Gazete Kupürü Operasyonunda 5 Kişi Daha Tutuklandı, Tutuklu Sayısı 11 Oldu

Gazete Kupürü Operasyonunda 5 Kişi Daha Tutuklandı, Tutuklu Sayısı 11 Oldu

Havuz medyasında yer alan bir gazetenin kupürüyle başlatılan operasyonda gözaltına alınan 32 polisten 11’i tutuklandı, 21 polis ise adli kontrol şartıyla tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. İzmir Adliyesi’ne dün getirilen polislerin...

Havuz medyasında yer alan bir gazetenin kupürüyle başlatılan operasyonda gözaltına alınan 32 polisten 11’i tutuklandı, 21 polis ise adli kontrol şartıyla tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. İzmir Adliyesi’ne dün getirilen polislerin sorgulamaları tamamlandı. Dün hakim karşısına çıkan 22 polisin ardından bugün de geri kalan 10 polis hakim karşısına çıktı. 10 kişiden eski İzmir Emniyet Müdür Yardımcısı Ramazan Karakayalı, eski Organize Suçlarla Mücadele Müdür Yardımcısı Taner Aydın, 3. Sınıf Emniyet Müdürü Memduh Tosun, Komiser Edip Çakmak ve Tarkan Kolik tutuklandı. 5 polis ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

Mahkemenin kararını açıklayan polislerin avukatlarından Ali Aksoy, yaşanan süreci "hukuk ve idare adına çöküş" olarak değerlendirdi. Av. Aksoy, “Kendilerinin suç isleyerek başlattığı ve yine suç isleyerek devam ettikleri bu soruşturmada, soruşturmaya dahil ettikleri altı yedi kişiyi, aleyhte konuşmaları şartıyla tahliye edilme garantisiyle konuşturdukları bu soruşturmada beş kişi tutuklandı, beş kişinin de serbest bırakılmasına karar verildi. Sürecin bu aşaması bitmiştir. Bundan sonra itiraz aşaması başlamıştır. Bu evrede yapılacak olan itirazlarımızı yapacağız. Tabii ki süreç devam edecek.” dedi.

'BİZİM SAVCIMIZ OL' DÖNEMİ

Ülkede, "bizim savcımız ol, bizim adamımız ol" devri yaşandığını ifade eden Ali Aksoy, “Ülkemizdeki 13 bin civarında hakim ve savcı, bu milletin hakim ve savcısıdır. Bunlardan elbette ki çürük yumurta çıkabilir. Onlar bahisten hariçtir ancak dün itibariyle Cumhuriyet Başsavcımız'a, ‘Bizim savcımız ol’, onun tarafından gelen cevabın da, ‘Ben birilerinin değil, bu milletin savcısıyım’ demesi üzerine biz de İzmir’de birilerinin değil de milletin savcısı, milletin hakimi bekleriz. Darısı bizim de başımıza.” dedi.

'İDARE ADINA, HUKUK ADINA ÇÖKÜŞ'

Polislere yöneltilen suçlamaların A’dan Z’ye aynı olduğunu aktaran Av. Aksoy, “Hakimliğin vermiş olduğu kararlardaki belgeler, yani daha önceki bir hakimin vermiş olduğu bir karar, idari denetime veya yeniden yargılamaya tâbi tutulamaz. Kendi yasal temyiz sürecinin haricinde, yani siz daha önceden verilmiş olan bir hakimlik kararına usulsüzlük derseniz, şu anda görev yapmakta olan bütün hakim ve savcıların kararlarının hepsine, yarın başka biri geldiği zaman usulsüz deme hakkını tanımış olursunuz. Hukuku kokutmamamız lazım, hukukun arını ve namusunu ayaklar altına almamamız lazım. Biz birilerini üç beş gün hapse atabilmek için, onların sicillerinde bir tanesinin idari soruşturma dahi yok, çalıştıkları birimlerde en fazla takdir ve taltif alan insanlar, bunlara atfedilen cürüm, suçlama, yani daha önceki hakimler karar verirken, ‘Çok aldatılmaya müsait insanlardı. Bunların kafaları çok pek çalışmıyordu, yanlış yaptılar. Siz bunları aldattınız.’ şeklindeki bir itham üzerine bu insanlar mahkum edilmeye çalışılmaktadır. Bu doğrultuda yapılan suçlamanın ötesinde sunulan başka bir evrak yoktur. Bunun hukuk camiası adına bu işin garabet tarafı burasındadır. Siz hakime veya bir başka kurumdaki birilerin,e alttakinin üsttekini aldattığından kararla üstteki insanın kararındaki yanılmadan dolayı alttaki insanı gelir sorgularsanız bunun sonu gelmez. Siz bunca yıllık birinci sınıf hakimleri, sanki bunlar dünün çocuklarıymış, buradaki insanlar yapılmış olan belgelerle sanki bunları aldatmış gibi göstermeye çalışıyor arkadaşlar. Siz hukukun, hakimin daha önceki vermiş olduğu bir kararı tekrar getirir yargılamaya tâbi tutarsanız, İnsan Hakları Mahkemesi'nde ve Anayasamız'da düzenlenen hakimliğin bağımsızlığını açık bir ihlâldir bu. Hakim ona karar verirken siz o kararı veren hakime diyorsunuz ki, ‘Seni bu insanlar aldattı, senin kafan çok çalışmıyordu, bu yanlışı yaptın. Biz bu insanları şimdi o evraklarla alıp yargılayacağız.’ Siz bu insanları, mahkemelerin ve kanunların verdiği görevini yapan kolluk kuvvetini daha sonradan yapmış olduğu görevinden dolayı hukuki sorgulamaya tâbi tutarsanız, siz bu ülkeyi her gün birilerinin tekrar bir daha sorgulamaya tâbi tutulacağı bir hale dönüştürürsünüz. Bu hakikaten idare adına, hukuk adına çöküş demektir. Hukuk ve devlet işlemez hale gelir. Zaten şu anda da işlemediğini açık ve somut olarak görmekteyiz. Zira mevcut çalışan insanlar da bu ithamları gördükleri için kendi yapmakta oldukları normal rutin işlerini dahi yapamaz hale gelmektedir, çünkü yarın bir gün sen bu işlemi yaparken tekrar bu işleminden dolayı sorguya tâbi tutulacağı endişesi yaşamaktadır.” diye konuştu.

‘İTİRAZ EDECEĞİZ’

Tutuklanan müvekkillerinin suç örgütlerinin kaldığı cezaevine gönderildiğini aktaran Ali Aksoy, “Biz hemen itirazımızı yapacağız fakat itirazımızı yaparken mevcut olan bu sürecin davaya konu edilen veya soruşturmaya konu edilen sürecin sonrasına ihdas edilen hakimliğin, kapalı kutu hakimlik nedeniyle herhangi hukuki bir beklentimiz olmamakla birlikte bizler hukuk insanı olduğumuz için yine bu itirazımızı yapacağız. Bir sonraki hakimlik kendi içerisinde, kapalı devre bir sistem içinde bir denetim olacak ancak içlerinden birileri, ‘Ben milletin hakimiyim, herkesin savcısıyım’ dendiği zaman sıkıntı olmayacağını düşünüyoruz.” dedi.

Adliye önünde bekleyen polis yakınlarına, çok sayıda vatandaş da destek oldu. CİHAN

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.