“Bölgenin sağlık üssü”

“Bölgenin sağlık üssü”

Dr. Portakal Sağlıklı Yaşam Merkezi; geleneksel ve modern tıp hizmetini birlikte vermenin yanı sıra, ameliyatsız çözümleriyle de bölgenin “Sağlık üssü” haline geldi

Sadece Konya'dan değil, aynı zamanda değişik ülke ve farklı illerden de hastaların çare bulmak için geldiği Dr. Portakal Sağlıklı Yaşam Merkezi; geleneksel ve modern tıp hizmetini birlikte vermenin yanı sıra, ameliyatsız çözümleriyle de bölgenin “Sağlık üssü” haline geldi. Geleneksel tamamlayıcı tıp uygulamaları, artık dünyada olduğu kadar Türkiye'de de daha çok ilgi görmeye başladı. Özellikle birkaç yıl önce tasvip edilmeyen hacamat ve sülük tedavisi, bugün vatandaşın en fazla tercih ettiği geleneksel tıp uygulamaları içinde yer aldı. Bu tarz tedavi yöntemlerine yönelik yürütülen olumsuz algı ise kırıldı. İnsanlar hastalıklarının çözümü için öncelikli olarak kimyasal tedavi yöntemlerinden ziyade, daha çok geleneksel tamamlayıcı tıp uygulamalarından çare arıyor. Konya'da ise modern tıp anlayışı ile birlikte geleneksel tamamlayıcı tıp uygulamalarını sürdüren ve şehrin ilk onaylı kliniği olan Dr. Portakal Sağlıklı Yaşam Merkezi'nde de hastalıklara karşı doğal çözüm yolları aranmaya devam ediliyor.

GELENEKSEL VE MODERN ANLAYIŞ BİR ARADA

**Dr. Portakal Sağlıklı Yaşam Merkezi'nde hangi hizmetleri veriyorsunuz?

-Hem hastalıkların tedavisi konusunda hem de sağlıklı insanların sağlıklarını en güzel şekilde devam ettirebilmeleri, hastalıklardan korunması, güçlü bağışıklık sistemine sahip olabilmeleri, fiziksel, zihinsel anlamda kendilerine daha iyi hissedebilmeleri için koruyucu hekimlik hizmeti veriyoruz. Bir nevi vatandaşlarımıza yaşam koçluğu yapıyoruz. Beslenme, doğal koruyucu tedavi, hacamat, sülük, oksijen, ozon tedavisi, tıbbı beslenme gibi, geleneksel tamamlayıcı tıp uygulamaları olarak bilinen yöntemlerle birlikte; modern tıbbın yöntemlerini de birleştirerek, sağlık hizmeti sunuyoruz. Sağlık hizmetimizi de kişinin ihtiyacına ve hastalığına bakarak, zamana uygun şekilde planlıyoruz. Günümüzdeki tıp anlayışı ne yazık ki sadece şikayetlere yönelik. Bizim esas amacımız ise şikayetleri son buldurabilmekten öte, hastalığa sebebiyet veren problemleri tespit etmektir.

KONYA'NIN ONAYLI İLK KLİNİĞİ

**Geleneksel tamamlayıcı tıp uygulamaları Konya'da bir ara merdiven altı yapılıyordu. Şuan durum nedir?

-Hacamat, sülük ve bitkilerle tedavi alanında dünyada neler yapılıyor tüm bunlara bakıyorum. Mesleğe başladığım günden bu yana Peygamber efendimizin dönemindeki tıp anlayışı ve sağlık yaklaşımı nasıldı tüm hepsinin araştırmasını yapıyordum. 3 yıl önce güzel bir gelişme oldu. Devletimiz, geleneksel tamamlayıcı tıp uygulamalarını eğitimli kişilerin yapması gerektiği konusunda bir yönetmelik çıkardı. Evet eskiden hacamat merdiven altı noktalarda yapılıyordu. Artık insanlar bilinçlendi. Vatandaş, hacamatını, sülüğünü temiz ve güvenilir bir yerde yaptırmak istiyor. Kliniğimizde geleneksel tamamlayıcı tıp uygulamalarının hepsini yapıyoruz. Ayrıca Dr. Portakal Sağlıklı Yaşam Merkezi Konya'nın ilk onaylı geleneksel tamamlayıcı tıp uygulamaları merkezi. Biz, onaylı kliniklerin çoğalmasını arzu ediyoruz. Çünkü insanımızın kaliteli yerden uzmanlar tarafından sağlık hizmeti almasını arzu ederiz. En basitinden hacamat işlemi kaçak bir işlem değildir. Peygamberimizin de önerdiği ve sünnet olan bir uygulama.  Hassas, dikkatli, zamanına, usülüne ve hastalığın şekline göre yapılmalıdır. Bir yöntemin uygulanma şekli çok önemli. Deneyimler çok önemli fakat bu işin eğitimini almak çok daha önemli. 

