Selçukluya saadet gelecek

Röportaj: Rasim Atalay
Fotoğraflar: Ali Sait Öge

BAŞLARKEN
AHMET SELİM LALELİ KİMDİR?
1966 Konya doğumlu olan Ahmet Selim Laleli, ilk ve orta öğreniminin artından İmam Hatip Lisesi’nden mezun oldu. Küçük yaştan itibaren ticaretle uğraştı. O yıllardan bu yana ticari anlamda ciddi çalışmalara imza attı. Daha sonra sanayiye yöneldi. Bugün, inşaat sektörüne bazı ürünler imal eden firmaları ile ticari faaliyetlerini sürdürüyor. Refah Partisi ve Fazilet Partisi’nde İl Başkan Yardımcılığı ve Dış İlişkiler Başkanı olarak görev yaptı. Şu an da parti teşkilatının verdiği yetkiyle Saadet Partisi’nden Selçuklu Belediyesi’ne aday oldu.

ADAYLIK BENİM İÇİN SÜRPRİZ OLDU
*Bize Saadet Partisi Selçuklu Belediye Başkan Adaylığı sürecinizle ilgili bilgi verir misiniz? Belediye başkan adayı seçilmeniz nasıl oldu?
-Adaylık aslında benim için de sürpriz oldu. Bizim geleneğimizden gelen bir düşüncemiz var. Hiçbir zaman hiçbir göreve talip olmadık. Bu adaylık sürecinde de ben şehir dışındaydım. Teşkilatımızdan beni arayıp acil parti merkezine gelmemi söylediler. Döndüğümde de il başkanımız Selçuklu Belediye Başkanlığı için beni aday gösterdiklerini ifade etti. Hayırlı olmasını diledi. Bize herhangi bir seçenek sunulmadı. Teşkilatımız ittifakla bu görevi bize vermeye karar aldıysa, bu göreve bizi uygun gördüyse, biz de bu görevi layıkıyla yerine getirmenin çabasını gösteririz dedik. Ve Selçuklu Belediye Başkanlığına aday oldum.
*Peki Ahmet Bey, Selçuklu’ya sizden önce de hizmet eden başarılı belediye başkanları oldu. Siz Selçuklu Belediyesi için neler yapmayı planlıyorsunuz? Selçuklu Belediyesi’nde Ahmet Selim Laleli ile birlikte ne değişecek?
-Şimdi, Konya’ya hem Büyükşehir anlamında hem de ilçe belediyeler anlamında geçmiş dönemlerden bu yana güzel hizmetler yapıldı. Selçuklu Belediyesi 1989 yılında kurulduktan sonra iki dönem İsmail Öksüzler Bey, iki dönem de Adem Esen Bey görev yaptı. Her iki başkanımıza da ben yaptıkları hizmetlerden dolayı teşekkür ediyorum. Güzel çalışmalar oldu ama tabi ki yapılan hiçbir çalışmayı biz yeterli bulmuyoruz. Bu çalışmaları daha iyiye, daha ileriye taşımanın çabası içerisinde olacağız. Bizim amacımız bu. Yani yapılan hiçbir çalışmayı yeterli görmüyoruz. Selçuklu, bunların daha iyisine, daha güzeline layık. Biz onları yapmaya gayret edeceğiz inşallah.
*Selçuklu Belediyesi, sınırları itibari ile Konya’nın en büyük araziye sahip ilçesi. Bu nedenle her türlü yatırıma açık bir bölge. Bu dönemde Selçuklu Belediyesi’ne başkan olduğunuz zaman ne tür yatırımlarda bulunacaksınız?
