Üreten cezalandırıldı

Üreten cezalandırıldı

Saadet Partisi Karatay İlçe Teşkilatı Ağustos ayı divan toplantısı gerçekleştirildi. Burada konuşan İlçe Başkanı Ali Genç, “Tam hasat zamanı alınan kararlarla çiftçi ürününü ucuza sattı. Üreten çiftçi cezalandırıldı” dedi

Saadet Partisi Karatay ilçe divan toplantısına İlçe Başkanı Ali Genç, İlçe Yönetimi, mahalle temsilcileri ve partiler katıldı. Yoklama ve raporların okunmasının ardından konuşan Saadet Partisi Karatay ilçe Başkanı Ali Genç, “Türkiye Tarım ve Hayvancılık alanında kendi kendine yetebilen ender ülkelerden birisidir. Konya’mız ise ülkemizin tahıl ambarıdır. Ama maalesef her iki alanda da ülkemiz tam bir ithalat cennetine dönüşmüştür. Tarım ve hayvancılık konusunda hükümet aslında birçok destekler vermektedir. Bunu inkâr edemeyiz. Yapılan her hayırlı faaliyete, icraata elbette ki teşekkür ederiz. Fakat tarım ve hayvancılık konusunda bu kadar destek verilmesine karşın niçin hala buğday ve et ithal eden ülke konumundan kurtulamıyoruz? Niçin doğru dürüst bir tarım ve hayvancılık politikamız yok? Niçin her bakan değiştiğinde politika değişiyor? Niçin Tarım ve Hayvancılıkta bir devlet politikamız yok?” dedi. Tarıma verilecek destekler açıklanmazken, 2019’a kadar ne kadar buğday, ne kadar arpa, ne kadar mısır, ne kadar pirinç, kaç baş hayvan, kaç ton et ithal edileceğinin Bakanlar Kurulu Kararı ile ilan edildiğini ifade eden Genç, şöyle konuştu: “Tarımda üretim için, destekleme için, çiftçi için belirsizlikler sürerken, ithalatta çok planlı, programlı bir politika uygulanıyor. Altın çağını yaşayan ithalat için, Bakanlar Kurulu son 1 ayda 3 önemli kararname yayınlandı. Tam Konya’da hasat sezonu başlarken bir önceki tarım bakanı taban fiyatı açıkladı. Fiyat hepinizin malumu 1 liranın altında bir fiyat ve neticede tüm çiftçilerimiz büyük bir hayal kırıklığına uğradılar. Bir söz var gölge etme başka ihsan istemem, aslında hiçbir şey yapmasalar bundan daha iyi olacak.”

ilce-divan-(3).jpg

ÜRETEN ÇİFTÇİ CEZALANDIRILDI

Çıkarılan kararnameler ile çiftçinin adeta cezalandırıldığını söyleyen Genç, konuşmasına şöyle devam etti: “İlki 27 Haziran’da yayınlandı. Canlı hayvan ithalatında gümrük vergisi yüzde 135’ten yüzde 26’ya düşürüldü. Kırmızı ette yüzde 225 ile yüzde 100 olan gümrük vergisi yüzde 40’a düşürüldü. Yüzde 130 gümrük vergisi olan 3 üründen, buğdayda yüzde 45’e, arpada yüzde 35’e ve mısırda yüzde 25’e indirildi.

Bu karar ne zaman alındı? Tam çiftçi buğday ve arpayı hasat ettiği bir dönemde alınıyor. Kararnamenin yayınlanması ile piyasada buğday ve arpanın fiyatı düştü. Çiftçi büyük emeklerle yetiştirdiği ürününü zararına satmak zorunda kalmış oldu. Üreten çiftçi cezalandırıldı. İlk kararnamenin yayınlanmasından bir ay sonra 29 Temmuz 2017 tarihli Resmi Gazete ’de iki kararname daha yayınlandı. Bunlardan ilki, Et ve Süt Kurumu’na gümrüksüz yani sıfır gümrükle 90 bin ton kırmızı et, 500 bin büyükbaş ve 475 bin küçükbaş olmak üzere 975 bin baş canlı hayvan ithalat yetkisi veriyor. İkinci kararname ise, Toprak Mahsulleri Ofisi’ne 750 bin ton buğday,700 bin ton arpa,700 bin ton mısır ve 100 bin ton pirincin yine sıfır gümrükle ithalat yetkisi veriliyor. Yine buğday, arpa ve mısırda hasat devam ederken çıkarıldı. Üretici ikinci kez cezalandırıldı. Geçen yıl 20 bin küçükbaş hayvan ithal edildiği açıklanmıştı. Şimdi İthalat kararnamesi ile Et ve Süt Kurumu’na 475 bin küçükbaş hayvan ithalatı için yetki verildi. Yani bu ithalatın tamamı gerçekleşirse küçükbaş hayvan ithalatında yüzde 2375 artmış olacak. Geçen yıl 20 bin baş koyun ve keçi ithal eden Türkiye 2018 sonuna kadar neden 475 bin baş koyun ve keçi ithal eder? Kararnameye bu sayıları yazanlar Türkiye’yi üretimden tamamen koparmak mı istiyorlar? Et ve Süt Kurumu’na 1 milyon 279 bin baş canlı hayvan ithalat yetkisi veriliyor. Bu ithalat gerçekleşirse canlı hayvan ithalatında Türkiye, sadece Avrupa’nın değil dünyanın da şampiyonu olacak. Geçen yıla göre, canlı hayvan ithalatı en az yüzde 100 artmış olacak.

2-1-020.jpg

DESTEKLERİN ŞEKLİ YANLIŞ

“Bu politikalarla biz kendi çiftçimize değil ancak başka ülkelerin çiftçisine destek vermiş oluyoruz” diyen Genç, “Peki, Tarım ve Hayvancılıktaki çözüm ne? Çözüm başta da söylediğimiz gibi üreticiye verilen birçok farklı destek var, ama bu desteklerin şekli yanlıştır. Bugüne kadar bu desteklerle sorun çözülememiş bilakis kangren halini almıştır. Asıl çözüm ürüne destek verilmeli, tarım ve hayvancılığın sürdürülebilir olması için, üreticinin ürünü değerinde alınmalıdır” ifadelerine yer verdi. Şehir hastaneleri meselesine de değinen Genç, “Saadet Partisi Genel Merkezimiz kapsamlı bir araştırma yaptı ve bunun neticesinde bir rapor yayınladı. Bu raporu incelediğimiz zaman aynı tarım ve hayvancılıkta olduğu gibi, insanların yüksek geçiş ücretlerinden dolayı geçmekten korktuğu köprüler (Osmangazi) gibi ve orada yapılan yanlışların aynısı şehir hastanelerinde de yapılıyor. Devlet tıpkı köprülerde olduğu gibi, bu hastanelerde de yüzde 70 doluluk garantisi veriyor. Yani yüzde 70 doluluk sağlanamadığı zaman aradaki fark milletin cebinden çıkacak. Aynen yapılan yol, köprü ve havaalanları gibi. Osmangazi’de istenen rakama ulaşılamadığı için devletin yani bizim cebimizden 2017’nin ilk 50 gününde 225 milyon TL çıktı. Genel başkanımızın ifade ettiği gibi Şehir hastaneleri projesiyle adeta iktidar, hastalığı teşvik ediyor. İktidar bu yanlıştan acilen dönmeli sağlığımızı birilerinin rant kapısı haline getirmemeli diyoruz” şeklinde konuştu.

HÂLİD ŞEN merhabahaber.com

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.