Kumaşın tozu bağımlılık yaptı

Kumaşın tozu bağımlılık yaptı

Konyanın en eski çarşısı olan Bedesten Çarşısında kumaş satışı yapan Mehmet Uğurlu, yaklaşık 50 yıldır aynı işyerinde kumaş satışı yapıyor.

Önceden bindallı, çallampirme, büyükgüllü carse kumaş, pazen kumaş, kadife empirma gibi kumaş türlerinin satıldığını, bu kumaşların düğünlerin olmazsa olmazı olduğunu belirten Mehmet Uğurlu, şimdilerde vatandaşın hazıra yöneldiğini belirtiyor. Uğurlu, zaman geçmiş olsa da, kumaş satışı azalmış olsa da buradan vazgeçemediğini bildirerek, “Baba mesleği olan kumaş satışını şimdi ben devam ettiriyorum. Oğlum da bu işe meyilli, benden sonra o devam ettirecek. Kumaşın tozu bağımlılık yapıyor. Bir kez soluduk mu bırakamıyoruz” diye konuştu.

EDEBİYAT ÖĞRETMENİ AMA KUMAŞ SATIYOR
1952 yılında kumaş satışı yapmak üzere Bedesten Çarşısı’nda işyeri açan babası Hilmi Uğurlu’nun Konya Ticaret Odası’nın da ilk üyelerinden biri olduğun dile getiren Mehmet Uğurlu, “Bunun tozu uyuşturucu gibi bağımlılık yapıyor, insan alıştı mı bırakamıyor. Ben ilkokula başladığımda boş zamanlarımda gelip burada çalışırdım. Babam beni okuttu. 1978-79 eğitim öğretim yılında Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nden mezun oldum. Atamam da olmuştu ama ben burayı bırakıp gidemedim. Oğlum da Selçuk Üniversitesi Eğitim Fakültesi Matematik Öğretmenliği Bölümü mezunu. O da bu işi yapıyor. Bu işi artık iyice benimsemiştim, bu çevreden de ayrılamaz oldum. Hazır elbise işine de girmedim o kadar alışmışım ki, illa ki bu metreyi elime alıp kumaş çevireceğim” diyor.
Düğüncünün, şehirlinin, köylünün, öğrencinin çoğunlukla alışveriş yaptığını, nadiren de ev kadınlarının gelerek eskiyen kumaşları yenilemek için kendilerinden alışveriş yaptığını bildiren Mehmet Uğurlu, “Eskiden bundan daha çok iş yapıyorduk. Şimdi sahte kumaş yapanlar bizden daha iyi para kazanıyor. 50 kuruş daha ucuz diye sahtesi tercih ediliyor. i
İş artık ehlinden çıktı. Eskiden dürüstlük vardı, mesleğe saygı vardı. Şimdi rekabet uğruna her şey değişti. Eskiden müşteri bize bırakırdı. Şimdi ise tek tek kendisi seçip alıyor” dedi. Doğanhisar, Ilgın, Kadınhanı gibi ilçelerin köylülerinin bindallı, çallampirme, büyükgüllü carse kumaş, pazen kumaş, kadife empirma gibi kumaş türlerini satın aldıklarını, bunlar alınmadan gelinlerin çeyizinin tamam olmadığını söyleyen Uğurlu, “Şimdi bu geleneği sürdüren çok az kişi kaldı. Mesela Aargıthanı’nda bindallı olmazsa olmaz. Bu adet halen devam ediyor. Çocukların bezleri, göynekleri, tırıl gazalina türü kumaşlar vardı. Onlardan yapılırdı. Döşekler gutilden yapılırdı, şimdi onlardan hiçbiri kalmadı. Bunların yerini naylon kumaşlar aldı. Eski kumaşlardaki kalite ve sıhhilik yok. Ben bundan 40 sene öncesini her yönüyle arıyorum. O zamanlar vergi rekortmeniydim. Muhacir Pazarı’na metrelik kumaşı ilk getiren de babamdı” ifadelerini kullandı. 
RASİM ATALAY

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.