Keşmir halkına  destek olmalıyız

Keşmir halkına destek olmalıyız

AGD Konya Şube Başkanı Mehmet Parlak, “Türkiye hükümeti, Keşmir halkının sesine ses olmalı, Keşmir halkıyla dayanışma imkânlarını artırmalı, bölgede çözüme dair daha etkin bir politika izlemelidir” dedi

Anadolu Gençlik Derneği (AGD) Konya Şubesi Şerafettin Camii’nde kılınan Cuma namazı sonrası düzenlediği toplantı ile Hindistan’ın Cammu Keşmir bölgesine yönelik aldığı kararı kınadı. Açıklamaya Saadet Partisi Konya İl Başkanı Hüseyin Saydam, Memur-Sen Konya Şube Başkanı Nazif Karlıer ve çok sayıda vatandaş da katıldı. Basın açıklamasında konuşan AGD Konya Şube Başkanı Mehmet Parlak, Keşmir’in geleceğine Keşmir halkının karar vereceğini söyledi. “Keşmir; Pakistan, Hindistan ve Çin arasında yer alan, halkının çoğunluğu Müslüman olan bir bölgedir” diyen Parlak, şunları söyledi: “ Bugün Keşmir topraklarının büyük bir kısmı Hindistan işgali altındadır. Son günlerde yaşanan sıcak gelişmelerle Keşmir’de insani bir kriz kapının eşiğindedir. Hindistan’ın kabul edilemez uygulama ve kararlarıyla Keşmir bir ateş hattı olma yolunda ilerlemektedir. Keşmir sorunu, II. Dünya Savaşı sonrası İngiltere’nin çekildiği topraklarda bıraktığı üç sorundan biridir: Kıbrıs sorunu, Filistin Sorunu ve Keşmir Sorunu. Kıbrıs sorunu, 1974 Barış Harekatı ile çözülmüştür. Ancak Filistin ve Keşmir Sorunları devam etmektedir.   İngilizler, 16 Mart 1846’da imzalanan Amristsar Anlaşması ile halkının çoğunluğu Müslüman olan Keşmir’i 7,5 milyon rupi parasına, 1 at, 12 keçi, 6 kaşmir örtü karşılığında Hindulara satmışlardır. Halkın kabul etmediği bu satış, günümüze kadar devam eden sorunların da temelini oluşturmuştur. Keşmir’de nüfusun çoğunluğu Müslüman olmasına rağmen İngilizlerin bölgenin yönetimini Hindulara bırakması bilindik İngiliz siyasetidir. Birleşmiş Milletlerin aynen İsrail karşısında etkisiz kalması gibi Hindistan’a da bir yaptırım uygulamaması, Pakistan’ı 1965 ve 1999'da iki kez daha Hindistan’la karşı karşıya getirmişt. Hindistan’ın iki hafta önce, Cammu Keşmir'e ayrıcalık tanıyan anayasanın 370'inci maddesini iptal etmesi ve bölgenin özel statüsünü ortadan kaldırması bardağı taşıran son gelişme oldu.”

BU KAFAYLA KEŞMİR SORUNU ÇÖZÜLEMEZ

“Hindistan tek taraflı olarak, Cammu Keşmir'in, kendi anayasasına sahip olmak, savunma, iletişim ve dış ilişkiler dışındaki tüm meselelerde karar almak gibi birçok ayrıcalığını sona erdirmesi, işgalini kalıcı bir duruma dönüştürme hamlesidir” diyen Parlak, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “ Bu niyet ve bu doğrultuda atılan adımlar hem kabul edilemez hem de Keşmir sorununu asla çözemez. Keşmir sorununun çözümü için öncelikle Keşmir halkı bir nesne olarak görülmemelidir. Keşmir’in g leceğine ve statüsüne Keşmir halkı karar vermelidir. Birleşmiş Milletlerin aldığı kararlar gereği “plebisit” yapılmalı, yani “Keşmir halkı kendi özerk yapısını kendi belirlemelidir. Ne yazık ki şu an da Hindistan, Çin ve Pakistan arasında kalmıştır. Sandıktan çıkan sonucu bölge ülkeleri ve küresel güçler kabul etmelidir. Keşmir sorunu bölgede birden çok ülkenin içinde yer alacağı büyük bir savaşa dönüşme ihtimali göz ardı edilmemelidir. Her durumda başta Hindistan ve Pakistan olmak üzere taraflar arasında diyalog kanalları açık tutulmalı, nükleer ya da konvansiyonel her türlü savaştan kaçınılmalıdır.”

HİNDİSTAN BU TUTUMUNDAN VAZGEÇMELİ

“Hindistan, Keşmir halkına rağmen bölgede asker bulundurma tutumundan vazgeçmelidir” çağrısında bulunan Parlak, “ Aynı şekilde işgalci Hindistan yönetimi Keşmir halkına karşı kullandığı orantısız şiddete son vermelidir. Halkın insanî hak talepleri karşısında güvenlik güçlerinin hukuksuz uygulamalarına fırsat verilmemelidir. Hindistan, aynen İsrail gibi Keşmir’deki demografik yapıyı lehine çevirme girişimlerinden vazgeçmelidir. ABD başta olmak üzere küresel güçler, Keşmir’de meydana gelebilecek çatışma ve gerilimler üzerinden çıkar hesapları yapmayı bırakmalıdır.

Türkiye hükümeti, Keşmir halkının sesine ses olmalı, Keşmir halkıyla dayanışma imkânlarını artırmalı, bölgede çözüme dair daha etkin bir politika izlemelidir. Keşmir halkının hak ve adalet taleplerinin ve bu yöndeki gösterilerinin Hindistan ya da başka aktörler tarafından terör faaliyeti olarak gösterilmesine engel olunmalıdır. Camilerin ve mescitlerin Hindistan tarafından terör yuvaları olarak, toplu ibadetlerin terör eylemi olarak lanse edilmesinin önüne geçilmelidir. Bizler Anadolu Gençlik Derneği mensupları olarak Keşmir halkının ve haklı taleplerinin yanında olduğumuzu buradan tüm dünyaya ilan ediyoruz” diye konuştu.

EMRE ÖZGÜL

img_6212.jpg13-1-008.jpg

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum