Medeniyetin başladığı yer: Çatalhöyük

Çatalhöyük’te bulunan kazı alanı ve müzeden sonra Kilistra Antik Kenti'nin tarihi ve orada yaşayan insanların yaşantısı hakkında bilgiler verilen ve gezi hakkında açıklamalar yapan  İl Kültür Müdürü Abdüssettar Yarar, 15-22 Nisan tarihleri arası Turizm Haftası olduğu için gezinin bu tarihte özellikle yapıldığını belirterek, Konya’nın tarihi ve kültürel mirasının tanıtılmasında basının önemli bir etken olduğunu söyledi. Yarar, yaptığı konuşmada, ”Biz Konya’mızın tarihi, kültürel değerlerini tanıtmak için öncelikle şehrimizde şehrin tanıtımın da ciddi anlamda hizmet veren basın mensubu arkadaşlarımıza Çatalhöyük’ü tanıtmak istiyoruz. çalıştıkları basın organlarında burası hakkında yazılar yazarken gezip gördükleri için daha anlamlı tanıtıcı yazılar yazmalarını amaçlıyoruz” dedi.

ŞEHRİMİZİN DEĞERLERİNİ ANLATMALIYIZ

Basın mensuplarıyla birlikte hem kültürel bir gezi hem he topluma aktarılan bu miraslar hakkında bilgi birikimi olması açısından önemli olduğuna değinen Yarar, şunları söyledi: “Programlarımız daha sonraki zamanlarda Konya’nın ilçelerindeki kültürel mekanlarımızı birlikte gezerek tanıtmayı amaçlıyoruz. Bu şehirde yaşayan insanlar olarak hepimiz şehrimizin değerlerini çok iyi tanımaya mahkum olduğumuzu ifade etmek istiyorum. Eğer biz değerlerimize çok iyi tanımazsak gelecek olan misafirlerimize şehrimizi tanıtmada bilgi eksikliğimizin bize getirebileceği hoş olmayan durumlarla karşılaşmak istemiyoruz.”  Çatalhöyük’ün 10 bin yıllık tarihi süreç içerisinde o günkü insanların yaşamlarına ışık tuttuğunun altını çizen Yarar, Burada yapılan kazılarda 10 bin önce yaşayan insanların yaşantılarını görüyoruz. Burası sadece Konya ve Türkiye için değil, dünya medeniyeti için de çok önemli bir yer. Çatalhöyük, bir başka yönüyle de tarihte sulu tarımın ilk yapıldığı bir yerleşim yeri olarak bilinmektedir. Geçtiğimiz yıl, 15 bine yakın ziyaretçisi olan Çatalhöyük’ün basın mensubu arkadaşlarımızın da yapacağı bu tanıtımlarla arttırılmasını istiyoruz. Bu alanın yakın bir tarihte düzenlenmesiyle gelen turistlerimizin de sosyal imkanlara kavuşacağının ümit ediyorum” şeklinde konuştu. 

DÜNYANIN EN ESKİ KENTİ: ÇATALHÖYÜK

1950’li yılların sonlarına doğru keşfedilmeye başlanan Çatalhöyük, doğu ve batı olmak üzere iki höyükten oluşuyor. Kentin girişinde höyüklerden önce müze ve örnek evler bulunuyor. Kentin girişindeki örnek kerpiç evde eski çağdaki yaşamın örnekleri görünüyor. Temel yaşam alanı olan, yemek, uyku hazırlıklarının yapıldığı ana ile depolama faaliyetlerinin sürdürüldüğü yan odalar mevcut. Evlerin içine ise zamanın figürlerini duvarlara çizmeleri ise ziyaretçilere o dönemi yaşatmaya çalışıyor. Örnek evin hemen yanındaki müze odalarında binlerce yıl öncesinde kullanılmış ve kazılarda çıkarılmış heykeller, çanaklar, çömlekler, tuzluklar, kil mühürler ve boğa başları sergileniyor. Buradan kısa bir yürüyüşle doğu höyük ve batı höyük kazı alanlarını gezilip incelenebiliyor. Kazı alanlarındaki evler bitişik yapıldığı için sokakların bulunmaması ilgi çekiyor. Dünyanın en eski yerleşimlerinden olan bu yerlerin sakinleri dünyanın ilk  tarımcı topluluklarından olma özelliğini de taşımaktalar. Evler üst üste inşa ederek katmanlar haline getirildiği için evlere giriş ve çıkışlar çatılardan sağlandığı görünüyor.

ALİ İBİLEME merhabahaber.com