Bu ülkenin vatandaşları akın akın Konya’ya geliyor!

Baltık ülkesi Letonya’da son yıllarda İslam dinine yönelik önemli bir yönelim var. Letonya’da İslam’a ilginin artmasında Nuri Kılcı Efendi’nin yanı sıra Mevleviliğin önemli etkisi var. 1990 yılında Sovyetler Birliği’nin dağılmasının ardından bağımsızlığına kavuşan Letonya’da İslam dinine ilgi her geçen yıl katlanarak artıyor. Uzun yıllar komünizm altında yönetilen Letonya halkı arasında son yıllarda İslam’a geçenlerin sayısında ciddi bir artış var. 1,5 milyona nüfusa sahip olan Letonya’da Müslümanların sayısının 15 bine ulaştığı tahmin ediliyor. Letonya’da Müslümanlar tarafından kurulan ve aktif biçimde faaliyet gösteren 15 kadar sivil toplum kuruluşu bulunuyor. Bu kurumlar tarafından sürdürülen tebliğ faaliyetleri sonucu, son yıllarda Letonya halkının İslamiyet’e ilgisinde ciddi bir artış gözlemleniyor. 2012 yılında ülkenin en tanınmış müzisyen ve siyasetçilerinden biri olan İmants Kalnis’in İslamiyet’i tercih etmesi İslam’a olan ilgi daha da artırdı.

LETONYALILARIN İSLAMI SEÇMESİNDE KONYA ETKİSİ

Letonyalıların İslamı seçmesinde ise en önemli faktörlerin başında Konya geliyor. Konya’da yıllar önce Nuri Kılcı Efendi ile tanışan Letonyalılar arasında çok sayıda insan İslam dinini kabul etti. Nuri Kılcı Efendi’nin vefatının ardından oğlu Muharrem Kılcı ile bağlantılarını koparmayan Letonyalı Müslümanlar her yıl Konya’da düzenlenen Şeb-i Arus törenlerine katılıyor. Letonyalı Müslümanlar ülkelerinde kurdukları dergah ve tekkede de düzenli olarak zikir yapmaya devam ediyor. Neredeyse her yıl Konya’ya gelen Letonyalı Müslümanlar, huzuru İslam’da bulduklarını ve Konya’nın her zaman kalplerindeki şehir olduğunu dile getirdi.

LETONYALI MÜSLÜMANLAR MERHABA'YA KONUŞTU

Letonyalı Müslümanlar Amin Wishinev, Anastasia Veinberg, Katerina Ohra, Ahmet (Artur) Eke, Vahap Meijers Merhaba Şehir Dergisi’ne özel açıklamalarda bulundu. Letonya’nın başkenti Riga’da yaşayan Amin Wishinev, kalbinin her zaman Konya ile birlikte attığını belirterek, neredeyse her yıl Konya’ya geldiğini dile getirdi. İslamiyetle tanışmasında Nuri Baba’nın önemli rol oynadığını dile getiren Wishinev, “Arkadaşlarım beni Riga’da zikir ve dua programına davet etmişti. Bu zikir beni manevi olarak etkilemişti. Böylelikle Nuri Baba’yı tanıdım. Sonra Konya’ya gelmeye başladım. 2016 yılında ilk defa Konya’ya gelmiştim. 2016 yılından bu yana sürekli Konya’yı ziyaret ettim. Konya’da Nuri Baba ve Şeyh Muharrem ile tanışma fırsatı buldum.Pandemide ziyaret edemediğim için çok üzülmüştüm. İslamiyeti seçmem konusunda herhangi bir sıkıntı yaşamadım. Ailem de kararıma saygı duydu. Konya’yı ve Türkiye’yi seviyorum. Türkiye’yi ikinci ülkem olarak görüyorum” dedi.

