Hasan Celal Güzel dava adamıydı

 Konya Aydınlar Ocağı’nın Selçuklu Salı Sohbetleri’nde, Türk siyasetine damga vuran eski Milli Eğitim Bakanlarından siyasetçi ve kültür adamı Hasan Celâl Güzel, vefatının 1. yılında Konya Aydınlar Ocağı’nda hayırla yâd edildi. Konuşmacılardan Konya Aydınlar Ocağı Başkan Yardımcısı Mustafa Sinan Ümit, Hasan Celal Güzel’in Devlet Plânlama Teşkilatı (DPT)’nda uzun yıllar görev yaptığını ifade ederek 1983 yılında 38 yaşında T.C’nin özel kararname ile en genç Başbakanlık Müsteşarı olduğunu söyledi. Hasan Celal Güzel’in Devlet Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı ve Dışişleri Bakan Vekilliği yaptığını hatırlatan Sinan Ümit, “Hasan Celal Bey, 1994’de siyaseti bırakarak Yeni Türkiye Strateji Merkezi adı altında yayıncılık yaptı. İki ayda bir çıkan Yeni Türkiye adlı dergiyi çıkarmaya başladı. O derginin 3 bine yakın yazarı vardı. O dergi bir kurumdu. Türk Dünyasına ve kültür hayatımıza önemli katkılar yaptı. 2002 yılında Türkler adlı 21 ciltlik devasa bir eser hazırladı. Bu eser de bir profesörün ifadesiyle ‘geleceğe açılan tüneller’ idi.” dedi. Hasan Celal Güzel’in hayatı boyunca teşekkür plaketleri hariç hiç bir hediye kabul etmediğini ifade eden Ümit, rahmetli Özal’la birlikte 1986’da ‘Özel Harekât’ın kurulmasına vesile olduğunu ve Osmanlı Arşivleri’ni araştırmacılara açtığını belirterek “Konya’da Ali Coşkun Bey’le birlikte bir sohbeti oldu. Söz Osmanlı Arşivlerine gelince Celal Bey, ‘Bir yıl olduktan sonra bu arşivlere en çok Amerikalıların geldiğini, en çok aradıkları konuların başında da Osmanlıların İskân Politikası olduğunu söylemişti” diye konuştu. 28 Şubat’la mücadelesinin efsane olduğunu da söyleyen Ümit, Hasan Celal Güzel Bey’in müzisyen bir politikacı özelliğinden de bahsederek dinleyicilere, 1997’de udla çalıp söylediği “Göze mi geldin sen mi unuttun” nihavend şarkıyı dinlettirdi.

HASAN CELAL GÜZEL EFSANE ADAMDI

Hasan Celâl Güzel’in yakın çalışma arkadaşlarından Köy Hizmetleri Eski Genel Müdürü ve bürokrat Ali Altuntaş da, 1976’da üniversiteden yeni mezun olmuş genç bir mühendis olarak aylardan beri iş aradığını fakat bir türlü bulamadığını anlattıktan sonra Hasan Celal Güzel’le nasıl tanıştığını şu ifadelerle dile getirdi: “Bir Cuma günü bir mühendisin mektubuyla birlikte Zirai Donatım Kurumu Genel Müdürünü ziyarete gittim. Mektubu okuduktan sonra beni genel müdür yardımcısına gönderdi. Küçük bir odada hafif sarışın, iri gözlükleri olan iri kıyım ve çok mütebessim bir zat bana sorular sormaya başladı. Mezun olduğum okuldan en son hangi kitapları okuduğuma kadar sordu. Sonunda kendisine Müslümanım ve Türküm. Ve bu iki değerin yücelmesi için çalışıyorum dedim. İşe alındığım o günden beri beni daha fazla okumaya teşvik ve eden efsane adam Hasan Celâl Güzel’le böylece tanışmış oldum.”

Altuntaş, Hasan Celal Güzel’in ruhuna fatiha okunması isteyerek konuşmasını şu sözlerle tamamladı: “1986 ara seçimlerinde Özal’ın ısrarıyla Gaziantep’ten milletvekili adayı olarak başından geçenleri bana şöyle anlatmıştı: Evvela ne yapacağımı, nereden başlayacağı şaşırdım. Kendimi cadde ve sokaklarda buldum. Yakaladığıma sarılıyor, elini sıkıyor ve öpüyorum. Turgut Bey’in o seçimden sonra bana taktığı isimle “Tank Hasan” olarak günde 20 saat vaziyetim buydu” diyor. Koca Başbakanlık Müsteşarı gördüğüne sarılıyor, elini sıkıyor ve öpüyordu.” İl Halk Kütüphanesi’nde gerçekleştirilen sohbette davetlilere Mustafa Sinan Ümit’in ikramı olarak 800 yıllık bir gelenek olan Selçuklu Kendir Helvası dağıtıldı.

HABER MERKEZİ