-Bizim öncelikli yatırımımız halka yönelik olacak. Halka yatırım nasıl olur? Bizim düşünce anlayışımız ve yaşam şeklimiz halkımızla bütünlük arz ediyor. Geçmiş dönemlerde de Ahmet Selim Laleli’nin hayatına bakacak olursanız, halkla ilgili tüm sosyal ve kültürel faaliyetlerde yer alan bir kişiyim. Bu anlamda halkımızla iç içe bir yaşantımız oldu. Belediye başkanı olmamız, bizim bu davranışımızı ve anlayışımızı değiştirmeyecek. Aksine, bize yeni bir sorumluluk ve görev yüklendiği için bu anlayışımız daha da gelişecek ve halkımızla eskiden olduğundan daha çok bütünleşeceğiz. Bu amaç doğrultusunda ilk yatırımımız halka yönelik olacak. Güler yüzle, halkımızı kucaklayan, onların derdiyle hemhal olan, sevinciyle sevinen bir belediye başkanı olacağım. Bu anlamda halkımızın görüşlerine, değerlerine büyük önem veriyoruz. Onların içinden gelen biri olarak onlar adına belediye başkanlığı yapacağız. Halkla iç içe olarak, onlara güler yüzlü yaklaşarak en büyük yatırımı halkımıza yapacağız.
MAHALLE MUHTARLARIMIZ NÖBET TUTACAK
Diğer taraftan sizinde bahsettiğiniz gibi Selçuklu İlçemiz çok büyük bir ilçe. Türkiye’nin 50’nin üzerindeki ilinden daha büyük bir alana sahip. Nüfus olarak da Konya’nın iki merkez ilçesinin tamamına yakın nüfusu var. Bu nedenle ciddi yatırımlara ihtiyacı var. Biz genel anlamda öncelikle svot analizini çıkarıyoruz. Nedir svot analizi? Önce ilçemizin mevcut durumunu ve eksiklerini yani, artı yönlerimizi ve eksi yönlerimizi çıkarıyoruz. Ondan sonra da eksi olan yönlerimizi ortadan kaldırmak için süratle çalışma başlatacağız. Bu anlamda da bütün mahallelerimizin temel ihtiyaçlarını yerinde tespit edip bunların çözümünü üretiyoruz. Bu çalışma tempomuz içerisinde mahallelerimizin ihtiyaçlarını tespit ederken muhtarlarımız ve mahalle halkımız bizim gören gözümüz, tutan elimiz olacak. Çünkü o mahallenin havasını onlar teneffüs ediyor, onlar yaşıyorlar. Biz muhtarlarımızla çok ciddi diyaloglar içerisinde yer alacağız. Belediyemizde muhtarlara bir sekreterya açacağız. 66 mahalle muhtarımız sırayla bir gün belediyede nöbet tutacak. Takriben 3 ayda bir muhtarımıza sıra gelecek. Nöbet tutan muhtarımız, bunu daha önce mahalle halkına duyuracak. Mahalle halkı da belediyeye gelerek o gün dertlerini, taleplerini ve ihtiyaçlarını muhtarına aktaracak. Toplanan bu talepler, rapor halinde o günün akşamında muhtarımızla birlikte değerlendirilecek. Biz belediye çalışmalarını oturduğumuz yerden, belediye binasında yönetme gibi bir anlayışa sahip değiliz. Belediyemizi mobilize edeceğiz. Gerektiğinde paftalarınmızı, haritalarımızı arabamıza koyacağız. Yerinde, görerek ve bakarak bunları çözüme kavuşturacağız inşallah.
SELÇUKLU’DA ULAŞIM SORUNU KALMAYACAK
*Yaptığınız çalışmalar neticesinde Selçuklu’da gördüğünüz en büyük eksiklik nedir?
