Milli Görüş’ün ‘anficisi’

Milli Görüş’ün ‘anficisi’

Kendisini bağımsız hareketin anficisi olarak gören Hilmi Başaran, aynı zamanda Milli Nizam Partisinin 63. delegesi olma unvanını aldı

* Hilmi Başaran kim ve Milli Görüş Hareketi’yle nasıl tanıştı?


1950 yılında Selçuklu’ya bağlı Başarakavak kasabasında doğdum. 15 yaşıma kadar Başarakavak kasabasında ikamet ettim. İlkokulu bitirdikten sonra kasabamızın büyük alimi Ali Eryılmaz Hocamdan kıraat, tecvit, akaid ve Osmanlıca Risale-i Nur dersi aldım. İki yıl sonra Konya’ya geldim, elektrik çıraklığına başladım ve iki yıl içerisinde kalfa oldum. İşverenim rahmetli Ömer Çoktosun ve Mustafa Özücan idi.
Ömer Çoktosun beni 1969’da Milli Görüş Hareketi’nin başlangıcı olan ilk toplantıya çay-kahve-su hizmeti için çağırdı ve elektrikçi olmam hasebiyle de anfi ve hoparlör kurulması işlerini yaptık. Bağımsız hareketin ‘anficisi’ bendim. Muhterem Necmettin Erbakan Hocamız, ilk açılış toplantısını o günlerde Konya’nın sinemalarından olan Şahin Sineması’nda yaptı. Elini beline koydu ve o halde tam iki saat konuştu. O günün köyden gelen çocukları, konuşma sırasında donup kalmışken, büyüklerimiz ise bize, ‘böyle konuşan birini ömrümüzde duymadık’ dediler.
Necmettin Erbakan Hocam, o gün orada ‘Osmanlı’yı kimler bu hale getirdi, hahambaşı neler yaptı ve bundan kurtulmanın reçetesi nedir’ uzun uzun anlattı. İşte o sinemada kolunda görevli kolluğu takılı görevlilerden birisi de bendim.
‘ARABAYI SALMAYIN, KALDIRIN’
O hizmetleri yaparken unutamadığım ve şahit olduğum bir olayı arz etmek isterim.
Bir gün Selçuklu İhsaniye Mahallesi Palalılar Camii yanında Silleliler Kahvehanesi’ne görevimiz olan anfiyi, hoparlörleri hazırladım, beklemekteyim. Muhterem Necmettin Erbakan Hocamız geldiler, tahmini olarak 100 kişi, dışarıda da 400 kişilik bir kalabalığa Erbakan Hocamız güzel, çarpıcı ve veciz konuşma yaptı. Saat tahminen gece 11’i geçmişti ve kendisinin son kahvehane konuşması idi. Ben de anfi ve hoparlörleri topladım, rahmetli Ömer Çoktosun ağabeyimizin arabasına koymak için arabanın yanına geldim. Bu meyanda Sayın Erbakan Hocamız arabaya bindiler. Ömer Çoktosun ağabeyimiz de arkaya bindi ve önde de iki kişi vardı, hemen hareket edeceklerdi. O an birisi ‘arabayı salmayın, kaldırın’ diye bağırdı. O cemaat arabaya öyle bir sarıldı ki, içerisinde dört kişiyle birlikte lastikler yerden kesilinceye kadar kaldırdılar arabayı. İşte bu hale ben şahit oldum. Hocamızda manevi bir hava vardı. Hani biz, elektrikte radyo aktif diyoruz ya, gözle görülmez, elle tutulmaz. İşte muhterem Necmettin Erbakan Hocamızda da öyle manevi bir güç vardı.
MNP’DE 63. DELEGE ÜNVANINI ALDIM
Nihayet Milli Nizam Partisi kuruldu. Yine Ömer Çoktosun ağabeyimizin Hastane Caddesi Kızıltan Apartman teras katında oturuyoruz. O senelerde yazılmış bir kitap var, ismi Salname’dir. Küçük el risalesi, o kitapta yazar o günleri. Muhterem Necmettin Erbakan Hocamız oturak minderlerinde nasıl oturdular, nasıl sohbet ettiler, geniş bir şekilde yazar. Sağdan delege kaydı başladı ve ben hizmet eriyim, en son bana geldi sıra. Ben henüz askere gitmediğimi söyleyince hemen yanlarındaki tüzüğe baktılar. Delege olmama bir mani olmadığını söylediler. Ve 63. delege unvanını aldım. 1972 yılında Milli Nizam Partisi kapandı, ben de askere gittim. Milli Selamet Partisi’nde askerlikten dolayı görev almadım.
1992-1995 yılları arası Refah Partisi Meram ilçesinde Mehmet Sözer Bey’in başkanlığında yönetim kurulunda görev aldım. 1994-2004 yılları İl Genel Meclisi Üyeliğinde bulundum. Halen Selçuklu ilçesi Feritpaşa Mahallesi temsilcisi yardımcısıyım ve sandık başmüşahitiyim.
YARIN MUSTAFA MUTLU

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.