Türk hekimler, göz çukurundan girilerek yapılan beyin ameliyatlarıyla dünya literatürüne girdi

Türk hekimler, göz çukurundan girilerek yapılan beyin ameliyatlarıyla dünya literatürüne girdi

Gazi Üniversitesi (GÜ) Tıp Fakültesi hekimlerinden Doç. Dr. Emrah Çeltikçi ve Doç. Dr. Melih Şahin başkanlığındaki ekibin Türk hekimler tarafından, göz çukurundan girilerek yapılan beyin tümörü ameliyatı dünya literatürüne girdi.

GÜ Tıp Fakültesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Çeltikçi ve Kulak Burun Boğaz (KBB) Anabilim Dalı Öğretim üyesi Doç. Dr. Şahin başkanlığındaki ekip, 32 vakada "Transorbital Nöroendoskopi" olarak isimlendirilen ameliyat serisi gerçekleştirdi.

Bu operasyonda kullanılan yöntem alanın en prestijli dergilerinden Neurosurgical Focus'un bu ayki sayısına kapak oldu.

Dünyada birkaç uygulama örneği bulunan cerrahiye ilişkin AA muhabirine bilgi veren Doç. Dr. Şahin, geleneksel olarak kafatasının açılmasıyla yapılan beyin ameliyatlarının, son dönemde uygun hastalarda burun deliğinden girilerek yapıldığını ve başarılı sonuçlar elde edildiğini ifade etti.

"Kafa tabanı" olarak adlandırılan bölgede yerleşimli tümörlerin uygun olanlarının burundan endoskopla girilerek alınabildiğini anımsatan Şahin, yeni teknolojiyle birlikte beyin tümörleri cerrahisinde farklı uygulamaların da artık söz konusu olduğunu belirtti.

Daha önce gözün arkasında, beyinle komşu tümörlere kafatası kesilerek müdahale edildiğini ifade eden Şahin, şu bilgileri verdi:

"Artık göz çukurundan girilerek beyin cerrahisini yapabiliyoruz. Bu yöntemle, hastanın gözünü koruyarak görme fonksiyonlarına hiç zarar vermeden, sadece göz kenarında yaklaşık 3-4 santimetrelik bir kesiyle, göz çukurunu bir koridor olarak kullanıyoruz ve o bölgedeki tümöre hızlı bir şekilde müdahale edebiliyoruz.

Genel anestezi altında gerçekleştirilen ameliyat, yaklaşık 3 saat sürüyor. Bu yöntemin yapılabilmesi için en önemli kriter, tümörün yerleşim yerinin uygunluğu. Göz çukurundan girilerek kullanılan koridorla beyindeki tümöre ulaşılabilmesi gerekiyor."

Şahin, yöntemin açık cerrahiye oranla önemli avantajlar sağladığının altını çizerek, "Bu yöntemle, ameliyat ve hastanede yatış süresi kısalıyor, kafatası kemiği kesilmeden adeta göz kapağı estetiği gibi küçük bir kesiyle gerçekleştirildiğinden estetik açıdan iz kalmıyor. Hastanın kan ihtiyacı ve enfeksiyon gelişme riske büyük ölçüde azalıyor." diye konuştu.

Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.