-Genel anlamda Selçuklu’nun eksiklerine baktığımız zaman ulaşım ve ulaşımla beraber park sorunu başta geliyor. Tabi burada bizim Yazır bölgemiz, yeni yerleşime açılan TOKİ konutlarının olduğu, Beyhekim Sağlık Kompleksinin olduğu bir bölgemiz bulunuyor. Bu bölgemiz mevcut tramvay hattına uzak olduğu için buralarda ulaşımda büyük sıkıntı var. Buna benzer karşı tarafa geçtiğimizde Sancak ve Bosna Hersek Mahallesi’nde de insanlarımız iç kesimlerden İstanbul Yolu’na ulaşmakta zorluk çekiyor. Bu anlamda ilçemizin gelenine baktığımız zaman bir ulaşım problemi ve buna bağlı olarak da bazı bölgelerimizde oto park sorunu var. Tabi toplu ulaşım malumunuz Büyükşehir Belediyesinin ukdesinde. Ancak biz Büyükşehir Belediye Başkanımız ile birlikte yürüteceğimiz ortak projeyle Selçuklu’nun tamamında ulaşım sorununu ortadan kaldıracağız. Yani ana güzergahın iç kısımlarında bulunan vatandaşlarımız da rahatlıkla tramvay hattına ulaşabilecek veya bölgelerinden direk merkeze gidebilecekler. Gelişen çağımızda zaman çok önemli. Yani zamanın değerini maddi olarak ölçmek çok zor.  Bugün tramvayla Kampus civarından gelen bir vatandaşımız merkeze ortalama 50 dakikada ulaşıyor. Bu çok uzun bir zaman. Biz bunu 20-25 dakikaya, maksimum 30 dakikaya indirmek durumundayız. Ulaşım her taraftan asgari zaman içerisinde merkeze ulaşılabilecek şekilde olmalı. Bunun için de Büyükşehir Belediyesi ile birlikte yaptığımız ulaşım mastır planında hazırladığımız raylı sistem, hafif raylı sistem, metro, metrobüs ve otobüs takviyesiyle ulaşım sorunun ortadan kaldıracağız.
Diğer taraftan otopark sorunumuz var. Gelişen şehirler için otopark ciddi bir problem. Sadece konutların ve binaların inşa edilmesi ve otoparkla ilgili bir düzenlemenin yapılmaması ileriki yıllarda büyük sıkıntılara neden oluyor. Bugün şehir merkezinde eski yerleşim yerleri olan Zindankale Mahallesi, Beyhekim Mahallesi, Hamidiye Mahallesi civarları, 50-60’lı yıllarda iskana açılan yerler. Buralarda şimdi bir tane çivi dahi çakamıyorsunuz. Binalar eski, sokaklar dar. Girip çıkamıyorsunuz, ciddi bir otopark sorunu var. İlerde ciddi sorunlar yaşamamak için otopark sorunu da mutlaka çözülerek yapılaşmaya gidilmeli. Önceden yapılmış yerleşmelere de mutlaka otopark yapılmalı. Örneğin, biz çarşı esnafımıza ziyaretimizde şu şikayette bulunuyorlar, burada otopark yeterli olmadığı için insanlar araçlarını koyacak yer bulamıyor. Bu nedenle de bize alışverişe gelmiyorlar. İşlerimiz durma noktasına geldi diyorlar. Böyle bir şeye hakkımız yok. İnsanların rahat ve huzur içinde alışveriş yapabilmesi için bizim bu sorunları çözmemiz gerekiyor. Diğer taraftan insanlarımızın sosyal ve kültürel ihtiyaçlarını göz önünde bulunduruyoruz. Gelişen zaman içerisinde insanlarımızın talepleri de değişti. Eskiden talep edilmeyen şeyler bugün istenir ve olağan hale geldi. Bizim de buna ayak uydurarak bu değişen taleplere cevap verebilecek