Yağ somunu soğuk havada yenir

Yağ somunu soğuk havada yenir

60-70'li yıllarda pazar sabahlarının vazgeçilmezi “yağ somunu” geleneği dededen toruna gelen bir fırın tarafından yaşatılıyor. Soğuk havanın kendisini hissettirdiği kış günlerinde vatandaşlar yağ somununa rağbet ediyor

Bir dönem Şerafettin Camii civarında hizmet veren Kısmet Pide Fırını, şimdi Melike Hatun Çarşısı’ndaki (Kadınlar Pazarı) mütevazı yerinde, sabah namazından sonra yağ somunu yemek isteyenleri ağırlıyor. Fırın 1973'ten bu yana sabah namazından sonra açık. Fırın sahibi Hasan Şendağlı, babasından öğrendiği mesleği oğluna aktarmış. Şimdi fırını Fatih Şendağlı işletiyor.

4-3-011.jpg

Fatih Şendağlı babasından aldığı mesleki bilgilerle fırıncılıklarını ilerlettiklerini belirterek “Babam yaşlandığı için şimdi sadece başımızda duruyor. Sabah bizimle birlikte fırına gelir. Saat 6'da fırınımızı yakarız. Müşterilerimiz de saat 7 gibi gelmeye başlar. 40 yıldır bu fırın sabah namazından sonra açıktır” dedi. Sabah namazı sonrası açılan ve en yoğun saatlerini bu vakitte yaşayan fırın, öğle saatlerinde de ‘yağ somunu’ lezzetini tatmak isteyenlerle doluyor. Dükkanlarının yoğunluğu kaldıramadığı için bitişik dükkanlarını da bünyelerine kattığını ifade eden Şendağlı, “Soğuk havalarda ‘yağ somunu’ daha çok talep ediliyor” dedi. Yağ somunu fiyatı paket 5 TL, yerinde yediğiniz zaman ise 6 TL olarak sunuluyor.

4-2-009.jpg

KAPI ÖNÜNDE SIRA OLUYOR

İnsanların geçmişe özlemlerinin olduğunu vurgulayan Şendağlı, “70-80'li yılların vazgeçilmezi 'yağ somunu' yemek isteyen insanlar kimi sabah namazında camiden çıkıp, kimi de evinden erkenden fırınımıza geliyorlar. 5 kişi çalışıyoruz kapı önünde sıra oluşuyor, yetişmekte zorlanıyoruz. Bu yoğunluk saat 11'e kadar devam ediyor. Öğleyin de etliekmek ve börek yapıyoruz” diye konuştu.

4-4-007.jpg

Sabahları en çok yağ somunu talebi aldıklarını belirten Şendağlı bunun dışında evinden börek içini de getirenlerin olduğunu, sucuklu, kaşarlı, kavurmalı, pastırmalı börek ile uzun tırnaklı pide ve dürüm pidesi talebi de aldıklarını söyledi. Şendağlı, Yağ Somunu hamurunun fırına atıldığı zaman kabarması gerektiğini belirterek şunları söyledi: “Yağ somununun hamuru farklıdır. Maya miktarı ve mayalanması farklı usulle yapılır. 8-10 yıla kadar yağ somununu sade olarak verirdik, yani içi boş olurdu. Sonra müşterilerimizin ihtiyaçları doğrultusunda içine malzemesini de ilave ederek vermeye başladık. Bunu ilk olarak biz başlattık. Vatandaş yağ somununu alıp evine varıncaya kadar soğuyordu, tabi yağ da erimiyordu. Biz şimdi Küflü peynir, kaşar ve tuluk peynirinden oluşan karışımımızı tereyağı ile birlikte yağ somununa ilave ederek tekrar fırına sürüyoruz. Müşterimize yenmeye hazır bir şekilde sunuyoruz. Bu usul de alışkanlık yaptı. Pazar günleri en yoğun günümüz, herkes evinde olduğu için bu lezzeti bilenler Konya'nın 4 bir yanından kalkıp buraya geliyor. Fazla da alternatif yok. Çok farklı kesimlerden müşterilerimiz geliyor” Şendağlı, “Her sabah erkenden fırını açmak zor olmuyor mu?”' sorumuza, “Yorucu oluyor ama mesleğimiz bu yerimiz küçük, işin içinden çıkmak için çalışmalıyız” şeklinde cevap verdi.

HÂLİD ŞEN  merhabahaber.com

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.