Notla yargılamayın

Yarıyıl tatili öncesi öğrenciler ve veliler büyük bir heyecan yaşıyor. 19 Eylül'de başlayan 2016-2017 eğitim-öğretim döneminin ilk yarısı bitiyor. Milli Eğitim Bakanlığı (MEB)'ten yapılan açıklamaya göre yarıyıl tatili 23 Ocak Pazartesi günü başlayacak. 18 milyon öğrenci, tatile girecek. Tatilin verimli geçirilmesi için öğrenci ve velilere uyarılarda bulunan Uzman ve Eğitimciler, yarıyıl tatilinde ödev vermenin yasak olduğunu hatırlatarak, “Sınav maratonunda olan öğrencilerin haricindeki tüm öğrenciler, 2. döneme daha iyi başlamak ve enerji toplayabilmek için iyice dinlenmeliler” şeklinde konuştu. Ayrıca yarıyıl tatili, 3 Şubat Cuma günü ise son bulacak. Tatil tarihi öncesinde ve sonrasında bulunan hafta sonları da tatil günleri içerisine eklendiğinde öğrenciler, 16 gün tatil yapabilecek. 15 tatilin bitmesi ile eğitim ve öğretim yılının ikinci dönemi 6 Şubat Pazartesi günü başlayacak.

ZAYIF NOTLARI ÇOCUKLARA HATIRLATMAYIN

Meram Mehmet Katırcı İmam Hatip Ortaokulu Müdürü Mustafa Üstüner,  karne zamanı çocukların değerlendirilme kaygısı yaşadığını belirtti. Karne notlarının, çocukların “İyi veya kötü evlat” olma kriteri olmaması gerektiğine de dikkat çeken Üstüner, şunları kaydetti :”Karne değerlendirirken bütün bakmamalıyız. Öğrencilerin başarılı olduğu dersleri tebrik etmeliyiz.  Geliştirilmesi gereken yönleri belirlemeliyiz.  Onlara birinci dönem neyin iyi yapıldığını ve yeni dönemde nelerin yapılmayacağı sorulabilir. Teşvik edici cümleler, çocuğumuza ona güvendiğimizi hissettirir.  Tatilde aileler, çocukları ile birlikte eğlenceli vakit geçirmeyi bilmeli. Karnesinde zayıf olarak belirlediğimiz yönleri sürekli çocuğa hatırlatarak onu ve kendimizi bunaltmamalıyız.”

ÖĞRENCİYE GÜVEN VERDİĞİNİZİ HİSSETTİRİN

Gençlik Eğitim Kurumları Psikolojik Danışmanı Mevlüt Uğur, karnedeki notlar ne olursa olsun, öğrencilere sevecen yaklaşılması gerektiğini vurguladı. Düşük notların telafi edilmesi için, velilerin öğrencilere güven verdiğini hissettirmesinin öncelikli bir adım olduğunu söyleyen Uğur, “Öğrencinin zayıfına takılmamak lazım. Karne sonuçta sembolik birşey. Olumsuzluklara takılmak yerine, olumlu yönleri görmek daha doğru bir yaklaşım olacaktır. Öğrenciler, bu dönemi rahat geçirmeli. Bol miktarda dinlenmeli. Kitap ve Kur'an-ı Kerim okumayı ihmal etmemeli” açıklamalarında bulundu.

ÇOCUKLARA NOTA GÖRE DEĞER VERMEYİN

Eğitimci Hasan Uzun, yarıyıl tatilinde ailelerin çocukları ile daha fazla vakit geçirmesini önerdi. “Notların pek bir önemi yok. Çocukların karnesindeki notların hepsinin 5 olması gerekmiyor. Bir çocuğun notlarının hepsi 4'te olsa o çocuk iyidir, gayet yeterlidir. Veliler, çocuklarını kazanmak için daha fazla çaba sarfetmeli” diyen Uzun,  “ Bir çocuk tüm derslerden başarılı olacak diye bir beklenti içinde olmak biraz uçuk bir beklenti. Çocuğumuzun notu düşük olabilir ama geçmiş yıllara göre daha iyiyse bu düşüklüğün üzerinde çok durmamak gerekir. Çocuklarımıza  verdiğimiz değerin notla alakalı olmadığını hissettirmeliyiz. 'Sen düşük alsan da yüksek alsan da biz seni seviyoruz. Fakat bazı eksiklikleri gidermemiz gerekiyor. Bu konuda biz seni sonuna kadar destekliyoruz' denmesi gerekir. Son olarak ilkokuldan itibaren, güzel ahlakın en az dersler kadar önemli olduğu çocuklarımıza hissettirilmeliyiz. Aileler, çocukları ile kitapçılarda bol vakit geçirmeli. Okul olmayınca çocuklar, aileleri ile daha çok vakit geçiriyor. Birçok aile, çocukları başından savmak için tatillerde televizyona , tablete yönlendiriyor. Bu oldukça tehlikeli bir tutum” diye konuştu.

ÖĞRENCİYİ KENDİNİZDEN UZAKLAŞTIRMAYIN

MEB'in ödev noktasında karar aldığını ve ödev vermeyi yasakladığını dile getiren Gençlik Eğitim Kurumları Psikolojik Danışmanı Mustafa Kılıç da, öğrencilerin yeni döneme dinç girmeleri için iyice dinlenmesi gerektiğini ifade etti. Kılıç, konuşmasını şöyle sürdürdü : “Sınava hazırlanan öğrenciler için tatil bir fırsat. Onlar, rakiplerine fark atmak için daha çok çalışmalı. Fakat diğer öğrenciler, kitap okuyarak, aile ziyaretleri gerçekleştirerek ve turistik yerleri gezerek stresini atmalı. Öğrencilerin akademik başarıları öneml. Herkes okuyacak diye bir kural da yok. Çünkü ülke olarak bizim farklı istihdam alanları ve bu alanlarda yetişmiş nitelikli elemanlara da ihtiyaçlarımız var. Okumaya gönlü olmayan öğrenciler, fazla zorlanılmamalı. Karnesinde düşük notu olan öğrenciler olabilir. Ailenin tutumu bu anlamda çok önemli. Çünkü ailenin tutumu sadece çocuğu değil, ayrıca ülkeyi de yönetir. Düşük notun sebepleri güzel bir dil ile konuşulmalı. Yükseltmek için, yollar aranmalı. Yanlış bir izlenimle öğrencileri kendinizden uzaklaştırmayın.”

EMRE ÖZGÜL