BU AYLAR TAM HACAMAT VE SÜLÜK AYI

**Sülük, hacamat ve oksijen ozon tedavisi ile ilgili bilgi verir misiniz?

Hacamat, önerilen ve sünnet olan bir uygulama. Hacamatı acil bir durum olmadıkça sünnet olan günlerde yapıyoruz. Kronik hastalıklarda planlamamız değişebiliyor. Ayın 15'inden sonra insan vücudu daha dingin, kan akışı daha hızlı oluyor. Bu sebeple hacamatta ayın 15'inden sonrası öneriliyor, bilimsel çalışmalarda bu gerçekliği ortaya koyuyor. Fakat hacamat, her zaman yapılan bir uygulamadır. Sülük ve oksijen ozon da her zaman yapılabilen uygulama. Biz, özellikle vatandaşlara ilkbahar ve sonbahar aylarında bu işlemlerin yaptırılması gerektiğini söylüyoruz. Önümüz kış, havalar soğuyacak. Mevsim değişikliği yaşanacak, bizim ise bağışıklığımızı güçlendirmemiz gerekecek. Fiziksel, zihinsel ve ruhsal olarak bir rahatlama içinde olmamız gerekiyor. İnsan psikolojisi de yağmurlu, karlı havadan etkileniyor. Yine hava değişimi olacak bazı enfeksiyonlar daha fazla reaksiyon gösterecek. Hacamat, sülük, oksijen ozon tedavisi ise insan direncini artırıyor. Mutluluk hormonunun salgılanmasını artırıyor. Hastalıklara karşı direnç sağlıyor. Bu nedenle biz bu uygulamaların ilkbahar ve sonbaharda yapılmasını öneriyoruz. Ekim ve Kasım ayları hacamat, sülük ve oksijen ozon tedavisi için en uygun aylardır. İnsan, vücudunu bu işlemlerle kışa hazırlıyor. En azından senede bir kez bu uygulamaların yapılması gerekir.

VATANDAŞIN BİR NEVİ YAŞAM KOÇU OLUYORUZ

**İnsanlar sağlıklı yaşam merkezinize en fazla hangi şikayetlerle geliyor?

Bel ve boyun ağrısı şikayeti ile gelen hasta sayımız çok fazla. Fıtık, diz ağrısı, menisküs yırtıkları, kalça, el, ayak problemleri, romatizma kısacası eklem şikayeti ile gelen insan sayımız yoğunlukta. Bitkilerle tedavi alanında doktora yaptığımdan dolayı, bitkisel tedavi almak için kliniğimize gelenler de var. Ayrıca bahsettiğim gibi kliniğimizde tamamlayıcı tıp uygulamalarının da olması hasta çeşitliliğimizi artırıyor. Kilo problemleri olanlar da geliyor, çocuk sahibi olmak isteyip de olamayanlar da.  Şeker hastaları da geliyor, kanser hastaları da. Biz, vatandaşımıza bir nevi sağlık danışmanlığı hizmeti de veriyoruz. Artık, vatandaşımızın bir nevi yaşam koçu oluyoruz. Hastalıklara geleneksel yöntemlerle neler yapılabilir konusunda vatandaşımızla istişarelerde bulunuyoruz. Güzel sonuçlar alıyoruz. Her alanda hizmet veriyoruz. Fiziksel sağlık önemli olduğu kadar ruhsal sağlık da çok önemli. Gelen hastalarımız arasında ruhsal problemler yaşayanlar da oluyor. Son senelerde iç sıkıntı, depresyon, panik atak, uyku bozukluğu yaşayan kişi sayısında da gözle görülür bir artış yaşanıyor. Bitkisel destek, hacamat, sülük ve oksijen ozon tedavisi doğru planlanırsa bu hastalıklara karşı güzel sonuçlar alınabiliyor.

İNSANLAR ARTIK KİMYASAL TEDAVİ İSTEMİYOR!

