İnsan ömrünü ahşapla anlatıyor
30 yılı aşkın bir süredir marangozluk yapan Mustafa Samancı, ahşaptan ilginç ve dikkat çekici ürünler yapıyor.
Samancı’nın yaptığı en ilginç ürünler arasında insanın ömrünü özetleyen ‘Beşikten Mezara’ adlı ahşap işlemesi yer alıyor
Karaman yolu üzerinde bulunan iş yerinde ağaçtan tabut, kapı, pencere, küçük el aletleri ve çeşitli oyuncaklar üretiyor. Ağaca şekil vermenin kendisi için büyük bir zevk olduğunu ve işini severek yaptığını belirten Mustafa Samancı, genellikle çam ağacını kullandığını ve ahşapla yapılamayacak bir şey olmadığını söylüyor.
AHŞAPLA İNSAN ÖMRÜNÜ ANLATIYOR
İş yerinin duvarına ‘Esnaflık yapacaksan küçükten başla, çiftçilik yapacaksan nadası üçle, koyunculuk yapacaksan dağlarda kışla, sürünmek istersen namazı boşla, huzurlu olmak istersen namaza başla’ yazan Mustafa Samancı, bu öğüdün kendisine maddi ve manevi konularda yol gösterici olduğunu söylüyor. Bazen kendisine insanın ömrünü nasıl geçirmesi gerektiği sorusunu sorduğunu belirten Samancı, “Bunu düşünürken, insan ömrünü anlatan bir şeyler yapmak istedim. Bu amaçla insanın doğumundan ölümüne kadarki süreci özetleyen küçük bir ahşap ürün yaptım. Bir hikaye vardır, torun dedeye soruyor insanın ömrü nasıldır diye. Dede de cevap veriyor, ‘Ezansız namaz ile namazsız ezan kadardır.’ İnsan doğduğu zaman insanın kulağına ezan okunur ama namaz kılınmaz. Öldüğünde de namaz kılınır ama ezan okunmaz. 3 günlük dünyayı hoş geçirebilirsen, ibadetini yapabilirsen ne mutludur. Yaptığım bu ürünün anlamı da insanın hayatıdır” diye konuştu.
SAL VE TABUT SİPARİŞLERİ ARTIYOR
Hadim-Aladağ bölgesinden çok sayıda sal ve tabut siparişi aldığını ve genellikle yaptığı tabutların bu bölgelerde kullanıldığını dile getiren Mustafa Samancı, “Sal ve tabutu kızılçam ağacından yapıyorum. Maliyeti ortalama 350 TL tutuyor, ben de 500 TL’den satıyorum” dedi.
“Ahşapla aklına gelen her şeyi yapabilirsin” diyen Mustafa Samancı, “Ben ahşaptan kendime özel mihrap yaptım. Mimarlar proje çizerken, genç odası, yatak odası, oturma odası vesaire yapıyorlar ama nedense ibadet odası yapmıyorlar. Ben de evime özel olarak bir odayı ibadet odası olarak tahsis ettim. Buraya bir mihrap, bir kürsü yaptım. Kabe’nin milimetrik küçültülmüşünü yaptım. Kıbleye koydum. Bunları yapmak uzun yıllarımı aldı. Ama ahşapla uğraşırken çok hoş vakit geçiriyorum” diye konuştu.
AHŞAPTAN OYUNCAKLAR YAPIYOR
Ahşabın günlük hayatta her alanda kullanılabileceğini söyleyen marangoz Mustafa Samancı, özellikle çocukların Çin malı, sağlık açısından zararlı, plastik oyuncaklar yerine ahşap oyuncaklar oynaması gerektiğini belirtiyor. Kendi torunlarının oynaması için kepçe, kamyon, tır, traktör, araba gibi oyuncaklar yaptığını bildiren Samancı, “Aslında bunları seri olarak üretmiyorum. Çocukların plastik oyuncaklardan ziyade, kendilerine zarar vermeyecek ahşaptan yapılmış, sağlıklı oyuncakları oynaması gerekiyor. Ben de kendi torunlarım oynasın diye bunları yaptım. Bunlar için harcadığım zamanı hiç umursamıyorum. Yine bunları da çam ağacından yapıyorum. Bir tanesi için yaklaşık 3 saatimi harcıyorum. Torunlarımın benim yaptığım ahşaptan oyuncaklarla oynaması beni mutlu ediyor. Burada toprakla oynuyorlar.