çalışmalar yapmamız gerekiyor. Bunların başında biz spor kompleksleri yapacağız. Şu an insanımızın çok ihtiyaç duyduğu, bu ihtiyaçlarını giderebilmek için uygun alan bulamadığı veya bulursa da yüksek ücret nedeniyle kullanamadığı bir sosyal ihtiyaç. Bunun yanında yeşil alanlar ve parklar Selçukluda ciddi bir yapılaşma ve nüfus yoğunluğu var ancak yeşil alan yeterli değil. Bu anlamda artık iki bin üç bin beş bin on bin metrekarelik değil, artık milyon metrekarelik alanlara ihtiyacımız var. Önceki dönemlerde başlatılan ki, İsmail Öksüzler döneminde ilk fidanları dikilmişti, rahmet ormanları ve civarındaki ağaçlandırma çalışmaları son derece önemlidir. Bunlar artırılarak devam etmelidir. Ama bunun yanında merkezde mahallelerin içinde de parklar oluşturulmalı, insanlarımızın bu ihtiyaçlarını gidermek için farklı noktalara gitme zorunluluğu ortadan kalkmalı. Çünkü insanları farklı yerlere taşımak ek külfet gerektirir. Diğer taraftan yapacağımız sosyal tesisler içerisinde biz özellikle pazar yerleri üzerinde duruyoruz. Pazar yerlerimiz bugün haftada sadece bir gün kullanılan atıl yerler olarak değerlendiriliyor. Biz, mevcut pazar yerlerimize ilaveten ihtiyaç duyulan yerlere yeni pazar yerleri yapacağız. Yeni ve eski yerlerimizde çok fonksiyonlu bir pazar yeri uygulaması yapacağız. İmkanlar sınırlı fakat talepler sınırsızdır. Biz bu sınırlı imkanlarla talebe ne kadar çok cevap verebilirsek imkanlarımızı o kadar ekonomik kullanmış oluruz. Bunun için de pazar yerlerimizi mutlaka kapatacağız. Böylelikle pazarcı esnafımız rahat ve huzurlu bir şekilde ürünlerini sergileyecek. Onlara da belli standart ve düzen getireceğiz. Yani baktığınızda hiç göze hoş olmayan bir şey olmayacak. Pazar ihtiyacını gidermek için oraya gelen mahalle halkı da huzurlu, hijyenik bir ortamda Pazar alışverişini yapmış olacak. Bunun yanında burası kapatılırken ölçümleriyle ayarlanarak, spor alanı gibi kullanılabilecek. Standart ölçülere uygun sütunlar hazırlanacak, Pazar yerleri pazar dışında spor alanı olarak da değerlendirilebilecek. Hanımlarımızın ve genç kızlarımızın da istifade edebileceği şekilde sağlıklı yaşam merkezleri yapacağız. Çünkü, kadınlarımız ve genç kızlarımız uygun ortam olmadığı için bu tür tesislerden faydalanamıyor.
Bir taraftan da kapalı alanlarımız düğün yemeklerinin ikram edilebileceği, kurban bayramlarında kurbanlık kesiminin yapılabileceği bir şekilde altyapısı yapılacak. Buralarda hoş olmayan görüntülerin oluşmasına izin verilmeyecek. Bu arada şunu da unutmamak gerekiyor, burada kullanılacak sosyal ihtiyaçlar için ibadethaneler, lavabo ve tuvaletler de mutlaka bu projenin kapsamında yer alacak. Bunun yanında pazar yerinin alt kısmı kapalı otopark olarak kullanılacak ve mevcut alandan çok fonksiyonlu bir şekilde istifade edilmiş olacak.
*Gelişmişlik farkı bulunan mahalleler arasındaki bu ayrımı yok etmeye yönelik olarak neler yapmayı planlıyorsunuz?