MEVLANA’YI VE ÖMER HAYYAM’I OKUDUM

Letonya’nın Riga şehrinden gelen Anastasia Veinberg ise İslam’a yönelik ilgisinin televizyonda Sultan Süleyman dizisinden sonra başladığını, Mevlana’nın ve Ömer Hayyam’ın kitaplarını okuduktan sonra bu ilginin daha da arttığını söyledi. Riga’da bulunan dergahtaki sohbetlere katılmaya başladığını kaydeden Veinberg, şunları söyledi: “Letonya’nın önde gelen kadın hocalarından Emina hanımın sohbetlerine katılmaya başladım. Bu sohbetleri beni çok etkiledi. Neredeyse her yıl iki defa Konya’ya geliyorum. İstanbul’da ve Riga’da tekkemiz var. Şeyh Emina çoğu zaman burada yaşıyor. Tekkede zikirler yapılıyor ve dualar ediliyor. 400’e yakın insan dergahı ziyaret ediyor. Letonya’dan her yıl çok sayıda insanla birlikte Konya’ya geliyoruz. Mevlevilik, Letonyalıların İslam dinini tanıması konusunda önemli bir rol üstlendi. İnsanların ön yargılarının kırılması sağlandı. Her yıl Konya’ya gelmeyi sabırsızlıkla bekliyoruz. Eşim ve çocuğum da Mevleviliğe büyük ilgi duyuyor. Konya bizim huzur bulduğumuz ve mutlu olduğumuz bir şehir.”

HER YIL İKİ DEFA KONYA’YA GELİYORUM

Letonya’nın başkenti Riga’da öğretim üyesi olarak görev yapan Vahap Meijers, İslamiyet ile tanışmasının hikayesinin Hindistan seyahatinde başladığını söyledi. Her yıl Konya’ya iki defa geldiğini ifade eden Meijers, “Konya’da Mevlevilik kültürü çok canlı. Dünyanın farklı ülkelerinden insanlar Konya’ya geliyor. Bu şehre geldiğim zaman büyük huzur duyuyorum. Ailem de benim kararıma büyük saygı duyuyor. Riga’da bilgisayar programcılığı alanında doktora yapıyorum. Ayrıca Mevlevilikle ilgili çalışmalar yapıyorum. Riga’da bulunan tekkeye ve dergaha sık sık gidiyorum. Burada kendimi buluyorum. Ailem de benimle Konya’ya geliyor. Konya bizim için manevi bir şehir. Bu şehirde Nuri Baba ve Şeyh Muharrem ile de buluştuğumuz zaman çok mutlu oluyoruz” dedi.

TÜRK ÖĞRENCİLER SAYESİNDE TANIŞTIM

Riga’da otel yöneticiliği yapan Katerina Ohra, Türkiye’den gelen öğrenciler sayesinde dergah ile tanışma fırsatı bulduğunu söyledi. Türkiye’den hocaların geldiğini ve onlarla da iletişim halinde olduğunu kaydeden Ohra, şunları söyledi: “Türk öğrencilere her zaman minnettarlık duyuyorum. Türkiye’den çok değerli insanları onlar sayesinde tanıdım. Ayrıca Şeyh Emina, Nuri Baba ve Ali Baba ile tanışma fırsatı buldum. Kocam ile birlikte dergaha gelmeye başladık. Hz. Mevlana’nın hikayesi beni çok etkiledi. Onun eserlerini okudum. Konya’ya her yıl geliyorum ve çok mutlu oluyorum. Çocuklarım da dergaha gitmekten dolayı çok mutlu oluyor. Konya’nın benim hayatımda çok özel bir yeri var.”

İSPANYA’DA İSLAM’I ANLATIYORUM

İspanya’da yaşayan Letonyalı Artur (Ahmet) Eke de İslam’la tanışma hikayesini Merhaba Şehir’e anlattı. 4 yıl önce Riga’daki dergaha gitmeye başladığını kaydeden Eke, “Riga’da Şeyh Emina ile tanıştım. Sonra Mevlevilik üzerine araştırmalar yaptım. Ondan sonra Konya’ya gelmeye başladım. Mevlana hakkında çok şeyler öğrendim. İspanya’dan da insanlara Mevleviliği anlatmaya başladım. Orada da tanıtımlar yapıyoruz. İnsanlar Konya’ya geldikleri zaman çok mutlu oluyor. Bunu çok iyi anlıyorum. Konya yüreğimizi ısıtan bir şehir” diye konuştu.

İBRAHİM BÜYÜKEKEN

İBRAHİM BÜYÜKEKEN