Fethi Kurt: Öğretmenler, 25 Kasım'da Sorunlarıyla Yine Başbaşa Kalacak

Türk Eğitim Sen Antalya 2 Nolu Şube Başkanı Fethi Kurt, iyi niyet göstergesi olarak Başbakan Ahmet Davutoğlu'ndan 24 Kasım Öğretmenler Günü'nün de tüm eğitim çalışanları için güzel haberler beklediklerini söyledi. Fethi Kurt, bu iyi niyet beklentisinin ham hayal olduğunu, AK Parti iktidarının 12 yıllık eğitim karnesine bakılınca net bir şekilde görüleceğini kaydetti. 12 yıl 5 milli eğitim bakanı değiştiren siyasi iktidarın milli eğitimi yaz boz tahtasına çevirerek gelecek nesillerin özgürce eğitim yapma haklarına ipotek koyulduğunu vurgulayan Kurt, bu iktidar döneminde milli eğitimde yapılan hataların telafisinin giderilmesinin uzun yıllar alabileceğini dile getirdi.

Kurt, Eğitim Sen Manavgat Şube Başkanlığı'nda yaptığı açıklamada, "18. Milli Eğitim Şurası'nda, kabul edilen, tüm öğretmenlere her 24 Kasım Öğretmenler Günü'nde bir maaş tutarında ikramiye verilmesi kararının uygulanmasını, öğretmenlerin ek göstergelerinin 3 bin 600'e yükseltilmesini, ek ödemelerin tüm eğitim çalışanlarının yararlanabileceği şekilde ücretlere ve emekli maaşlarına da yansıtılması şeklinde bir düzenlemenin yapıldığını görmek istiyoruz." dedi.

Siyasi iktidarın, kendisi gibi düşünmeyenleri ötekileştirmesine bağlı buruk bir 24 Kasım Öğretmenler Günü kutladıklarını belirten Kurt, son günlerde 657 sayılı devlet memurları kanununun değiştirilmesi çalışmaları ve öğretmenlere rotasyon çalışmaları camiamızı derin endişelere sevk ettiğini söyledi. Bununla birlikte sık sık söz edilen performans yönetiminin öğretmenlerin kaygılarını daha da artırdığının altını çizen Kurt, bütün bunların gerçekleşmesi halinde öğretmenlerin 657 ile kazanılan haklarını, hatta iş güvencesini kaydetme endişesi içinde olacaklarını kaydetti.

Dünyada el kutsi mesleğin öğretmenlik olduğunu vurgulayan Kurt, "Biliyoruz ki, bu 24 Kasım’da da başta Cumhurbaşkanı Erdoğan olmak üzere, Başbakan Davutoğlu, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, siyasiler, mülki amirler ve kurum yöneticileri her yıl olduğu gibi dizi dizi methiyeler düzecek.Pek tabii ki, sizler her türlü övgüyü hak ediyorsunuz. Maddi sıkıntılarınıza rağmen Türk bayrağının dalgalandığı her yerde, ülkenin en zor şartlarında, her türlü zorluğa göğüs gererek çalışan sizlersiniz. Bölücü örgüt tarafından kaçırılan, öğrencisi ve velisi tarafından darp edilen ve hatta canına kıyılan yine sizlersiniz. Köyde soba yakarken yanan; öğrencisiyle hastalanan, onunla ağlayıp onunla gülen; annesine derdini anlatamayan öğrencisinin derdini dinleyip çare olmaya, derman olmaya çalışan yine sizlersiniz. Bu kadar fedakarlık yaparken, gerekli desteği göremediği gibi günah keçisi ilan edilen de ne yazık ki yine sizlersiniz. Maliye Bakanlığı bütçeyi tutturamaz, Bakan, bakanlığı idare edemez, veli çocuğuyla sorun yaşar, suçlu öğretmenlerdir. Dershaneler kapatılacak denilir, suç resmi okullara ve öğretmenlere yüklenir. 4+4+4 sistemini bu millete dayatan beceriksiz idarecilerin beceriksizliklerinin cezasını da çeken yine öğretmenlerdir." diye konuştu.

Bu iktidarın 12 yıllık çalışmasına baktıklarında öğretmenlerin gelecekleri adına umut ışığı görmediklerine dikkat çeken Kurt, öğretmenlerin, bir günlük kutlamanın ardından 25 Kasım'ta sorunlarıyla yine baş başa kalacağını kaydetti. Öğretmenlik mesleğini itibarsızlaştıranların itibarlarını iade etmek için hiçbir çaba sarf etmediğini belirten Kurt,eş durumu mağdurlarının mağduriyetleri giderilmeyerek, il emri uygulaması yapılmayacağının altını çizdi. Kurt, konuşmasını şu sözlerle tamamladı: "4+4+4 ucubesiyle öğretmeni ve öğrenciyi mahvedenler, sınıf öğretmenlerini alan değişikliği mecburiyetinde bırakarak hem öğretmeni hem öğrenciyi mağdur edenler inatlarından vazgeçmeyecekler. Eğitim çalışanlarının tayin ve görevde yükselme problemlerini halledemeyecekler. Mesleki teknik eğitimin ve meslek dersleri öğretmenlerinin problemlerini çözemeyecekler. Okula ve okul idarecilerine sahip çıkmayarak veli ile öğretmen ve idareciyi karşı karşıya getirecekler. Milli Eğitim Bakanlığını işletme gibi görmeye, öğretmenleri atamayıp ücretli öğretmenlikle öğretmenleri sömürmeye devam edecekler. Ek ders mağduriyetleri giderilmeyecek. Bakanlıktaki milli olan her şeye savaş açma geleneği sona ermeyecek. Tayin ve atamalarda liyakat yerine siyaseti ön planda tutarak kul hakkı yemeye devam edecekler.

Öğretmen az çalışıyor diyecekler. Öğretmenlik mesleğini hafife alıp bakanlığı öğretmen kökenli olmayan bürokratlarla doldurmaya devam edecekler.Tüm bu olumsuzluklara rağmen sizler yine vatanın birliği ve bölünmez bütünlüğü bilinci ile milli ve manevi duyguları, bizi gerçekten kardeş yapan, her türlü tehlikeye karşı bütünleştiren vatan, toprak, bayrak sevgisini sevgili çocuklarımıza ve gençlerimize mutlaka öğreteceksiniz. Bu yüce duyguları sonsuza kadar yaşatacaksınız. Bunun için sizler her türlü övgüyü hak ediyorsunuz ve her şeyin en güzeline layıksınız.Biz, bu mutlu ve anlamlı günümüzün, sorunlarımızın çözümü için bir başlangıç olmasını bekliyoruz. Tüm eğitim çalışanlarının özlük, ekonomik ve sosyal haklarında iyileştirmeler yapılmasını istiyoruz."

CİHAN