-Selçuklu’nun en önemli eksiklerinden bir tanesi sizin de belirttiğiniz gibi ilçede gelişmişlik farklarının olması. Yani mahallelerimiz arasında bazı bölgeler sosyal donatıları, alışveriş merkezleri, sağlık ocağı, okul ve benzeri sosyal tesisleriyle belli bir noktaya gelmiş, fakat Hacıkaymak, Hocacihan, Şeker, Selçuk gibi bölgelerimiz biraz daha geri kalmış. Biraz daha ihtimama, ilgiye ve alakaya ihtiyacı olan bölgelerimizde  yoğunlaşmamız gerekiyor. İhtiyaç duyulan yerlerde yenileme veya eksik olan yerlerde yeni imar çalışmalarının yapılması gerekiyor. Çünkü buralar bizim sorunlu bölgelerimiz. Biz burada sorunlardan kaçmak veya onların etrafında dolanmak anlayışında değiliz. Çünkü talip olduğumuz görev yeri sorunlardan uzaklaşma değil, üzerine gitme yeri. Bütün gücümüzle bu sorunların üzerine gideceğiz. Mahalle halkımızla, muhtarlarımızla istişareler yaparak, bu bölgelerimizdeki geri kalmışlığa son vereceğiz. Yani biz onları kaderiyle baş başa bırakamayız, bırakmayacağız da. Bu anlamda da belediye öncülük yapmalıdır. Yani halkımızın yapacağı şeyler vardır, belediyenin yapacağı şeyler vardır. Belediye öncülük etmeden burada halkın yapabileceği bir şey yoktur. Belediye önce üzerine düşeni yapacak, açması gereken yolları açacak, ondan sonra oradaki yapılaşmayı gerçekleştirecek. Bunu yaparken oradaki halkı da mağdur etmeyecek. Bu bölgeler inşallah 5 yıllık görev süremiz içerisinde bambaşka bir görünüme kavuşacak. Temel yaklaşımımız halka rağmen değil, halkla birlikte olacak.
YENİ MAHALLELERDE ALTYAPIYA AĞIRLIK VERİLECEK
*Belediye sınırlarına 20 kilometre uzaklıktaki köyler artık mahalle oldu. Bu kapsamda Tepeköy, Tatköy ve Sulutas gibi köyler merkeze bağlandı. Bu mahallelerde ilk etapta ne yapmayı düşünüyorsunuz?
-Evet, sizin de dediğiniz gibi merkeze yakın bir çok köy, yeni düzenleme ile artık hangi ilçe sınırları içerisindeyse o ilçenin bir mahallesi oldu. Tabi buralar yeni mahalle oldukları için diğer ilçelerden belediye hizmetleri kapsamında daha gerideler. Bu nedenle bu tür bölgelerde yapacağımız ilk yatırımlar yol ve alt yapıya yönelik olacak. Mesela biz geçenlerde Tatköy’e gittik. Doğru düzgün gidilecek bir yol dahi yok. Alt yapı derseniz hiç yok. Bu nedenle acilen çözmek zorunda olduğumuz sorunların başında bu bölgelerdeki alt yapı ve yol sorunu gelmektedir. Bu nedenle Tatköy olsun, Sulutas olsun, Tepeköy olsun taşra mahallelerimizde yapacağımız ilk çalışmalar alt yapı sorunlarını çözmeye yönelik olacak.
Diğer taraftan bizim yoğun olan Sancak, Bosna Hersek Mahallesi gibi mahallelerimizde bu yoğunluğa uygun sosyal donatı eksikliklerimiz var. Sağlık ocağı, eğitim alanındaki eksiklikler, yeşil alan, park eksiklikleri. Bu bölgemiz yeni yapılaşan çok büyük bir bölge bu eksiklikleri gidermemiz lazım. Bu anlamda da yazır, Bosna hersek ve sancak mahallemiz öğrenci nüfusunun da yoğun olduğu bölgeler. Türkiye’nin en büyük üniversitelerinden biri olan Selçuk Üniversitesi bizim sınırlarımızda. Bu anlamda da hem üniversite öğrencilerimize yönelik sosyal kültürel ve sanatsal alanda ciddi çalışmalarımız olacak. Biz sanata önem veren bir anlayışın mensuplarıyız. Bunun için de gençlerimizi bu tür faaliyetlere yönlendiren çalışmalarımız olacak. Gençlerimizin ayrıca, spor yaparak boş zamanlarını en iyi şekilde değerlendirmesine yönelik faaliyetlerimiz olacak. Bu bölgede bizim en büyük yatırımlarımızdan biri de gençlere yönelik olarak. Biz biliyoruz ki, gençliğine yatırım yapmayan bir toplum ileriye umutla bakamaz. Bizim umudumuzdur onlar. Bunun için de gençlerimizin zararlı ve kötü alışkanlıklar edinmeden, milletine, memleketine ve kendisine faydalı birer nesil olarak yetişmesi bizim en büyük amacımız olacak. Bu nedenle üniversite gençliğimize ve çalışan gençlerimize yönelik bedenen ve ruhen dinlenebilecekleri alanlar oluşturmak istiyoruz.
