Boyun ağrılarına dikkat edilmeli

Arazi Tıp Merkezi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Muhammed Şahin, kronik boyun ağrısına maruz ağrısının yaygınlaştığını dile getirdi. Dr. Şahin, “Boyun ağrısı 6 aydan uzun süredir devam ediyorsa kronik olarak adlandırıyoruz. Kronik boyun ağrısı kas, omurga ve sinir dokusu kaynaklı olabilir. Sırt ve omuz ağrıları, ellerde uyuşma, başdönmesi, dengesizlik ve baş ağrısı eşlik edebilir. Kronik boyun ağrısının başlıca nedenleri; kas ve bağ zedelenmeleri, travmalar, kireçlenme (osteoartroz), boyun fıtığı (disk hernisi), romatizmal hastalıklar, omurga kanal hastalığı ve psikolojik faktörlerdir. Biz kronik boyun ağrısı ile başvuran hastamızı değerlendirirken öncelikle ağrının nereye yayıldığını, uyuşmanın eşlik edip etmediğini soruyoruz. Ağrının kollara yayılması ile uyuşma eşlik ediyorsa, boyun bölgesinde sinir kök basıları açısından uyarıcı olarak kabul edilir. Aynı zamanda öksürme ve hapşırma gibi karın içi basıncı arttıran durumlarda ağrının artması yine sinir basısı için uyarıcıdır” dedi.

ROMATİZMAL HASTALAR DİKKAT ETMELİ

“Hastanın gece ağrısı ve uzun süren sabah tutukluğu tariflemesi romatizmal hastalıklar açısından dikkat edilmesi gereken bulgulardır” diyen Dr. Şahin, şunları söyledi: “Eğer hasta hareketle artan ağrısı olduğunu söylüyor ve sıcak uygulama ile ağrısı rahatlıyorsa omurga ve kas dokusuna ait kronik mekanik ağrılar akla gelir. Kronik boyun ağrısı muayene edilip klinik hastalık tanısı konulduktan sonra medikal tedaviye başlanmalıdır. Bunun yanında fizik tedavi uygulamaları faydalıdır. Özellikle yüksek yoğunluklu lazer tedavisi hızlı ve spesifik etkisi ile son dönemde sıklıkla önerilmektedir. Fizyatri hekimleri kuru iğneleme, tetik nokta, nöralterapi, ozon tedavisi ve kupa terapisi gibi girişimsel yöntemlerle hastaya ek fayda sağlayabilmektedir. Manuel terapi de tedavide etkili bir yöntem olarak uygun hastalarda kullanılabilir. Tedavi sonrasında hastanın günlük yaşamda dikkat etmesi gereken aktiviteler var. Hastamıza ilk olarak öksürmek ve hapşırmakla oluşan basıncı içinde tutmamasını söylüyoruz. Bu durum yeni fıtık oluşumuna veya var olan fıtığın büyümesine sebep olabiliyor. İkinci önemli uyarımız boynu ani çevirme ve kütletme gibi tehlikeli hareketleri yapmamak. Terleme ve banyo sonrası ıslak kalan boyun bölgesinin kurulanması bir diğer önemli noktadır. Çünkü, cilt üzerinde kalan nem buharlaşırken vücudun ısı kaybına ve buna bağlı kas kramplarına yol açarak ağrıyı arttırır. Son olarak hastamızdan günlük yaşamda mümkün oldukça boynunu dik tutmasını istiyoruz. Başımızın ağırlığı 7 kilogram civarıdır. Boyun öne eğilince boyun omurgalarına binen yük 4-6 kat artarak boyuna 30-40 kilogramlık yük binmesine neden olur. Telefonla boyun eğik pozisyonda çok ilgilenmek gençlerde boyun ağrılarının artmasına neden olmaktadır. Ağrının geri gelmemesi ve sağlığın devamı için herkes bunlara uymalı diyebiliriz.”

İBRAHİM BÜYÜKEKEN