Ben plastik oyuncakları tavsiye etmiyorum. Ama herkes de ahşap oyuncak yapamıyor elbette. Ben bunları satmıyorum ama satanlar var onlardan gidip temin edebilirler” dedi.
RASİM ATALAY
Karaman yolu üzerinde bulunan iş yerinde ağaçtan tabut, kapı, pencere, küçük el aletleri ve çeşitli oyuncaklar üretiyor. Ağaca şekil vermenin kendisi için büyük bir zevk olduğunu ve işini severek yaptığını belirten Mustafa Samancı, genellikle çam ağacını kullandığını ve ahşapla yapılamayacak bir şey olmadığını söylüyor.
AHŞAPLA İNSAN ÖMRÜNÜ ANLATIYOR
İş yerinin duvarına ‘Esnaflık yapacaksan küçükten başla, çiftçilik yapacaksan nadası üçle, koyunculuk yapacaksan dağlarda kışla, sürünmek istersen namazı boşla, huzurlu olmak istersen namaza başla’ yazan Mustafa Samancı, bu öğüdün kendisine maddi ve manevi konularda yol gösterici olduğunu söylüyor. Bazen kendisine insanın ömrünü nasıl geçirmesi gerektiği sorusunu sorduğunu belirten Samancı, “Bunu düşünürken, insan ömrünü anlatan bir şeyler yapmak istedim. Bu amaçla insanın doğumundan ölümüne kadarki süreci özetleyen küçük bir ahşap ürün yaptım. Bir hikaye vardır, torun dedeye soruyor insanın ömrü nasıldır diye. Dede de cevap veriyor, ‘Ezansız namaz ile namazsız ezan kadardır.’ İnsan doğduğu zaman insanın kulağına ezan okunur ama namaz kılınmaz. Öldüğünde de namaz kılınır ama ezan okunmaz. 3 günlük dünyayı hoş geçirebilirsen, ibadetini yapabilirsen ne mutludur. Yaptığım bu ürünün anlamı da insanın hayatıdır” diye konuştu.
SAL VE TABUT SİPARİŞLERİ ARTIYOR
Hadim-Aladağ bölgesinden çok sayıda sal ve tabut siparişi aldığını ve genellikle yaptığı tabutların bu bölgelerde kullanıldığını dile getiren Mustafa Samancı, “Sal ve tabutu kızılçam ağacından yapıyorum. Maliyeti ortalama 350 TL tutuyor, ben de 500 TL’den satıyorum” dedi.
“Ahşapla aklına gelen her şeyi yapabilirsin” diyen Mustafa Samancı, “Ben ahşaptan kendime özel mihrap yaptım. Mimarlar proje çizerken, genç odası, yatak odası, oturma odası vesaire yapıyorlar ama nedense ibadet odası yapmıyorlar. Ben de evime özel olarak bir odayı ibadet odası olarak tahsis ettim. Buraya bir mihrap, bir kürsü yaptım. Kabe’nin milimetrik küçültülmüşünü yaptım. Kıbleye koydum. Bunları yapmak uzun yıllarımı aldı. Ama ahşapla uğraşırken çok hoş vakit geçiriyorum” diye konuştu.
AHŞAPTAN OYUNCAKLAR YAPIYOR
Ahşabın günlük hayatta her alanda kullanılabileceğini söyleyen marangoz Mustafa Samancı, özellikle çocukların Çin malı, sağlık açısından zararlı, plastik oyuncaklar yerine ahşap oyuncaklar oynaması gerektiğini belirtiyor. Kendi torunlarının oynaması için kepçe, kamyon, tır, traktör, araba gibi oyuncaklar yaptığını bildiren Samancı, “Aslında bunları seri olarak üretmiyorum. Çocukların plastik oyuncaklardan ziyade, kendilerine zarar vermeyecek ahşaptan yapılmış, sağlıklı oyuncakları oynaması gerekiyor. Ben de kendi torunlarım oynasın diye bunları yaptım. Bunlar için harcadığım zamanı hiç umursamıyorum. Yine bunları da çam ağacından yapıyorum. Bir tanesi için yaklaşık 3 saatimi harcıyorum. Torunlarımın benim yaptığım ahşaptan oyuncaklarla oynaması beni mutlu ediyor. Burada toprakla oynuyorlar.
Ben plastik oyuncakları tavsiye etmiyorum. Ama herkes de ahşap oyuncak yapamıyor elbette. Ben bunları satmıyorum ama satanlar var onlardan gidip temin edebilirler” dedi.
RASİM ATALAY
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.