*Selçukluya yapacağınız yatırımlar ve gelişim sürecinde tarihi eserlerle ilgili bir çalışmanız olacak mı?
-Selçuklu ilçesi malumunuz yeni yapılaşan ve yeni büyüyen bir ilçemiz. Bu anlamda biz şehirlerimizin tarihi bir dokusu ve kendisine has bir takım özelliklerinin olması gerektiğine inanıyoruz. Bu nedenle tarihi eserlerimize sahip çıkıp bunları canlandıracağız. Diğer taraftan yapılaşırken, bu yapılarımızı tarihi ve kültürel dokularımıza uygun dizayn etmemiz gerekiyor. Bunların üzerinde hassasiyetle duracağız. Şimdi, Selçuklu ilçemizde bir yeri anlatırken anlatmakta zorlanıyoruz. Eski Konya’yı tarif ederken, tarih noktalarımız var ama Selçuklu’da bu tür simge eserler daha az. Biz de  her mahallemizde simge eser yapacağız. Bu eserlerle oralarda bir tarife yön vermek istiyoruz. Yani o tesisten sağa döneceksiniz, bir sokak sonrası gibi. Bu bir park olabilir, bir sağlık merkezi olabilir. Sosyal ve kültürel etkinliklerin yapıldığı bir yer olabilir. Bir anıt olabilir. Yani her mahallemizde, her bölgemizde simgesel bir eserimiz olacak.
*Son olarak yaklaşan yerel seçimle ilgili mesajınız nedir?
-Tabi biz bu seçim süreci içerisinde bütün vatandaşlarımıza ulaşmaya çalışıyoruz. Şu ana kadar gençlik kollarımız, teşkilatımız ve hanım kollarımızla birlikte ciddi bir çalışmanın içerisindeyiz. Bu çalışmalarımızın bir kısmını dört belediye başkan adayı birlikte yapıyoruz. Bir kısmını da Selçuklu teşkilatı olarak müstakilen yapıyoruz. Biz Selçukluda girilmedik kapı bırakmayacağız. Şahsen ben, her gün akşam ortalama yüz evi ziyaret ediyorum. Diğer teşkilat mensubu ve meclis üyesi arkadaşlarımızla beraber şu ana kadar elli bin eve ulaştık. Sayıyoruz ve ziyaret ettiğimiz her yeri tek tek not tutuyoruz. Hatta kapısını çalıp da evde olmayanları da not tutup tekrar ziyaret ediyoruz. 29 Mart akşamına kadar her eve ulaşmış olacağız. İlçemizde en çok halkla bütünleşen ve halka iç içe olan siyasi parti biziz. Gündüz esnaf ziyaretleri, akşam ev ziyaretleri yapıyoruz. Partimize ve kendime karşı çok ciddi bir teveccüh görüyorum. Bundan dolayı da mutluyum. Halkımızın bana gösterdiği bu teveccühten dolayı şükranlarımı sunuyorum. İnşallah 29 Mart seçimleri hayırlara vesile olur. Bu seçimlerden halkımızın da desteğini alarak başarıyla çıkacağımızı umut ediyorum.

BİTTİ