Hukuk sistemi hayrına değil

703 sayılı KHK' nın 136/a maddesine göre herhangi bir 4 yıllık lisans diploması olan idari yargıç olabileceğine ilişkin KHK düzenlemesine Her Yerde Adalet Platformu'nda tepki geldi. Her Yerde Adalet Platformu Başkanı Av. Özkan Öztürk, Bu tarz düzenlemeler zaten toplumda ciddi manada tartışılan ve güven noktasında ivme kaybeden Türk yargısını yeniden zora sokmaktadır" dedi. Yargısı güçlü milletlerin daha güçlü devletler olduğunu kaydeden Av. Öztürk, "Güçlü bir yargı sistemini maalesef inşa edemedik. Ehliyet ve liyakat tüm kurumlarda olduğu gibi yargıda da çokça tartışılan bir kavram. Ülke ve millet olarak oldukça zor süreçlerden geçiyoruz. Böylesine zor süreçlerde ortak akıl ve kollektif akıl karar vericiler tarafından işletilmelidir. Anlık kararlardan ziyade yargısal alanı ve tüm toplumu ve geleceğimizi hukuksal güvenliğimiz ile yakından ilişkili konularda kararlar alınırken azami dikkat gösterilmelidir. Vatandaşlarımızın idari yargı hakkında bilgi sahibi olabilmesi adına idari yargı ne demek, uğraş ve iştigal ettiği alan nelerdir bu konularda da kısa bir bilgi vermek gerekirse idari yargı; idarenin eylem ve işlemlerini konu alan bir hukuki alandır.İdare de tüm eylem ve işlemlerinde başta anayasa olmak şartıyla tüm yazılı hukuksal metinlere uygun hareket etmesi hukuk devletinin olmazsa olmaz koşuludur Yani idarenin hukuksal alan içerisinde kalmasının teminatı idari yargıdır. Dolayısı ile böylesine önemli bir hukuksal alanın Hukuk Fakültelerinde hukuk eğitimi icra etmiş ve hukuk nosyonu olan ve hukuk kültürü olanlarca icra edilmesi hukuk güvenliği açısından önem taşımaktadır" diye konuştu.

TELAFİSİ GÜÇ HUKUKSAL KAZALAR YAŞANACAK

"Vatandaş ile İdare arasında ki ihtilafların hukuki zeminde halli için hukuk kültürünün ve hukuk nosyonunun karar vericilerde olması gerekmektedir" diyen Av. Öztürk, "Şimdi nasıl ki veteriner hekim diş hekimliği yapamıyorsa yada diş hekimi diğer hekimliği yapamıyorsa normal bir fakülte mezunu da hakimlik yapamaz. Bu düzenleme telafisi güç ve imkansız hukuksal kazalar meydana getirmeden ve hukuki mağduriyetler oluşmadan vatansever bir hukukçu olarak bu yanlışlığın bir an evvel giderilmesini yetkililerden talep ediyoruz. Yargımıza güvenin günden güne azaldığı bir dönemde en basit davaların bile yıllar yılı sürdüğü bir süreçte ve adil kararlar verilmiyor şeklinde yıllardan bu yana şikayetlerin arttığı bir süreçte bir de bu tarz basit yanlış kararlar alınırsa işin içinden çıkamayız. Bu yanlışlıkta ısrar edilmemesi gerektiğini bir kez daha ifade etmek istiyoruz."

HUKUK FAKÜLTESİ MEZUNLARI İŞSİZ

Her Yerde Adalet Platformu olarak sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yaptığı olumlu icraatları sürekli desteklediklerini kaydeden Öztürk, "Gezi sürecinde;17/25 Aralık süreçlerinde C.Başkanımıza sahip çıkan tek hukuk kuruluşuyuz. Fakat bu düzenlemenin de yanlış olması sebebi ile bu yanlışlığın da düzeltilmesini ülkemizin aydınlık yarınları için talep ediyoruz" çağrısında bulundu. "Ülkemizde hukuksal anlamda çözüme kavuşturulması gereken en temel sorun hukuk fakültelerinin niceliksel manada çokluğuna rağmen nitelikli hukukçu maalesef mevcut fakültelerde yetiştirilemiyor" diyen Öztürk, sözlerini şu şekilde sürdürdü: " Sayıları günden güne artan hukuk fakültelerinin sayılarını ve kontenjanlarını artırmaktan öte sayıca az fakat nitelikçe yüksek hukukçulara ihtiyacımız ülke olarak vardır. Yüzbinlerce Hukuk Fakültesi mezunu iş imkanı beklerken ve sayının aşırı oranda artmış olması ve adeta hukukçu enflasyonu oluşmuş olması karşısında bu genç hukukçuların değerlendirilmesi gereken bir alan olan hakimlik mesleğine, tüm dört yıllık fakülte mezunlarına bu mesleğin açılmış olması genç meslektaşlarımızı da ziyadesi ile üzmüştür."

EHLİYET VE LİYAKAT ESAS ALINMALI

Yargıda ehliyet ve liyakatın esas alınması çağrısında bulunan Öztürk, "Hakimlik Mesleği çok esaslı bir bilgi birikimini ve hukuk kültürünü ,hukuk nosyonunu ve hukuk muhakemesini gerektiren kutsal bir meslektir. Bu güne kadar hakim olabilmek için uygulanan sitem nedir.? Hukuk Fakültesi mezunu olmak akabinde Adalet Bakanlığının yazılı ve sözlü sınavlarından başarı ile geçmek öngörülmüştür.Bu gün bu KHK ile bu şartlar ortadan kaldırılmıştır. Artık su ürünleri fakültesi mezunu bir idari hakim idarenin eylemsel alanı içerisinde ki bir hukuksal sorunu hangi hukuk bilgisi ve kültürü ile çözecektir? Daha doğrusu çözebilecek midir? Daha da ilerisini düşünecek olursak bu şahısların vereceği kararlar yüzde yüz doğru kararlar olsa bile vatandaş şunu diyecektir açtığım idari davam aleyhe sonuçlandı zaten kararda imzası olan üyede hukukçu değilmiş. İşte bu düşünce bile vatandaşın devletine olan aidiyet duygusuna aleni biçimde zarar verir. Vatandaş açmış olduğu davayı kaybetse bile kararı verenlerin hukukçu olduğunu bilirse çok fazla bu rahatsızlık oluşmaz. Netice itibari ile 703 sayılı KHK ile düzenlenen İdari hakimlikte 4 yıllık fakülte mezunu olmayı uygun gören düzenleme alt yapısı olmayan alel acele çıkartılmış ,önü ve arkası pek düşünülmeden çıkartılmış bir düzenlemedir. Bu düzenlemedeki yanlışlığın düzeltilmesini talep ediyoruz" diye konuştu.

İBRAHİM BÜYÜKEKEN merhabahaber.com