Şehirlerin kimliği rant ile yok edildi   

Şehirlerin kimliği rant ile yok edildi  

Şehircilik Çalıştayı’nda konuşan Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, “Son zamanlardaki ranta dönük şehirleşme, şehirlerin kimliklerinin yok olmasına da neden oldu” dedi 

Saadet Partisi’nin iki günlük ‘Şehircilik Çalıştayı’ Genel Başkan Temel Karamollaoğlu’nun katılımıyla başladı. Bir otelde gerçekleşen Çalıştay’a belediye başkanları, akademisyenler, mimarlar ve şehircilik üzerine araştırmalar yapan uzmanlar katıldı. Çalıştay’da konuşan Genel Başkan Temel Karamollaoğlu, Vatandaşların huzur ve intizam içerisinde yaşayabilmesi için bir belediyecilik anlayışına ihtiyaç duyulduğunu belirterek şöyle devam etti: “Belediye neden var? Neyi öncelemeli? Bunun için de şehir planlanmasına ihtiyaç var. Eğer plan yapılıp, arkasından ise tabiri caizse her hafta o plan tadilata uğramak mecburiyetinde kalırsa, benim kanaatime göre ona plan denmez. Plan, daha uzun vadeli olarak problemlerin çözülmesi için yapılan bir hazırlıktır, bir çalışmadır. Maalesef son zamanlarda şehircilik anlamında ciddi bir kargaşa ile karşı karşıyayız.”

BU ZİHNİYETİN DEĞİŞMESİ LAZIM

Bir şehirdeki planın belediye meclisinin sağladığını da hatırlatan Karamollaoğlu, “Ama siz TOKİ gibi bir takım kurumlara, ‘siz artık belediyenin denetimi altında değilsiniz’ derseniz. O şehir yaşanmaz hale gelir. Şimdi TOKİ belediyelerin denetimi altında mı? Hayır. Kendisi planını yapıyor, getiriyor şehrin göbeğine oranın altyapısıyla bağdaşmayacak inşaatları dikiyor. O şikayet edilen yüksek binalar genelde TOKİ’nin yaptığı binalar. Bunun mantığını anlamakta cidden zorlanıyorum. Siz yerde bir belediye kuracaksınız, o belediye oranın şehirciliğini düzenleyecek, trafiğini, yolunu düzenleyecek, kat yüksekliğini, yoğunluğu düzenleyecek. Onun arkasından da belli gruplara diyeceksiniz ki ‘siz belediyenin bu mevzuatına tabi değilsiniz.’ Burada bir yanlışlık var. Bu zihniyetin mutlaka değişmesi gerekir” diye konuştu.

ŞEHİRLER BİRBİRİNDEN FARKSIZ

Ranta dönük şehirleşmenin, şehirlerin kimliklerini yok ettiğini belirten Karamollaoğlu şunları kaydetti: “Belediye hizmetlerinde ‘bana oy veren, vermeyen’ diye bir ayrım yapmaya başladığınız zaman kargaşa çıkar. Yine planlar altüst olur. o kargaşa o düzensizlik eninde sonunda size oy verenleri de etkiler. Bundan dolayı belediye anlayışında bu hususa büyük oranda itina gösterilmesi lazım. Son zamanlardaki ranta dönük şehirleşme, şehirlerin kimliklerinin yok olmasına da neden oldu. Aslında eskiden her şehrin kendine mahsus bir kimliği vardı. şimdi o kimlikler kalktı. Artık bütün şehirler aynı birbirinden ayırt etmek neredeyse imkansız. “

NATO İSLAM DÜŞMANI

NATO ile yaşanan gerilime de değinen Karamollaoğlu, şöyle konuştu: “Saadet Partisi olarak NATO’nun yapısı ve faaliyetleri ile ilgili endişelerimizi 40 yıldır dile getiriyoruz. Norveç’de yaşanan rezalet, basit bir hata değil, NATO’nun İslam’ı ve Müslümanları düşman olarak gören anlayışının bir dışa vurumudur. NATO 1990 yılında İskoçya’da yapılan toplantıda İslam’ı yeni düşman olarak tanımladı. Norveç’teki NATO tatbikatında yaşanan skandal, sıradan bir özürle geçiştirilebilecek bir hadise değildir. Bir çalışanın hatası denilerek üzeri ört bas edilemez. Bütün yönleriyle araştırılmalı ve NATO yetkilileri tarafından tatmin edici bir açıklama yapılmalıdır. Bu noktada Türkiye’ye düşen görev, NATO üyesi tek İslam ülkesi olarak, NATO ile ilişkilerini ciddi anlamda gözden geçirmek olmalıdır.”

Saadet Partisi Mahalli İdareler’den sorumlu Genel Başkan Yardımcısı İlyas Tongüç de mahalli İdareler olarak efsane hizmetleriyle nam salmış Milli Görüş belediyelerinin bugüne kadar yapmış olduğu çalışmaları bir araya getirdiklerini hatırlatarak, belediyecilikten bahsedebilmek için öncelikle şehircilikten bahsetmek gerektiğini belirtti.

KONUŞMADIK İCRAATA DA GEÇİRDİK

Genel Başkan Karamollaoğlu’nun ardından hizmetleri ile dönemlerinde takdir toplayan belediye başkanları kısa açıklamalarda bulundu. Konya Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Mustafa Özkafa, “Türkiye’de sürekli bir sistem tartışması var. Ama belediye sisteminin vatandaşa hizmet açısından çok daha mühim olduğunu görüyoruz. Milli Görüş hareketinin tekrar hükumet olmasının altında belediye hizmetlerinin olduğunu cümle alem biliyor. Milli Görüş sadece fikri ortaya koymayıp, aynı zamanda fiiliyatta da uyguladı. Efsanevi Mili Görüş belediyeciliğinin dillere pelesenk olmasının yegane sebebi sözü ve özünün bir olmasından kaynaklanıyor” diye konuştu.

İzmir Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Burhan Özfatura da, Türkiye’de demokrasinin olmayışı ve tek adamlığın hakim olmasının belediyeciliği de etkilediğini belirterek, “Hiçbir zaman rüşvet ve rant yağması bu kadar artmadı. Kararlar Belediye Meclis’inden geçmese bile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yandaşlara istediği kapıyı açıyor. Türkiye’de rüşvetin açmadığı bir kapı yok maalesef. Ben inanıyorum ki Saadet Partili kardeşlerimiz bu çalıştayla yanlışları ortadan kaldıracak” dedi.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.