Oklava almak için millet sıraya girerdi

Oklava almak için millet sıraya girerdi

Ağaç tornacılığı işini 5 nesildir sürdüren Işıkçeviren ailesinden İsmail Işıkçeviren, “Plastik çıktı işlerimiz azaldı. Eskiden oklava yetiştiremezdik. Oklava almak için millet sıraya girerdi. Günde 300-400 tane muhakkak yapardık” dedi

Çıkrıkçılar içerisinde ahşap oklava, yürüteç, kaşık gibi pek çok ağaç ürünün imalatını yapan İsmail Işıkçeviren, nesilden nesile yayılan bir mesleğin kaybolmaması için çalışıyor. Mesleği 5 yaşından itibaren babasının yanında öğrenmeye başlayan Işıkçeviren, babasının da mesleğini babasından öğrendiğini belerterek, “2 torun sahibi olarak mesleği yaşatmaya çalışıyorum. Fakat yeni usta yetişmiyor. Gençler bu işi sevmiyor. Toz, kir olur diye düşünüyorlar. Oğlumu getirtemedim yanıma” diyor.

5. Nesil olarak çıkrıkçılık mesleğini sürdürdüklerini söyleyen Işıkçeviren, şöyle konuştu: “Dedem İsmail Işıkçeviren, babam Ahmet Işıkçeviren ve ben bu mesleği sürdürüyoruz. Çıkrıkçılık mesleği yeni yetişen nesil ile birlikte kaybolma tehlikesi karşı karşıya kaldı. Mesleğe çırak gelmiyor. Çoğu sanayide çalışmayı tercih ediyor. Gençler genellikle toz toprak olmayan rahat çalışabileceği işleri tercih ediyorlar. Önceden meslek ile uğraşan birçok ustalar vardı. Ancak Konya'da parmakla sayılacak kadar azaldı. El emeği hazırladığımız ürünleri bazı vatandaşlarımız değersiz olarak görüyor. Tabi bu üzücü bir durum.”

img_4095.jpg

GÜNDE 400 OKLAVA SATARDIK

Oklava, pişirgeç, topaç, yürüteç, kaşık, sarımsak döveceği, makara, çekiç sapı, fırın küreği gibi ürünlerin imalatını yaptıklarını söyleyen Işıkçeviren, sözlerini şöyle sürdürdü: “Eskiden ahşap ürünlere daha çık rağbet vardı. Örneğin eskiden oklava yetiştiremezdik. Oklava almak için millet sıraya girerdi. Günde 300-400 tane muhakkak yapardık. Pişirgeç çok talep edilirdi, şimdi 2-3 yılda bir isteniyor. Çünkü markete hazır yufka geldi. Ev hanımları uğraşmıyor. Oklava ile açan olsa da şimdi metal oklavalar çıktı. Ramazan ayına 10-15 tane pişirgeç yaptık, 4-5 kırsal kesimden vatandaş gelirse alacak. Son zamanlarda en çok ahşap yürüteç satılıyor. Eskiden bu yürüteçlerden çok fazla satardık, plastik örümcekler çıktı işlerimiz azaldı fakat son zamanlarda bu ürüne rağbet var. Erkek çocuklarının örümceğe oturması sağlıksız diye ahşap yürüteç tercih ediliyor. Vatandaş geliyor yürüteç alacağım diyor, 15 lira diyoruz. Buna 4 tahta gözü ile bakıyorlar. Bunu yaparken 40 sefer elimden geçiyor.1 kere alındı mı çocuk büyüyünceye kadar kullanılır. Plastik, fabrikasyon örümcek yürüteçlere geldiği zaman 40-50 lira göz kırpmadan veriliyor.”

img_4111.jpg

TORNACI ÇINAR AĞACINI SEVER

Her ağacın birbirinden ayrı özellikleri olduğunu söyleyen Işıkçeviren, “O yüzden her ağaçtan farlı ürünler ortaya çıkıyor. Ağaç tornacılarının en sevdiği ağaç çınar ağacıdır. Ustaların dediklerine göre Allah bu ağacı sanki ağaç tornacıları için yaratmış. En çok uğraştıran ise meşe ağacı. Dayanıklı ve çok sert olur meşe ağacı; doğal olarak işleyeni de bir o kadar uğraştırır. Doğal ürünlerden uzaklaşıyoruz, bu da hastalıkları artıyor. Yünlerin çöpe atıldığını görüyor üzülüyorum. Elyaf kullanılıyor artık. Eskiden yün altın değerindeydi. Pek az sayıda kalan çıkrıkçılık ustaları, her ne kadar ağaca bağlı olsa da teknolojinin tehdidi altında olan mesleklerdendir” diyor.

HÂLİD ŞEN merhabahaber.com

img_4131-001.jpg

img_4118-001.jpg

img_4122.jpg

 

img_4151.jpg

img_4175.jpg

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.