**Bazı bilim insanlarının ve vatandaşın geleneksel tamamlayıcı tıp uygulamasına kapılarını kapattığını görüyoruz. Onların bu tutumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

-Bilim insanlarının bazı şeylere tek pencereden bakmalarını doğru değil, yanlış buluyorum. İnsan olarak gördüğümüz bildiğimiz sınırlı. Hayat hep bir gelişimden ibarettir. Kalp hastalarına birkaç yıl önce yasak edilen ürünler, bugün önerilmeye başlandı. Batı tıbbında bilimdeki gelişmelere göre iyi olan kötü, kötü olan iyi lanse edilebiliyor. “Sadece bizim dediğimiz doğru” anlayışı, doğrusu bana rahatsızlık veriyor. Tüm dünyada artık hacamata bir ilgi var. Bilimsel olarak varlığı kanıtlanmış. İnsanlara faydası gözler önünde. Bu durumda dahi halâ “Bizim dediğimiz doğru” demek ve bu uygulamaları şarlatan uygulamalarına benzetmek çok yanlış. Bilim dünyası da ikiye ayrılmış durumda. Kimi kendisine referans olarak sadece modern tıbbı alırken, kimisi de modern tıbbın yanında geleneksel tamamlayıcı tıp uygulamalarını da referans olarak kabul ediyor. Biz modern ve geleneksel tamamlayıcı tıp uygulamasını harmanlıyoruz. Batı tıbbının uyguladığı kimyasal tedavi, artık dünya genelinde kabul görmemeye başladı. İnsanlara bu kimyasallar gerçekten ciddi zarar veriyor. Artık çok ünlü futbolcuların, film ve dizi yıldızlarının da hacamat yaptırdığını görebilirsiniz. Ne yazık ki bizim ülkemizde bazı gerçekleri görebilmek zaman alabiliyor. Fakat batıda hacamata ve diğer uygulamalara ilgi arttıkça, bizim insanımızın da olumsuz algısı biraz kırıldı.

“VATANDAŞIMIZ GELSİN ELİMİZDEN GELENİ YAPARIZ”

** “Dr. Portakal” deyince insanların aklına “Orası çok pahalı olabilir” düşüncesi gelebilir. Fiyat politikanız hakkında da kısa bilgi verir misiniz?  

-Biz, işimizi güzel ve kaliteli yapmak istiyoruz. Bu yüzden her şey vatandaşımız için. Kliniğimizin Meram Yeni Yeniyol'da olması, uzman bir hekim kadrosuna sahip olmamız, vatandaşımızın aklında “Acaba Dr. Portakal Sağlıklı Yaşam Merkezi çok mu pahalıdır?” sorusunu kesinlikle getirmesin. Gelmeyenler bilmiyor. İnsan bilmediği şey hakkında önyargılı olabiliyor veya zanda bulunabiliyor. Fakat vatandaşımız kliniğimizi ve fiyat politikamızı gelip gördüğü veya duyduğu zaman gerçeklerin aklında kurduğu ile aynısı olmadığını görüyor. Vatandaşlarımız “Biz, dışarıda da hacamat yaptırıyorduk, sizinle aynı fiyata yaptırıyormuş. Biz, burayı pahalı sandık ” diyebiliyorlar. Hizmetlerimizi insanlarımızın en kolay ve rahat ulaşabileceği şekilde sunmanın derdini taşıyoruz.

Herkesin sorumlu olduğu bir hayatı, ailesi var. Bunların bilincindeyiz. Vatandaşımızı düşünüyoruz. Hizmetlerimiz yaygınlaştıkça, insanlarımızın varsa algısı kırılabiliyor. Elimizden gelenin fazlasını da en uygun şekilde yaparız. Önemli olan dua alabilmek ve insanımızın hayatına dokunabilmektir.

**Son olarak Dr. Portakal sistemi, Konya'nın sağlık anlayışına ne kattı?

-2 konuda kliniğimizin önder olduğunu söyleyebilirim. Bunlardan ilki koruyucu hekimlik hizmetleri. İnsanımız hastalanmadan da vücut direncini artırabileceğini gördü. İkinci önemli ve önder olduğumuz özelliğimiz de ameliyatsız tedaviler merkezi olmamız. Bel, boyun fıtığı ve kireçlenme konusunda Türkiye'nin çeşitli illerini gezen vatandaşlarımız son çare olarak bize geliyor. Bu vatandaşlarımıza hep “Ameliyat olacaksınız” denilmiş. Ama 10-15 yıl çeşitli sağlık sorunları yaşayan ve kesinlikle ameliyat olacaksınız denilen hastalarımız, rahatsızlıklarının ameliyatsız da çözüme kavuşturulabileceğini gördü. Çünkü biz dünyada tıp, bilim nereye gidiyor, hepsini araştırıyoruz. Sürekli kendimizi yeniliyoruz. Bugün Dr. Portakal Sağlıklı Yaşam Merkezine sadece Konya'dan değil, dünyanın ve Türkiye'nin çeşitli noktasından gelen hastalar var. Sudan, Hollanda ve diğer ülkelerden gelen hastalarımız da oluyor.

4-5_1024x768.jpgsuluk-3_1024x768.jpg4-1_1024x768.jpg

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.