklarımıza değer vermek zorundayız. Bizden bir şey olmaz inancından vazgeçmek zorundayız. İlla bunun yurtdışına gitmemize gerek yok. Yurtdışında göründüğüm için Türkiye’den beni aramaya başladılar. Bir de meşhur bir mahalle kavgası var. İslam sanatları ve kafir sanatları kategorize edilmiş. Elimizde ebrudan başka bir şey kalmadı. Kendi sanatlarımıza sahip çıkmak zorundayız. Türkiye birçok kavramda geriye gitti. Bence bir dibin bir çıkışı olacak. Bireysel özgüvenimizin artması gerekiyor. 40’lı yaşlar çok dinamik geliyorlar. Ben gelecekten ümitliyim.

Kaynak:İBRAHİM BÜYÜKEKEN

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.